CHP'li Durmaz'dan Bütçe ve Ekonomi Değerlendirmesi

2020 Bütçesinde hakça bölüşüm beklentilerini dile getiren Durmaz,

“Bu ay Türkiye’deki her yurttaşın sofrasındaki ekmeği ilgilendiren 2020 bütçesi görüşülüyor.

Binlerce emekçinin gözü kulağı bu yıl bütçeden emekçiye, işçiye, emekliye, memura, çiftçiye, EYT’liye, atanamayan öğretmene, engelliye neler geleceğinde…

Bütçenin kimlere ne şekilde dağıtıldığı, hakça bölüşümün olup olmadığı, ol ülkenin yönetim biçimini, hukuk adalet ve eşitlik ilkelerini gözler önüne serer, bu yüzden bütçeler bir ülkenin aynasıdır. “ dedi.

Durmaz’ın açıklamasında yer alan başlıklar şöyle;

Durmaz; “Bu bütçede halk yok!”

Durmaz, “Bu bütçede ne yazık ki, maaşları enflasyon zamları karşısında eriyen emekçi, emekli yok, ürettiğini yok pahasına satan çiftçi yok, köylü yok, atanamayan öğretmen yok, sofrasına ekmek götüremeyen halk yok!

TBMM 2020 bütçe görüşmelerini yaparken, ülkemizdeki ekonomik durum ne yazık ki yoksulun sofrasına yoksulluk, yoksunluk olarak yansıyor.

Bu hafta işsizlik rakamları resmi makamlarca açıklandı, işsiz sayısı 4 milyon 650 bine ulaşmış. İşsizler ordumuza son bir yılda katılan, 980 bin vatandaşımızın 789 bini daha önce işi olup da işini kaybedenlerden oluşuyor. Son bir yılda işini kaybedenlerin; 496 bini inşaatta, 179 bini sanayide, 20 bini hizmette, 94 bini ise tarım sektöründe çalışıyordu.

İstihdam kaybı olmayan tek bir sektörümüz yok. Biz bunu daha önce hiçbir krizde görmemiştik.” dedi.

Gerçek işsiz sayısı 8 Milyona ulaştı

TUİK’in işsizlik rakamları bunu gösterirken, işsizlik rakamlarına bir de iş aramayan ama çalışmaya hazır olan, mevsimlik çalışan, eksik ve yetersiz istihdam edilen vatandaşlarımızı da eklersek, Türkiye’de işsiz olan vatandaşlarımızın gerçek sayısının son bir yılda 1 milyon 57 bin kişi artarak 8 milyon 84 bine ulaştığı gözüküyor.

HER 100 TEZGÂHTAN 24’Ü ÜRETMİYOR

İmalat sanayi sektörünün kapasite kullanım oranı gösteriyor ki ülkedeki her 100 tezgâhtan 24’ünü üretim yapamıyor.

Ocak-Ekim dönemindeki ortalama kapasite kullanımı ise yüzde 75,5 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde imalat sanayi sektörü ortalama yüzde 77,6 kapasite kullanım oranıyla üretim yapmıştı.

Yabancı Yatırımcı Azaldı

 Yabancı yatırımcıların özellikle 2018 yılında önemli ölçüde azalttıkları Türkiye’deki yatırımlarında yılbaşından bu yana 1,4 milyar dolarlık azalma yaşandı.

DEVLETİN BORÇLARI 1,2 TRİLYON LİRA

Devletin iç ve dış borçlarının toplam tutarı eylül ayı sonu itibariyle 1 trilyon 239 milyar lira olarak gerçekleşti.

Borç stoku bu yılın ilk dokuz aylık döneminde yüzde 16,2 oranında (172,4 milyar lira) artış gösterdi.

Bu artışın 114,8 milyar liralık kısmı iç borçlardan, 57,5 milyar liralık kısmı ise dış borçlardan kaynaklandı.

 AKP BORCU 5’E KATLADI 913 MİLYAR LİRA FAİZ ÖDEDİ

 AKP döneminde (2003-Eylül 2019) devletin toplam borcu 996 milyar lira artarak beşe katlanırken, bu dönemde devlet bütçesinden iç ve dış borçlar için ödenen toplam faiz ise 913,5 milyar lira olarak gerçekleşti.

VATANDAŞIN BORCU BÜYÜYOR

 Merkez Bankasının faiz indiriminin ardından kredi faizlerinde yaşanan azalmayla birlikte tüketicilerin bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarında başlayan artış eğilimi devam ediyor.

Vatandaşın bankalara ve finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 1 Ocak – 18 Ekim 2019 tarihleri arasında toplam 34,1 milyar lira artarak 552,3 milyar lira oldu.

 Bu borcun 440,9 milyar lirası tüketici kredilerinden, 111,4 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor.

  Vatandaşın takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 2,7 milyar lira daha artarak 18 Ekim 2019 itibariyle 21,5 milyar lira oldu.

İCRA DAİRELERİNE GELEN DOSYA SAYISI

UYAP istatistiklerine göre 1 Ocak-27 Ekim 2019 günleri arasında UYAP üzerinden açılan icra dosyalarının sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,8 oranında artarak 7 milyon 621 bine ulaştı.

İcra dairelerinde 27 Ekim itibariyle toplam 21 milyon 316 bin dosya derdest bulunuyor.

Açlık sınırı artıyor yoksulluk artıyor

Türk-İş’in dört kişilik bir ailenin beslenme ihtiyaçlarını dikkate alarak hesapladığı açlık sınırı ekim ayı için 2 bin 58 lira, yoksulluk sınırı da 6 bin 705 lira olarak gerçekleşti.

 Yılın ilk 10 aylık döneminde açlık sınırı 117 lira, yoksulluk sınırı da 382 lira arttı. İşte ülkemizde yoksulluğun göstergesi bu rakamlar.

Türkiye’de korkunç bir borç,  işsizlik ve üretimsizlik ortada duruyor. En önemli gerçekliğimiz budur, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan binlerce yurttaş, üretim yapamayan binlerce çiftçi, geçinemeyen emekli, memur, işçi, EYT’li… Tarım üretimi azalırken, borç ve işsizlik dağ gibi büyürken, afaki çözümler yetersiz kalıyor. Acilen ekonominin doğru teşhisi koyulmalı ve önlemler alınmalıdır. Türkiye’nin acil çözümlere, hakça bölüşüme ihtiyacı var.