CHP'li Emecan: RTÜK Personeli Sürgünde, Eş Dost Akraba Kadroda!

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerine konuştu.

Vekil Haberleri 03.11.2020, 12:21
CHP'li Emecan: RTÜK Personeli Sürgünde, Eş Dost Akraba Kadroda!

18 yıllık süre boyunca ideolojik, ekonomik, toplumsal birçok sorunun çözülebilecekken tüm sorunların daha da çetrefilli hale geldiğini belirten CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, “Galata Kulesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin elinden alınmış ve gasp edilmiştir. Özetle, bir Bizans eserini ele geçirmek için siz Bizans oyunları oynuyorsunuz.” dedi.

MÜZİSYENLER MÜZİK ALETLERİNİ SATARAK GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR

Konuşmasında ekonomik zorluk yaşayan müzisyenlere değinen CHP’li Emecan, “Sinema, tiyatro desteklerinden bahsettiniz ama müzisyenler, emekçi müzik emekçileri pandemiyle gerçekten çıkmaza sürüklendiler; sigortasız, kayıt dışı ve güvencesiz bir şekilde çalışan bu müzisyenler, açlıkla ve yoklukla mücadele etmek zorunda kaldılar ve tek başlarına bu mücadeleyi yürüttüler, hiçbir destekten yararlanamıyorlar. Müzik aletlerini satarak karınlarını doyurmaya çalışan müzisyenler var. Sanatı ve sanatçıyı korumak Bakanlığınızın en önemli görevlerindenken, bu konuya sessiz kalamayız. Gereğinin acilen yapılması gerekiyor. Pandemide, bugüne kadar geçim sebebiyle kaç müzisyen intihar etmiştir diye sormak istiyorum.” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan konuşmasına şöyle devam etti:

“Tiyatrolara baktığımızda, yine, sunumunuzda desteği 21,5 milyona çıkardığınızı söylediniz. Daha önceki açıklamanızda, özel tiyatrolara 12 milyon liralık bütçe ayrıldığını ve bunun 328 özel tiyatroya verildiği açıklanmıştı. Fakat vergi borcu olan özel tiyatrolar bu desteğe başvuramadılar. İsimleri açıklanmayan, destek almaya hak kazanmış tiyatroların bir kısmının da gıda ve turizm işletmeleriyle, spor şirketleri, mimarlık ve mühendislik gibi iş kollarında faaliyet gösteren şirketler olduğu iddia edildi. Şirket isimlerinin yanında tiyatroların isimlerinin de açıklanmaması, açıkçası bu kuşkumuzu arttırdı bizim. Yedi aydır perde açmayan, bunun yanında vergi ve SGK borcu olmayan özel tiyatronun da neredeyse hiç bulunmadığı göz önüne alınırsa, vu tiyatrolar nasıl desteklendi, nereye gitti bu destekler? Mesleklerinden başka yapacak hiçbir şeyi olmayan tiyatrocular, evlerini boşaltıp başka illere göçüyorlar. Umarım ayırdığınız bu destekler bundan sonra daha iyi şekilde yerlerine ulaşır.”

GALATA KULESİ RESMEN GASP EDİLDİ

Restorasyon çalışmalarıyla ilgili feci haberler alındığını ama Bakanın bu restorasyonların arkasında durduğunu ifade eden Emecan, “Galata Kulesi, Bizans döneminde yapılmış bin beş yüz yıllık bir yapı. Yani vakıf yoluyla meydana gelmemiştir. Bin beş yüz yıl önce yapılmış, Fatih’ten bu yana da hep belediyeler tarafından kullanılmış. Fatih dönemi kadısı ilk belediye başkanı olarak da kabul edilir. Sizin iktidarınızda da işletmesinde hiçbir sorun yaşanmamış. O zaman hiçbir sorun olmamış belediyedeyken ama 6 Mayıs 1943 tarihinden beri İBB’de olan, olan bu Galata Kulesi’ni, belediye Cumhuriyet Halk Partisine geçtikten sonra 13 Mayıs 2019 tarihinde Vakıflar Kanunu’nun 30’uncu maddesini gerekçe göstererek Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetine aldınız. Bu kanunun 30’uncu maddesi şöyle başlıyor: “Vakıf yoluyla meydana gelip de...” Birincisi, biraz önce de belirttiğim gibi vakıf yoluyla meydan gelmiş bir eser değil. İkincisi, vakfa da dönüştürülmemiş. Üçüncüsü de, birdenbire Osmanlı arşivlerinden, kayıtlardan kulenin Kule-i Zemin Vakfına ait olduğunu keşfettiniz, açıklamalar yaptınız ve harekete geçtiniz, bütün dayanağınız bu oldu. Kule, belediyenin elinden alınmış ve gasp edilmiştir. Özetle, bir Bizans eserini ele geçirmek için siz Bizans oyunları oynuyorsunuz.

22/06/2020 tarihinde davetiyeli ihaleye çıkıldığını öğrendik ve ihalenin 11 milyon lira bedelle ES Yapı Şehircilik ve Mimarlık firmasının kazandığı bilgisi geldi. Firma yetkilisinin AKP İstanbul yöneticisi olması tabii, tepki çekti bu dönemde. 12/08/2020 tarihinde ihbarlar üzerine İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı orayı incelemeye geldiğinde orada faaliyet yürüten yüklenici firma onları içeri almadı ve o süreçte İBB Genel Sekreteri Mahir Polat’ın çektiği videoyla da oradaki yaşanan restorasyon rezaletini hep birlikte gördük. Sayın Bakan, bir restorasyonun yapılabilmesi için önce ne yapılır? Proje yapılır, sonra Bakanlığınıza bağlı Koruma Kurulu onaylar, ondan sonra çalışma başlatılır. Burada ne yapılmış? Burada, birinci etap projesi ihalesi yapılmışken hemen yıkıma geçilmiş. Şimdi, sormak istiyorum: İBB denetim elemanları neden içeri alınmadı? Bölge Koruma Kurulu kararı hangi tarihte çıktı? Bölge Koruma Kurulu kararı olmadan içeride ne yapıyordu bu arkadaşlar? Bu yapılan işlem suç olmasına rağmen neden sadece idari para cezası kesildi? Bir suç duyurusunda bulunma sözü vermiştiniz ama onun yerine yüklü hak edişleri ödemeye devam ettiniz. Suç değilse neden duvarı tekrar tamir ettirdiniz? Açıkçası bu soruların cevaplanması gerekiyor. Her aşaması usulsüzlük ve suç içeren Galata Kulesi operasyonu milletin bütçesini millet için kullanmadığınızın acı örneklerinden birisi maalesef.”

RTÜK PERSONELİ SÜRGÜNDE EŞ DOST AKRABA KADRODA

RTÜK’ün KHK ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilerek özerkliğini ve bağımsızlığını yitirdiğini belirten CHP’li Emecan, “RTÜK’ün kuruluşundan beri İzleme ve Değerlendirme Dairesinde çalışmış yaklaşık 100 kişinin, yani personelin neredeyse tamamının TOBB İkiz Kuleleri’ndeki ek binaya sürgüne gönderildiği söyleniyor.

İzleme Dairesi Başkanlıklarından verilen talimatlara göre ısmarlama raporlar yazıldığını da duyuyoruz. Son bir yıl içerisinde muhalif kanallara 36 kez ceza kesilirken yandaşlara sadece 1 kez para cezası kesilmiş. Sürgüne gönderilen yetişmiş personelin yerine ise RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin tarafından kurum dışından eş, dost, gelinler, damatlar, akrabalar liyakatsiz biçimde görevlere atanmışlar. Şimdi, denetleyici bir kurum olarak ifade ve haber alma özgürlüğünü sağlamakla, geliştirmekle görevli RTÜK, bugün tamamen siyasallaşmış, yayın kuruluşlarını denetlemekten çok saray televizyonlarını kollama görevi üstlenmiştir. Damadın kardeşinin yönettiği ATV’yle ilgili bugüne kadar hiçbir rapor üst kurul gündemine de getirilmemiş; bu da çok dikkat çekici bir konu. Yani aslında RTÜK’ün içinde de şunu da duyuyoruz: Yandaş medya korkusu RTÜK’ün elini kolunu bağlamış ve görev yapamaz hâle getirmiş. O yüzden, hakikaten, RTÜK’le ilgili bütçesinin, bütçe rakamlarının yanında bunların, bu usulsüzlüklerin, bu yönetim şeklinin de tartışılması gerekiyor.” dedi.

ATATÜRK’ÜN KURDUĞU TÜRK TARİH KURUMU’NDA USULSÜZLÜKLER VAR

Atatürk’ün emriyle kurulan Türk Tarih Kurumunda Sayıştay raporuyla ortaya çıkan usulsüzlükler olduğunu vurgulayan CHP’li Emecan, “Kurum daha önce basımı yapılan eserleri yeni baskı gibi sunmuş, anma etkinliklerine, sergilere, konferanslara ‘araştırma-geliştirme’ adıyla milyonlar aktarmış, 2019’da harcanan para kurum bütçesinin yarısı olan 22,9 milyon lirayı aşmış hâlde. Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan böylesi köklü bir kurumun bunları yaşaması da akıl alır gibi değil.” dedi.

İHALE YOK DOĞRUDAN ADRESE TESLİM VAR

Devlet Opera ve Balesi’nde de usulsüzlükler tespit edildiğini ifade eden CHP’li Emecan, “Devletin en köklü sanat kurumlarında usulsüzlüklere imza atılıyor. İhale yerine doğrudan temin yapılarak açıkça kamu zararına neden olunuyor.” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)