CHP'nin saha çalışmaları kapsamında Osmaniye'ye gelen CHP Adana Milletvekilleri Orhan Sümer ve Müzeyyen Şevkin, Osmaniye İl Örgütü'nde partililerle bir araya geldi. Sümer, "Son dönemde yaşanan, önlenemeyen orman yangınları, maden faciaları ve diğer felaketler, 'Allah’ın takdiri' denilerek geçiştirilmektedir. Toplumun büyük bir kısmı çocuklarını, kıt kanaat geçinerek, rızkından keserek okutmaya çalışırken, bizler sahte diplomalar dağıtıldığını, hiçbir liyakati olmayan kişilerin önemli görevlere getirildiğini üzülerek öğreniyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Türkiye genelinde başlattığı saha çalışmaları kapsamında Adana Milletvekilleri Müzeyyen Şevkin ve Orhan Sümer Osmaniye İl yönetiminde partililerle bir araya geldi. CHP Osmaniye İl Başkanı Mutlu Yavuzer, şunları söyledi:
"Cumhuriyet Halk Partisi olarak; halkçı, sosyal demokrat ve hukuk devleti ilkelerine dayalı bir parti kimliğiyle, programımızı bu süreçte güçlü bir şekilde ortaya koymaya devam ediyoruz. Hedefimiz; halkın ihtiyaçlarına doğrudan cevap veren, liyakat esasına dayalı, adaleti ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışını bu ülkenin tüm kurumlarına yeniden hâkim kılmaktır.
Ayrıca, son dönemde belediyelerimize yönelik hukuk dışı girişimlerle uygulanan baskılar, demokrasimizin ve halk iradesinin açıkça hedef alındığını göstermektedir. Bu girişimlere karşı hem halkımızı doğrudan bilgilendirmek hem de hukuk ve demokrasi mücadelemizden asla geri adım atmayacağımızı duyurmak için burada bu açıklamayı yapıyoruz. Bizim ne yok olacak bir irademiz ne de boyun eğecek bir inancımız vardır. Halkın oylarıyla göreve gelen her kurum ve her kişi, halkın iradesini temsil etmektedir. Bu iradeye sahip çıkmak, hepimizin ortak görevidir."
"Türkiye ağır bir ekonomik kriz altında"
Müzeyyen Şevkin ise şöyle konuştu:
"Bugün Osmaniye’deyiz. 6 Şubat depremlerinde 53 binden fazla insanımızı kaybettik. Osmaniye'de ağır yara alan illerimizdendir. Bu kentte 273 bina yıkıldı, 8 bin 800 bina ağır hasar aldı. Bin 21 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hâlâ binlerce vatandaş geçici konutlarda yaşam mücadelesi veriyor. Yakın zamanda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın konteyner boşaltılması yönündeki yazısı, barınma krizini daha da derinleştirmiştir. Kiraların fahiş olduğu bu kentte, insanlar hâlâ evlerine kavuşamamıştır. Bakanlık, en temel insan hakkı olan barınma hakkına saygı göstermelidir. Osmaniye, sanayi ve tarım açısından stratejik bir bölgedir. Ancak hâlâ yollar onarılmamış, ulaşımda büyük sorunlar yaşanmaktadır."
"AKP iktidarı, siyasette etkili isimlerimize büyük bir baskı uygulamaya başlamıştır"
Orhan Sümer ise konuşmasında şunları ifade etti:
"Son dönemde, 23 yıllık AKP iktidarı maalesef Cumhurbaşkanı adayımızın, 15 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ortak oylarıyla adaylığını ilan etmesinin ardından hem belediyelerimizde hem de ülke genelinde, siyasette etkili isimlerimize büyük bir baskı uygulamaya başlamıştır. Bunun nedeni, ne yazık ki hepimizin bildiği gibi, işçinin, memurun, öğrencinin, emeklinin içinde bulunduğu derin sorunlardan ve dertlerden kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmektir. Son dönemde yaşanan, önlenemeyen orman yangınları, maden faciaları ve diğer felaketler, 'Allah’ın takdiri' denilerek geçiştirilmektedir. Ancak son üç dört gündür, toplumun büyük bir kısmı çocuklarını, kıt kanaat geçinerek, rızkından keserek okutmaya çalışırken, bizler sahte diplomalar dağıtıldığını, hiçbir liyakati olmayan kişilerin önemli görevlere getirildiğini üzülerek öğreniyoruz. Hatta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, ne yazık ki dünyanın neresinden geldiği belli olmayan kişilere adeta satılır hale gelmiştir.
Bunca olay yaşanırken, ne Cumhurbaşkanından ne de herhangi bir yetkiliden tek bir açıklama gelmemiştir. Gündemde yalnızca, hukuksuz bir şekilde tutuklanan belediye başkanlarımız, haklarında hiçbir kesinleşmiş ceza olmamasına rağmen televizyon ekranlarında saatlerce tartışılmaktadır. Gündem bu şekilde saptırılmaya çalışılmaktadır. Biz ise Sayın Genel Başkanımızın son üç dört aydır durmaksızın sahada olması, Meclis kapanır kapanmaz milletvekillerimizle birlikte 81 ili dolaşmasıyla halkımızın sorunlarını dinliyor, taleplerini not alıyoruz. Cumhurbaşkanlığı ofisimizin açılmasının ardından vatandaşlarımızdan gelen istek ve talepleri derleyip toparlayarak genel merkezimize ve Genel Başkanımıza rapor halinde iletiyoruz."