CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bazı kesimlerin AK Parti'nin ve MHP’nin süreç komisyonu raporlarını “pembe gözlük”, CHP'nin raporunu ise “güneş gözlüğüyle” okuduğunu, CHP'ye haksızlık yaptığını ifade etti. “CHP kendisine yapılan her türlü haksızlığa, tacize, saldırıya rağmen o komisyona girdi. CHP, İmralı meselesini bir kavşak olarak görmeyip ayrılmadı; bir tümsek olarak gördü, yanından geçti ama yolda devam ediyor, çözüm istiyor. Bunun olduğundan farklı gösterilmek istenmesi, Erdoğan'ın CHP'nin yapıcı muhalefeti ve kurucu siyasetini kabullenemediğinden oluyor” dedi.
BBC Türkçe'ye konuşan Özel, partisinin çözüm sürecine “ilkesel ve yapıcı” katkı sunduğunu, bunun da seçmende olumlu karşılık bulduğunu söyledi. Özel, elindeki verilere göre DEM Partililerin yüzde 75'inin “CHP, İmralı'ya gitmeliydi” görüşünde olduğunu, buna karşın CHP'lilerin yüzde 85'inin, toplumun da yüzde 65'inin partisinin tutumunu onayladığını bildirdi ve “Vatandaş, komisyona girmeniz de doğru kalmanız da. İmralı'ya gitmemeniz de doğru diyor” diye konuştu.
"CHP, İmralı meselesini bir kavşak olarak değil, bir tümsek olarak gördü”
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, komisyon raporuna yönelik “CHP su koyverdi” eleştirisine tepki gösterdi. CHP'nin raporunda kapsamlı demokratikleşme önerilerine yer verdiğini, sürece özel yasal düzenlemeler konusunda da katkıya hazır olduklarını belirten Özel, “Ama onların olguyla dertleri yok, algı yaratmaya çalışıyorlar” dedi. Özel, bazı kesimlerin AK Parti'nin ve MHP’nin raporlarını “pembe gözlük”, CHP'nin raporunu ise “güneş gözlüğüyle” okuduğunu, CHP'ye haksızlık yaptığını savundu. “CHP kendisine yapılan her türlü haksızlığa, tacize, saldırıya rağmen o komisyona girdi. Kaldırılmak çok istendi ama kaldı” diyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“CHP, İmralı meselesini bir kavşak olarak görmeyip ayrılmadı. Bir tümsek olarak gördü, yanından geçti ama yolda devam ediyor, çözüm istiyor. Bunun olduğundan farklı gösterilmek istenmesi, Erdoğan'ın CHP' nin yapıcı muhalefeti ve kurucu siyasetini kabullenemediğinden oluyor.”
"Peş peşelik yerine iç içelik ilkesini savunuyoruz”
Özel, Kürt sorununun çözümü konusunda iktidar kanadının “Önce barış olsun, sonra yasa çıksın" veya "Önce yasa çıksın, sonra demokratikleşme olsun" yaklaşımını doğru bulmadıklarını vurguladı. Demokratikleşme olmadan Kürt sorununun çözülemeyeceğinin altını çizen Özel, CHP'nin “peş peşelik” yerine “iç içelik” yaklaşımını benimsediğini, bunu başta DEM Parti olmak üzere tüm muhataplarına ilettiklerini söyledi. Özel, “Onun için demokratikleşme, barış, çözüm birlikte olsun diyoruz. Yoksa önce bunu yapalım, bu köprü görevi görsün, demokrasi bu köprüden geçsin, olmaz. Bazı yasal düzenlemelerin yapılıp demokratikleşmenin geriye bırakılması, Kürt sorununun kaynağında demokrasi eksikliği olduğunu görmemektir. Zaten iktidarın geçmiş pratiğinde, süreci bir yerlere kadar getirip sonra vazgeçmek, tam tersini yapmak olduğu için de biz peş peşelik yerine iç içelik ilkesini savunuyoruz.”
"Erdoğan'ı yenecek bir aday bulunur”
Özel, CHP'nin Cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin soru üzerine kendisinin adaylık talebi olmadığını, İmamoğlu'nun adaylığında ısrarlı olduklarını belirtti. İmamoğlu'nun adaylığının diploma veya başka bir davayla engellenmesinin “darbe ürünü bir iş” olacağını söyleyen Özel, “Bir kere, Erdoğan bir rakipten kaçmanın, adaylığına engel olmanın maliyetini görsün. 'Rakibimi hapse atayım, seçimi kazanayım', bu kabul edilemez. Burası sahra altı ülkesi değil. Bu şartlarda İmamoğlu'nu yine de içeride tutuyorsa, o zaman Erdoğan'ı yenecek bir aday bulunur” ifadelerini kullandı. Özür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın adaylığının da engellenebileceği iddialarına tepki göstererek, İmamoğlu'nun Mansur Yavaş'ın da adayı olduğunu ve ön seçimde onun için oy verdiğini hatırlattı. Özel, şunları söyledi:
“Ama Mansur Yavaş parti, ülke ondan görev beklerse o görevi de dört dörtlük yapabilecek potansiyele sahip. Mansur Yavaş'ın adaylığına engel olma gibi hesaplar Türkiye'yi, Anadolu'yu, dünyayı bir kez daha ayağa kaldırır. Mansur Yavaş bu milletin gönlünde çok önemli bir yerdedir, kimsenin yedeği de değildir. Ekrem İmamoğlu'nun da yedeği değildir.”
"Erdoğan, İstanbul Başsavcısı’nı, Türkiye Başsavcısı gibi konumlandırıp saray rejiminin muhafızı olarak nitelendiriyor”
Yürütülen uyuşturucu ve bahis operasyonlarını da değerlendiren Özel, operasyonların temel amacının “CHP'ye yapılan operasyonları normalleştirmek” olduğunu ve partisine yapılanın “siyasi operasyon” olduğunun toplumun büyük kesimi tarafından kabul gördüğünü anlattı. Özel, ikinci amacın da “rejime tehdit görülen kişileri itibarsızlaştırmak” olduğunu ifade ederek, “Erdoğan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nı, Türkiye Cumhuriyeti Başsavcısı gibi konumlandırıp böyle bir yetkisi olmadığı halde onu saray rejiminin muhafızı olarak nitelendiriyor ve yetkilendiriyor” dedi.
"Daha pozitif gündemlerimiz olacak”
Özel, İmamoğlu'na özgürlük talebiyle düzenlenen mitinglere devam edeceklerini söyledi ancak yeni yılda “daha fazla pozitif gündemleri” olacağını vurguladı. Özel bu konuda gölge kabinenin politika başlıkları olarak içinde yer aldığı Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin (CAO) önemli rol oynayacağını bildirdi.
Bir yanda MYK, bir yanda CAO’da ayrı bir gölge kabine yapılanmasının çift başlılığa neden olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Özel, “Hayır olmaz çünkü ikisinin de başı benim” dedi. CAO’nun yeni yapılanmasının sadece teknik değil, taktik bir tercih olduğunu belirten Özel, şöyle devam etti:
“Bizi bu yargı müdahaleleri, sürekli reaksiyon ve mücadele hattında tutuyor. Biz Genel Merkez’de büyüme, kalkınma, istihdam konuşuyorduk ama yaşanan süreç nedeniyle daha çok mahkeme süreçleri, operasyonlar, tepkiler, direnmeler duyuldu. Ama biz, her üç kişiden ikisinin oyunu alacaksak Türkiye'nin 'CHP onlardan daha iyi yönetir' demesi lazım. O nedenle CHP ekonomiyi, dış politikayı, 'Türkiye'yi daha iyi yönetebilir’i anlatacağımız iktidar yürüyüşünü oradan başlatmak durumundayız.”
“2025’teki üç kurultayın ardından CHP türbülansı atlattı mı?” sorusunu yanıtlayan Özel, “Bin 333 geçerli oyun tamamını delege veriyorsa artık birlik olma zamanı. Delegenin mesajını ben de arkadaşlarımız da aldı" dedi. Kurultay sonrası parti içi çekişmeye dair olumsuz bir durum yaşanmadığını kaydeden Özel, “parti içi muhalif” olarak nitelendirilen isimlere de gelecek süreçte yeni görevler vereceklerini söyledi.
"İstanbul'da kayyum yok, inat var”
Özel, mutlak butlan davasının reddine ve CHP 39’uncu Olağan Kurultayı yapmasına karşın partinin İstanbul İl Başkanlığı'ya ilgili kayyum kararının kaldırılmamış olmasını değerlendiren Özel, “İstanbul'da kayyum yok, şu anda bir inat var” ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul İl Kongresi ve ardından olağan kurultayla birlikte kayyumun hukuken kalktığını savunan Özel, şunları kaydetti:
“Belki 5 bin polisle parti binasını ele geçirdi ama partinin iradesini ele geçiremediler. Ve şimdi partinin bir odasında haftanın bir-iki günü heyetten bir kişi görüntü verip gidiyor. Ben oraya gidene de bir şey demiyorum. Onlara o görevi verenlerin inadı. 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarihe geçecek yanlış bir karar aldı. Herkes ayıplıyor. Yüksek yargı ziyaretleri yapıyorum, AK Parti'den hukukçularla konuşuyoruz, konu açıldığında hepsi ayıplıyor. Ama o kendi ayıbından dönemediği için öyle duruyor."