VELİ AĞBABA:"TWEET ATMAK SUÇ, YUMRUK ATMAK SERBEST"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya CHP İl Başkanlığı’nda basın toplantısı gerçekleştirerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Vekil Haberleri 26.04.2019, 14:24
VELİ AĞBABA:"TWEET ATMAK SUÇ, YUMRUK ATMAK SERBEST"

SEÇİM SÜRECİNDE ADAYLARIMIZ BİR SİYASİ PARTİYE KARŞI MÜCADELE ETMEDİ; ADAYLARIMIZ DEVLETE KARŞI MÜCADELE ETTİ.
Basın toplantısına İstanbul seçimi ve Demokrasi Nöbeti konularındaki değerlendirmeleriyle başlayan Ağbaba Demokrasi Nöbeti boyunca nöbet tutan milletvekillerine ve İstanbul halkına teşekkür etti. Seçim süreciyle ilgili ise Ağbaba şunları söyledi: “31 Mart’ta İstanbul’da sandıkta çıkan sonucu kabul etmek istemeyen siyasi iktidar, çeşitli ayak oyunlarıyla masa başında seçimi kazanmaya çalıştı. CHP milletvekilleri ise Genel Başkanımızın görevlendirmesiyle 18 gün boyunca bir demokrasi nöbeti tuttular. 18 gün boyunca sandıkların başında yatarak İstanbul’luların iradesine sahip çıktık. O gecenin hem olumlu hem olumsuz iki sonucu var: Olumsuz olan o gece bir kepazelik yaşanmasıdır. Veri akışlarının durdurulmasıdır. Sandığa atılan oyun sonucunun kabul edilmemesidir. O gecenin olumlu tarafı ise CHP’nin sandığa namusu gibi sahip çıkmasıdır. Tüm sandık verilerini eksiksiz biçimde elinde bulundurmasıdır. Bu seçimler Türkiye’nin dünyada itibarını yükselten seçimler olmuştur. Tüm dünyaya Türkiye’deki milyonlarca insanın, vatandaşların en az %50’sinin parlamenter sistemi ve demokrasiyi savunduğunu göstermesi bu sürecin bir başka olumlu sonucudur.” Diyen Ağbaba, demokrasi nöbeti boyunca Malatya’lı seçmenlerin kendisine verdiği desteğe de teşekkür ederek bu desteğe layık olmak için çok daha fazla çalışacaklarının vurgusunu yaptı. Ağbaba sözlerine “Seçim sürecinde adaylarımız bir siyasi partiye karşı mücadele etmedi; adaylarımız devlete karşı mücadele etti. Alınan sonuçları böyle yorumlamak gerekiyor.” diyerek devam etti.
31 Mart günü Malatya’nın Pütürge’de iki kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak da TBMM’ye araştırma önergesi verdiğini vurgulayan Ağbaba, “Silahlı bir çete sandık başına nasıl gidebilir? Sandığa kan bulaşmıştır, bu saldırıyı şiddetle kınıyorum, o canlara kıyanlara lanet olsun diyorum. Sandık başında AKP adayının yakınlarının insanları katlettiğini de gördük.” dedi. 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun belirlediği bütün hedeflerin Bursa hariç gerçekleştiğini söyleyen Ağbaba, Millet İttifakı’na ve Millet İttiakı’na oy veren tüm kesimlere teşekkür etti. 

TWEET ATMAK SUÇ, YUMRUK ATMAK SERBEST
Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya da sert tepki gösteren Ağbaba, “Katılmış olduğu bir cenaze töreninde Genel Başkanı’mız linç ve öldürme teşebbüsüyle karşı karşıya geldi. İçini kin ve nefretle doldurmuş bazı teröristler bazı alçaklar Genel Başkanımızı linç etmeye çalıştılar.” diyerek bu olaya neden olan nefretin siyasetten ve AKP medyasından geldiğini belirten Ağbaba, “bir alçak Genel Başkanımıza yumruk atıyor, en az onun kadar alçaklar da onun elini öperken fotoğraf çektiriyor.” dedi. Cenaze törenindeki linç girişimini Artvin’deki saldırıya benzeten Ağbaba  sözlerine “Bu iki saldırı arasında fark yoktur, bunların hepsi de teröristtir.” diyerek devam etti. 
Ağbaba “Hiçbirimiz bu saldırılara boyun eğmeyeceğiz. 31 Mart’a kadar kullandığımız dilden, hoşgörüden, kardeşlikten vazgeçmeyeceğiz. Beka problemi diyorlardı ya; en büyük beka nedir? Bu milletin şehit cenazelerinde bile biraraya gelememesidir. Herkesin daha dikkatli olması lazım. Herkesin bu linç girişimini en ağır dille kınaması gerekiyor. Kınadılar mı? Kınamadılar. Kılıçdaroğlu’na idam sehpasını gösterenleri nasıl kınamadılarsa bunu da kınamadılar. Twitter’da beğen butonuna basanlar cezaevinde, Genel Başkan’ımıza yumruk atanlar, ‘O evi yakın diyenler’ sokaklarda gezmeye devam ediyor. Türkiye’nin geldiği bu durum maalesef budur.” 
Ağbaba Kılıçdaroğlu’na saldıranlar arasında tutuklu yargılanan kimsenin kalmamasını ise sert sözlerle eleştiren Ağbaba: “Erdoğan’a tweetle hakaret eden 14 yaşındaki çocuklar cezaevinde, Kılıçdaroğlu’na yumruk atan alçaklar dışarda; sosyal medyada beğen butonuna bastığı için Erdoğan’a hakaretten yargılananlar içeride, Genel Başkan’ın bulunduğu evi “Yakın” diyen alçaklar dışarıda; yazdıklarının içinde RTE geçti diye gençler içerde, Genel Başkan’ın arabasına taş atan alçaklar dışarıda.” Dedi. 

SOYLU, GEÇMİŞİ BELLİ SOYADI ŞAİBELİ BİR ADAMDIR. SOYLU, TEK BAŞINA TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK PROBLEMİDİR.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Ağbaba, Soylu’yu sert sözlerle eleştirdi: “Soyadı kendisine yakışmayan İçişleri Bakanı Türkiye için bir güvenlik problemidir. Soylu’nun geçmişi bellidir, Erdoğan’a hakaret eden; Fethullah Gülen’e övgüler düzen bir adamdır.” Diyen Ağbaba sözlerine: “O bizim içişleri Bakanımız değildir. Soylu, sahibi kimse ona göre davranan birisidir. İllet dersen, terör dersen, çukur dersen olacağı budur. Türkiye’nin bugünkü sorunlarının sorumlusu Süleyman Soylu’dur.” Diyerek devam etti. 
 

CUMHURİYET DAVASI YÜZKARASI  BİR SİYASİ OPERASYONDUR.
Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının tutuklanmasına da tepki gösteren Ağbaba: “Cumhuriyet yazarları bir siyasi operasyonla cezaevine girdiler. Buradan bir kez daha söylüyoruz: Gazetecilik bir suç değildir.” Dedi. 
 

ÇOCUK İSTİSMARINDA DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜYÜZ
Küçükçekmece’de 5 yaşında bir çocuğa yönelik çocuk istismarına da değinen Ağbaba, konuyla ilgili CHP içerisinde bir araştırma komisyonu kurulduğunu belirtti: “Nasıl bir ülke haline geldik ki çocukları cinsel obje olarak görebiliyoruz? Bu canilere lanet olsun. Çocuk istismarını engelleyici tedbirleri almak için kaybedecek bir dakika bile bir zamanımız kalmamıştır. Bu sorunu çözmek bütün siyasilerin asli görevi, kaçınılmaz sorumluluğudur. Ben de TBMM’de araştırma önergesi verdim ve Salı gününden tezi yok bu komisyon kurulmalıdır. CHP olarak gereken tüm desteği vermeye hazırız. Bu son olsun dememiz lazım. TBMM’yi göreve çağırıyorum.” Diyerek cinsel istismarla ilgili verileri basın mensuplarıyla paylaştı. Ağbaba, rakamların iç yakıcı olduğunu vurgulayarak “16 yılda 18 yaş altında 440 bin çocuk doğum yapmıştır. Cinsel suçların %46’sı çocuklara karşı işlenmektedir. Çocuk istismarı konusunda dünya üçüncüsüyüz. 8 yılda suç sayısı 134.960 rakamına ulaşmıştır. 2019 yılında çocuk istismarına uğramış toplam sayı 689. Bu rakamları hepimizin dikkatle incelememiz gerekiyor. Bu anlayış bu topraklarda nasıl oluşur anlamak mümkün değil. Türkiye bu rezillikten bir an önce kurtulmalıdır. Bu suçu işleyenler en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. TBMM de bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır.” Dedi. 
 

ÜLKEDEKİ EN BÜYÜK YATIRIMLARI CEZAEVİ YAPMAK.
 “Ne kadar Cezaevi yaparlarsa içeriye o kadar insan tıkıyorlar. Diyen Ağbaba, yeni yapılacak cezaevleri konusuna da değindi. “Dünya’da yeni icatlar yatırımlar gündeme gelirken, Türkiye’deki en büyük yatırım da 2001’den beri cezaevleri. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2021 yılına kadar yapılması planlanan 48 cezaevinin toplam büyüklüğü 6 milyon metrekare ve maliyeti 9 milyar TL’dir. Kapasite 500 bine ulaşacaktır ki bu ürkütücüdür. 396 ceza infaz kurumu bulunuyor. Bu kurumların kapasitesi 220 bin kişidir. 2018 kasım verilerine göre cezaevlerinde 260.144 kişi bulunuyor. 2002’de bu rakam 52 bindi. Tam 5 katı bir artış söz konusudur. Cezaevlerinde yaşanan problemler ise ayrı bir basın toplantısı konusudur. 
Önemli olan cezaevine gönderen koşulları irdelemektir. 
 

MALATYA BELEDİYESİ 1 KATRİLYON 778 TRİLYON BORCU NASIL YAPMIŞ. SELAHATTİN GÜRKAN BUNLARI AÇIKLASIN.
Malatya Belediyesinin borcuyla ilgili çeşitli rakamlar söyleniyor. 3 ayrı eski belediye başkanının 3 ayrı borç açıklaması Malatya’nın nasıl yönetildiğinin göstergesidir. Malatya Belediyesi’nin 1 katrilyon 778 trilyon borcu olduğu söyleniyor. Yeni Belediye Başkanı Selahattin Gürkan da belediyenin borcunu eleştiriyor. Sanki Malatya’yı CHP mi yönetti senin partin yönetti. Malatya bu borçlarla hangi yatırımları yaptı biz de merak ediyoruz. Bu borçları hangi vakıflara, derneklere bağış verdin de yaptın açıklasın bunları. Çevreyolu mu yaptın, altgeçit mi yaptın, sulama suyu problemini mi çözdün ne yaptılar merak ediyoruz. Ayrıca belediyenin şirketleri de denetlenemiyor, belediyede yolsuzluk var diyoruz sesimizi duyuramıyoruz. Sn.Selahattin Gürkan’a burada  görev düşmektedir. Bu borçlar nasıl yapılmış nerelere ödenmiş çıksın açıklasın.
Soğuk ve don nedeniyle Malatya’nın heryerinde zarar gören Kayısı için, üreticinin bir yıllık emeği heba olmuştur. Üreticinin zararı karşılanmalıdır. Üreticiye de sesleniyorum oy verdiğiniz partiye bunun hesabını sorun. Milletvekili olduğum ilk günden buyana bunları dile getiriyorum. Borçlarınız hala faiziyle beraber büyümeye devam ediyor. Hala üretici perişan hiçbirşey değişmiyor maalesef. Önümüzdeki hafta Malatya’daki kayısı sorunlarının araştırılması için bir komisyon kurulması için verdiğim teklifi TBMM gündemine getireceğiz. Sizler de destek verin. Kayısı üreticisinin üretimden,hasat aşamasından ihracata kadar giden problemleri böylece gündeme gelmiş olur çözüm getirilmiş olur. Bakalım kayısıya kim destek veriyor kim vermiyor böylece anlaşılmış olur. 

Yorumlar (0)