ORHAN SÜMER: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GERÇEKLERİ ÖĞRENME HAKKIDIR

Basın, vatandaşın gören gözü, işiten kulağı ve söyleyen dili olarak çağdaş demokrasilerin en temel unsurlarından birisidir. Demokrasilerde basının “milletin sesi” olma sorumluluğunu yerine getirebilmesi için olmazsa olmaz koşul ise basın özgürlüğüdür.

Vekil Haberleri 09.01.2019, 10:05 09.01.2019, 10:05
ORHAN SÜMER: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GERÇEKLERİ ÖĞRENME HAKKIDIR

Basın, vatandaşın gören gözü, işiten kulağı ve söyleyen dili olarak çağdaş demokrasilerin en temel unsurlarından birisidir. Demokrasilerde basının “milletin sesi” olma sorumluluğunu yerine getirebilmesi için olmazsa olmaz koşul ise basın özgürlüğüdür.

           

Basın özgürlüğü, gerçekleri öğrenme hakkıdır. Bu hakkın kullanılması, basın camiasının hiçbir baskı, tehdit, yönlendirme, sansür ve cezalandırma altında kalmadan görevini en iyi şekilde yerine getirmesiyle gerçekleşir. Basın özgürlüğü, Anayasamızda güvence altındadır.

 

Önceki yıllarda gazetecilerin bir bayram ya da özel bir gün olarak kutladığı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, artık gazeteciler için adeta bir matem gününe dönüşmüştür.  Özellikle son yıllarda gazetecilerin kalemleri kırılmakta, en küçük eleştiri dahi suç sayılıp gerçeğin peşindeki gazeteciler cezaevine konulmaktadır. Tüm meslek örgütlerinin yaptığı açıklamalar, hazırladıkları raporlar bu gerçeği ortaya koymaktadır. Ne yazık ki ülkemiz, basının özgür olmadığı ülkeler arasındadır ve dünyadaki en büyük gazeteci hapishanesi olma yolundadır.

           

Bütün bu olumsuz tablodan hiç şüphe yok ki tüm basın kuruluşlarımız ve onların emekçileri de nasibini almaktadır. Gazeteciler, iş güvencesinden yoksun, soruşturma, gözaltı, tutuklama, baskı ve şiddet ile karşı karşıya mesleklerini sürdürme uğraşı verirken, özellikle yerel basın gazete kağıdının alımında uygulanan yüksek vergi yükü, matbaa, dağıtım, personel giderleri, ajans aboneliği, telif gibi artan maliyetler yanında artan tiraj kaybı ve düşen ilan gelirleri gibi hayati sorunlar yaşamaktadır. Böyle bir ortamda, iktidarın teşviklerinden yararlanan, denetimlerinin işlemediği için “tek sesli” bir anlayışla yayın yapan “havuz medyası” ise halka gerçekleri anlatmaktan uzak bir şekilde yayınlarını sürdürmektedir.

 

Tüm bunlara rağmen, halkın haber alma hakkına sahip çıkarak milletin sesini duyurmaya çalışan gerek yerel, gerek ulusal, yazılı ve görsel basındaki tüm basın emekçileri, gece gündüz demeden halka doğru haberi ulaştırmak için yoğun emek harcamaktadır. Gazetecilik mesleğinin onurunu ayaklar altına almadan, kalemini satmadan, eğilmeden, bükülmeden, boyun eğmeden, mesleğini etik ve ahlaki kurallarına uygun yapan tüm gazetecilere saygılarımı sunuyorum.

 Bu duygu ve düşüncelerle; basın, ifade ve düşünce özgürlüğünün eksiksiz olarak yaşama geçirildiği, gazetecilerin işsiz kalmadığı, toplumu bilgilendirme çabası veren cezaevlerindeki tüm gazetecilerin özgür olduğu ve haber yapabildikleri, sansürden ve otosansürden uzak özgür günlerin gelmesi dileğiyle “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutluyor, görevlerini yaparken hayatını kaybeden basın çalışanlarını rahmetle anıyor, tüm basın çalışanlarımıza başarılar diliyorum.

Yorumlar (0)