İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, "Bugün yargı milletin sığınağı değil, milletin üzerine çöken bir gölgeye dönüştüyse bunun adı yönetmek değil öldürmektir. Savcılık ve mahkemelerden korkulan makamlara dönüşürse, hakikat yerini fısıltıya bırakır, fısıltının hükmettiği yerde ise devlet değil korkunun iktidarı vardır. Hukuku eğip bükerek iktidar korunmaz, sadece çürüme hızlanır. Tarih bize şunu öğretir; suçluyu aklayan yargı önce adım adım suçun ortağı sonra da suçun ta kendisi olur. Hiçbir iktidar korktuğu bu çöküşten kaçamaz" dedi.
TBMM Genel Kurul'nda TBMM Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.
İYİ Parti grubu adına ilk olarak söz alan Manisa Milletvekili Şenol Sunat, TBMM Başkanlığı bütçesi görüşülürken Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un Genel Kurul salonunda bulunmamasına tepki gösterdi. Konuşmasını Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na ilişkin eleştirileri ile sürdüren Sunat, şu ifadelere yer verdi:
"Sayın Kurtulmuş Genel Kurulda söylenenleri nedense hiç duymuyor; iştahla Başkanlığını yaptığı meşru olmayan, defakto komisyonun tutanaklarında talepler arka arkaya sıralanıyor, Komisyonda resmî dil Türkçenin dışında, ana dilde eğitim anayasal hak olarak isteniyor, bebek katiline umut hakkı ve siyasal rol biçiliyor, kolektif haklardan bahsediliyor, ademimerkeziyetçi yönetimlerden bahsediliyor; üstü kapalı, konfederalizm ve özerklik isteniyor. Bunlar talep değil mi Sayın Meclis Başkanı, niye hiç müdahalede bulunmuyorsunuz, Plan ve Bütçede Sayın Erhan Usta'ya yaptığınız gibi hakaret yağdırarak kürsüyü neden terk etmiyorsunuz? Yoksa siz de bu söylenenleri olumluyor musunuz? Üniter ve ulus devletin temel sütunları olan resmî dilimiz, vatandaşlık kimliğimiz ve merkezî idare aleyhinde bu konuşmalar size normal mi geliyor?"
"Meclis için enflasyon düşmemiş, tasarrufu yalnızca millete öğütlemişsiniz"
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM bütçesinin geçen yıla göre yüzde 52 arttığını, ancak bu artışın hangi kalemlerde kullanılacağının belirtilmediğini söyledi. Öztürk, şöyle konuştu:
"Sizlere soruyorum; Meclis'in yasama kapasitesi yüzde 50 büyüdü mü? Denetim faaliyetleri yüzde 50 büyüdü mü? Yoksa Meclis'in millete bağı yüzde 50 güçlendi de bizim mi haberimiz yok? Maalesef hiçbiri olmadı sadece bütçe yüzde 52 arttırıldı. Milletin parası adrese teslim bir düzenlemenin içine gizlenmiş durumda. Mal ve hizmet artışlarında oran yüzde 44,4. Bu Meclis hangi hizmeti satın alıyor da yüzde 44'lük bir artışa ihtiyaç duyuyor. Hani enflasyon düşmüştü, hani her fırsatta 'ekonomi şahlanıyor' diyordunuz. Demek ki Meclis için enflasyon düşmemiş, tasarrufu yalnızca millete öğütlemişsiniz.
28. dönemde 3 bin 626 kanun teklifi verilmiş bunların sadece 110 tanesi kabul edilmiş. Yani yüzde 3, geri kalan yüzde 97'si komisyon gündemine bile alınmamış. Muhalefetin verdiği tek bir teklif bile görüşülmemiş. Buna nasıl Meclis, bu nasıl yasama? Sayenizde Meclis sadece yürütmenin hazırladığı belgeleri mühürleyen bir tastik dairesine dönüştürülmüştür. Meclis araştırma önergeleri 3 bin 240 önergenin sadece 53'ü kabul edilmiş, oran yüzde 1,6. Bu oran denetimin değil, denetimsizliğin belgesidir. Yazılı soru önergelerinin yüzde 81'i geç cevaplanmış, 9 bin 845'i ise hiç cevaplanmamış. Bu, 'bakanlara soru soramazsanız' demektir. Bu, 'yürütme Meclis'in üstündedir' demektir."
"İskambil oynar gibi joker hakimler yaratılıyor"
İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, şunları kaydetti:
"Bugün Türkiye'de adalet sisteminin en büyük sorunu siyasal iradenin hukuku uygulamama ısrarıdır. Bu ısrarın en görünür yüzü de maalesef Adalet Bakanıdır. Son aylarda bu ülkede artık yalnızca düşünenler değil bir tweet atanlar, bir başlığı eleştirenler, bir paylaşımı beğenenler de cezalandırılır hale geldi. Ardından da seçilmiş belediye başkanlarının şafak vakti evlerinden gözaltına alındığı sonrasında tutuklandığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bir savcı Beykoz'da belediyeyi merkeze alan bir operasyon yürütüyor. Ardından Bakırköy gibi İstanbul'un yargı merkezlerinden birine başsavcı olarak atanıyor. Şimdi biz buna başarı mı diyeceğiz, mükafat mı diyeceğiz? Yoksa yeni bir operasyonun ön hazırlığı mı? Siz buna 'idari tasarruf' diyorsunuz, kamuoyu buna 'yargı dizaynı' diyor.
Kamuoyunda 'ahmak' dosyası olarak bilinen, kamu görevlisine hakaret davası İstinaf incelemesi yapacak olan ceza dairesine geliyor. Ama dosya üç yıl onaylatılamıyor. Sonrasında üç yılda incelenemeyen dosya 19 günde onaylanıyor. İskambil oynar gibi joker hakimler yaratılıyor."
"Bugün Türkiye'nin meselesi bir bakanlığın başarısızlığı değil, hukukun çökertilmesidir"
İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Adalet Bakanlığı bütçesine ilişkin şunları söyledi:
"Siz kurumları, yargıyı ele geçirmeyi yanlış anlıyorsunuz. Sizdeki iktidar hissi artık ele geçirme arzusundan değil, nefretten besleniyor. Nefretle korkuyu yönetiyorsunuz. Adliyeler sığınacağımız değil, kaçacağımız binalar, kara parayı avlayan değil, aklayan soruşturmalar, hesap soran değil, şahsi hesap gören bir yargı yarattınız. Toplumun ve ülkenin çöküşü çıkattığı gürültüye ve bu gürültüye bağlı tomlumda yarattığı infihale değil, adelerin sessizce ölmesiyle başlar. Bugün yargı milletin sığınağı değil, milletin üzerine çöken bir gölgeye dönüştüyse bunun adı yönetmek değil, öldürmektir. Savcılık ve mahkemelerden korkulan makamlara dönüşürse, hakikat yerini fısıltıya bırakır, fısıltının hükmettiği yerde ise devlet değil, korkunun iktidarı vardır. Hukuku eğip bükerek iktidar korunmaz, sadece çürüme hızlanır. Tarih bize şunu öğretir; suçluyu aklayan yargı önce adım adım suçun ortağı sonra da suçun ta kendisi olur. Hiçbir iktidar korktuğu bu çöküşten kaçamaz.
Bugün Türkiye'nin meselesi bir bakanlığın başarısızlığı değil hakkın, hukukun, vicdanın sistematik olarak çökertilmesidir. Adalet, hukukla yeniden ayağa kalkmadıkça hiçbiriniz ayakta kalamazsınız Sayın Bakan. Hukukun ve adaletin sadece cümle içinde kullanıldığı bütçenize büyük Türk milleti adına hala varlıklarını bildiğim ve güvendiğim bağımsız ve tarafsız yargı mensupları adına boyun eğdiremediğiniz 1 No'lu barolar adına, iktidarınızda yarattığınız AK Parti'ye karşı işlenen suçlardan işlem gören herkes adına hayır diyoruz."
"Bu bütçeyle Türkiye'yi yönlendirici aktör yapması bekleniyor"
Dışileri Bakanlığı bütçesini değerlendirmek için söz alan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı ise şu ifadelere yer verdi:
"Dışişleri Bakanlığının merkezi bütçe içindeki payı binde 2,5 ve hariciyemizin Diyanet İşleri'nden küçük bu bütçeyle genel bütçelerinin yüzde 1'den fazlasını alan Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülke hariciyelerinin etkisini kırıp da Türkiye'yi yönlendirici aktör yapması bekleniyor. Fıkra bu kadar. Sayın Bakan, 'Trump'ın yapmak istedikleri Türkiye'nin hedef ve çıkarlarıyla büyük ölçüde örtüşüyor' dediniz. Türkiye, Gazze'yi bir Ortadoğu rivierasına mı dönüştürmek istiyor ki örtüşsün? Binlerce Filistinlinin can verdiği topraklar üstünde golf partileri mi vermek istiyor Türkiye? 'Barış Pınarını yaparsanız Türkiye ekonomisini yerle bir ederim' de mi? Terörist Mazlum Abdi'ye general, Cumhurbaşkanına 'aptal olma' da mı? 'Hileli seçimleri herkesten iyi bilir' de mi? Biz Trump'la nerede örtüşüyoruz?"