01.03.2018, 15:50

SUSMUYORLAR!...

Akit nakit ben artık bunlara kızamıyorum. Kızsam ne olacak ki mantar gibiler, birinin kafasına vuruyorsunuz yanından hoop bir tane daha çıkıyor. Eskiden hiddetlenir, köpürürdüm. Şimdiyse boşver, nefesine yazık diyorum. Zaten istedikleri bu, bizleri zıvanadan çıkartmak.

 

‪Atamın çocukları olduğumuza göre sükunetimizi korumak zorundayız, bize yakışan bu. Haa elbette suç duyurusunda bulunacağız o kadarda değil, portakal orda kal. Sen hem kalk isim

‪isim semtleri say ve onları hedef tahtasına koy oh ne ala memleket.

 

‪Aynı kanaldan bir diğer kişide bu olayın akabinde, maalesef Atatürk’e hakaret etmeyi marifet saymış. Diyorum ya mantar gibiler.

‪Yazık gerçekten çok yazık!.

 

 

•••••••••••••••••

 

LÜGAT 365...

 

Gelelim bu haftaki kelimemize;

 

 

‪MUHTERİS

‪Aşırı derecede istekli, hırstan gözü dönmüş kişi. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Aşırı hırs derecesindeki istek manasına gelen ihtiras kelimesinden türetilmiştir.

 

 

••••••••••••••••••

 

 

SOYAD TAKINTILI HATUNLAR...

 

Var değil mi aramızda böyle sadece anlı şanlı soyadı için kocadan inatla boşanmayan kadınlar...

 

Gurur yerlerde gezer vay be ne soyadmış diye inletir. Ufak Tefek Cinayetler dizisindeki ‘Merve’ karekterinden bahsediyorum.

 

Kocayla ne olursa olsun evli kalsın diye ayak diretenlerden o kadar çok var ki. Bunlara miş gibi evlilik diyorum ben. Duygusallık, empati, aşk kalmamış. Sadece görüntü var. Herkes ayrı telden çalıyor. Ve bunun adına evlilik diyorlar. Hadi be sende, yemişim o soyadını ve ondan gördüğün itibari, gücü...

 

Aslanlar gibi al çantanı çık. Olur mu şekerim kim uğraşacak nafakayla, mahkemeyle. Hem o para hangi Mermes çantaya yeter ki.

 

O yüzden yemişim gururumu der, evcilik oyununa devam ederim ta ki kocam uyanana dek....

 

 

•••••••••••••••

 

DEKORASYON HALLERİ...

 

 

Bilenler bilir, oldum bittim dekorasyon mevzusu benim ilgimi oldukça cezbeder.

 

Dergileri karıştırırım, internette gezinirim. Dünyanın dört bir yanındaki evleri incelerim, detaylarda gezinirim sincap misali. Bazı evleri görünce de vay be bu evin bizim Memlekette olması imkansız diye düşünüyorum.

 

Mesela Kopenhang’ta orman içinde bir eve götüreyim sizi. Ev ormanın göbeğinde, ne demir parmaklık var, ne göze çarpan alarm sistemi, ne de herhangi bir yaşam belirtisi. Kocaman, boydan boya camlar. Belki hafta sonu evi, belkide ailecek burada sürekli yaşıyorlar.

 

Düşünsenize böyle bir ev yaptırdığınızı. Adamlar neredeyse kapı açık yaşayacak, bizdeyse devasa parmaklıklardan dışarısı görülemez. Meraklı komşular ise cabası. Ah ya mangalcı abilerin çizgili pijamaları ve beyaz atletleri ile piknik yapmalarına ne dersiniz. Günlerden bir gün salonda tanımadığımız misafirlerimiz bile olabilir. Nasılsa kapı - baca açık, hoop bir bakmışsınız salonun başköşesinde oturuyorlar.

 

Yani demem o ki, uzaktan bakınca hayali bile güzel. Ama bize uymaz sevgili okuyucularım.

 

 

 

••••••••••••••••••

 

‪Vee Mart ayı kapıdan giriş yaptı. Hoşgeldin şekerim.

 

Eveet cüce Şubat gider, beş haftasonlu koca Mart Ayı gelir:).

Sevgili Mart bu ay bize lütfen iyi davran, olur mu. Canım, cananım Evren yılın üçüncü ayı; sağlıklı, bereketli, huzurlu, neşeli, dertsiz, öfkesiz, acısız, sıkıntısız, gözyaşsız, enerjik, pozitif, problemsiz,  kazançlı, dostlarla bol muhabbetli, aşık olmak isteyene aşk, farkındalık kapıları açık, rengarenk, hedeflerin tutturulduğu, sevinçli, enfes müjdelerle dolu, hayırlı - uğurlu olsun hepimize pls.

 

 

Pazartesi gününe kadar hoş kalın, hoşça kalın.

 

elvankaracay@gmail.com

Yorumlar (0)