GÜRER: TÜRKİYE'Yİ BU HALE GETİRMEYİ NASIL BAŞARDINIZ?

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısına katılarak, ülkemizin tarım ve hayvancık alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekti, Bakanlığın çiftçileri perişan eden bazı uygulamalarını sert bir üslupla eleştirdi. 

Tarım ve Orman Bakanlığının 2019 yılına ait bütçe görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında gerçekleştirildi. Bakan Bekir Pakdemirli’nin bütçeye ait sunumu ve soruları yanıtladığı toplantıya CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de katıldı. 

ATAMA BEKLEYENLER İÇİN BİR ÜMİT VAR MI?

CHP Milletvekili Gürer, ülkemizde tarım ve hayvancılığın bitme noktasına geldiğini ifade etti. Sorunların aşılması için her köye bir veteriner ve bir ziraat mühendisi atanması gerektiğini anlatan Gürer, “Atama bekleyen veteriner, su ürünleri mühendisi, gıda mühendisi, ziraat mühendisi sizden açıklama beklemektedir. Atama bekleyenlerin 2019 yılı içinde ne kadar alınacağı açıklanmalıdır” dedi. 

TARIM VE HAYVANCILI BİTE NOKTASINA GELDİ

Bilimsel tarıma geçilip aile tipi işletmelerin desteklenmesi gerektiğine işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Müthiş fedakâr, üretken, toprağına bağlı çiftçilerimiz var, her soruna rağmen hayvancılığa devam eden besicilerimiz var, Bakanlıkta işini iyi yapan, çalışan veteriner, ziraat mühendisi, teknisyen, memur, işçilerimiz var ama 2002’den bugüne kadar çözümü ithalde arayan, yanlış tarım politikalarıyla tarım ve hayvancılığa darbe vuran bakanlar ve AKP politikaları da var. 2000’li yıllara kadar kendi kendine yeten bu ülkeyi bu hâle getirmeyi nasıl başardınız?” diye sordu. 

MERALAR TÜKENİYOR

Tarım alanlarında 4 milyon hektara yakın daralma olduğunu belirten CHP milletvekili Gürer, meraların yok edildiğini, hayvancılığın ise yılın on iki ayı ahırda yemle yapılır hâle getirildiğini kaydetti.

TİGEM’E SUDAN ELEŞTİRİSİ 

TİGEM’in “bu işi yapamıyoruz” diyerek, kendi arazilerini özel sektöre devrederken, Sudan’da arazi kiralayıp, bu ülkede üreteceği domates ve hıyarı Türkiye’ye ithal edecek olmasını eleştiren Gürer, bu durumun bile başlı başına irdelenip düşünülecek bir konu olduğunu vurguladı.

ÇİFTÇİ “YANDIM” DİYE BAĞIRIYOR

Türk çiftçisinin yaşadığı sorulara dikkat çeken Gürer, “Şeker pancarı çiftçisi, tütün çiftçisi dâhil üreticisi, çiftçisi, besicisi “Yandım!” diye bağırıyor. Tohumdan ilaç ve gübreye, mazota kadar üretim aşamasında her girdi pahalı, aynı zamanda ithal. Çiftçiyi son krizle ekim yapamaz noktaya getiriyorsunuz. Topraktan ilaca, gübreye çiftçi bilinçlendirilmesi yetersizdir. Desteklerden doğal iklim koşulları, zararlılarda Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dâhil olanlar yararlanabilmektedir. Genelde çiftçiler yeterli desteği alamamaktadır. Krediye erişmede sorunlar vardır. Sulama suyunu enerjiyle çıkaran çiftçi, elektrik beledini ödemekte zorlanmaktadır. Borç faizleri, icralık çiftçi sayısını artırmıştır. Çiftçi çocukları bile tarım sektörün den uzaklaşmaktadır... GDO’yla ilgili Biyogüvenlik Kurulu var. Bunun yapısı özerk kılınmalıdır çünkü burada bakanlıklardan gelen temsilcilerin, baktım, İngilizce dahi yabancı dil olarak yazılı değil. Bu, Türkiye için önemlidir” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise soru ve eleştirilere yazılı olarak yanıt vereceğini bildirdi.