CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ''Bir tek adam iktidarı adeta kamunun bütün olanaklarını elinde tutup toplumun üzerinde korkutarak, sindirerek, baskı kurarak, belediye başkanlarını ya içeri atıp ya kayyum uygulayarak, en ufak bir eleştirel kelime Kullandığında derhal kapısına jandarmayı polisi gönderip içeri atıp ya da soruşturma başlatarak toplumu adeta açık cezaevine çevirmiş bir tarihsel dönemden geçiyoruz. Böyle bir tarihsel dönemde Cumhuriyet Halk Partisi bütün milletvekilleri, yüksek disiplin kurulu üyeleri, parti meclis üyeleri ile 81 ili ziyaret ediyoruz'' ifadelerini kullandı.
CHP'nin illerdeki saha çalışmaları devam ediyor. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Aysemin Gülmez, Parti Meclisi (PM) üyesi Ahmet Hakan Uyanık, Bingöl’e geldi. Heyet, CHP Bingöl İl Başkanı Hasan Aktaş’ı ziyaret ederek, partililerle bir araya geldi.
Gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bingöl’ün kendi öz gücü açısından çok kıymetli bir kent olduğunu söyledi. Bingöl’ün ekonomik olarak geri kalmasının neden mevcut iktidardan kaynaklandığını aktaran Sarıbal, ''Doğal varlıklarıyla, tarımıyla, doğal zenginlikleriyle önemli bir kent. Yaklaşık 280 bin civarında nüfusuyla aslında tarihsel olarak olması gereken ekonomik, sosyokültürel ve yatırımsal çok çok geride olan, bunu nereden anlıyoruz? 6. Bölge. Yani 6. Bölge destek ve teşvik alanı içerisinde olduğu için aslında bu şu demek. Hemen hemen sosyokültürel olarak ve ekonomik olarak en geri kalmış illerimizden biri olarak aslında 23 yıllık iktidarın ortaya koymuş olduğu bir tablodur'' diye konuştu.
''Peki bu kadar olumsuzluğu söylüyoruz da neden hala bu düzen böyle?''
Sarıbal, CHP'li bütün milletvekilleri, yüksek disiplin kurulu üyeleri, parti meclis üyeleri ile 81 ili ziyaret ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Nedir derdimiz? Derdimiz şu: Ülkede var olan hukuksuzluk, adaletsizlik, adeta topluma haraca bağlayan sefaletin, yoksulluğun kol gezdiği, 6 milyon kamu emekçisinin ayakta olup dün ülke çapında iş bırakma eylemi içerisinde olduğu, tarımın uzun yıllardır süregelen iktidarın yanlış politikalarıyla yerle bir olduğu, esnafın, sanayicinin, köylünün, emeklinin, emekçinin adeta isyan ettiği tarihsel bir dönemden geçiyoruz. Peki bu kadar olumsuzluğu söylüyoruz da neden hala bu düzen böyle? Çünkü eğer bir diktatoryal düzen varsa bir ceberut, bir tek adam iktidarı adeta kamunun bütün olanaklarını elinde tutup toplumun üzerinde korkutarak, sindirerek, baskı kurarak, belediye başkanlarını ya içeri atıp ya kayyum uygulayarak, en ufak bir eleştirel kelime kullandığında derhal kapısına jandarmayı polisi gönderip içeri atıp ya da soruşturma başlatarak toplumu adeta açık cezaevine çevirmiş bir tarihsel dönemden geçiyoruz. Böyle bir tarihsel dönemde Cumhuriyet Halk Partisi bütün milletvekilleri, yüksek disiplin kurulu üyeleri, parti meclis üyeleri ile 81 ili ziyaret ediyoruz.”
''Sokağın sesini alacağız, onu anlatacağız''
''Amacımız belli. İktidarın hukuksuzluklarını ortaya koyan koymak, tükenmişliğini ortaya koymak ki zaten toplum bunu yaşıyor'' diyen Sarıbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İkincisi bu mücadeleye devam ettiğimizi, halkın sorunlarını bir miktar elbette bildiğimizi ama asıl öğrenmek öğrenmemiz gereken noktanın halkın bizatihi kendisi olduğunu illere giderek onların görüşlerine başvurarak öğreneceğiz. Onlardan aldığımız bilgileri ve onların bize verdiği, anlattığı sorunları Yazacağız, raporlayacağız. Öncelikle bunu genel merkezimize ulaştıracağız. Sonra parti programımız ve elbette hükümet programımıza dair önümüzdeki günlerde yapacağımız çalışmalarda bunları önemseyerek net bir şekilde ortaya koyacağız ve aktaracağız. Sokağın sesini alacağız, onu anlatacağız. Meclis açıldığında gündeme getirmeye çalışacağız. Türkiye'de yaşayan yaşanan bir tarafta barış süreci, diyalog sürecinin barışa dönmesi süreci, bütün bu süreçlerden doğan doğacak her türlü bilgiyi alacağız tabandan ve biz de onlara elimizden geldiğince düşüncelerimizi paylaşacağız.''
''Geleceğin Türkiye'si ve geleceğin iktidarı için bir yol haritası çizeceğiz''
CHP’nin sürdürdüğü saha çalışmalarıyla geleceğin Türkiye’si için bir yol haritası çizeceklerin söyleyen Sarıbal, “Yani kısaca sorularla kendimizi anlatacağız, halkımızı dinleyeceğiz, onların dertlerini alıp yukarıya taşıyacağız ve geleceğin Türkiye'si ve geleceğin iktidarı için bir yol haritası çizeceğiz. Açıkça şunu söylemek gerek. İktidar tükenmiş, iktidar bitmiş ama iktidar zorbalıkla halkın sırtından Mehmet Şimşek ve Tayyip Erdoğan ortak ekonomik programıyla halkın adeta canını okumakta, adeta haraç kesmekte, vergiyle açık bir şekilde toplumu terbiye etme çabalarını sürdürmekteler. Farkındayız. Toplum da farkında. Bir an önce bir erken seçimi zorlamak, o erken seçimde iktidarı değiştirmek zorundayız. Çünkü sürekli aynı şeyleri yaparak farklı bir sonucu beklemek mümkün değil” diye konuştu.
‘Türkiye demokratikleşmediği sürece yeni yeni operasyonlar olur’
Sarıbal’dan sonra söz alan CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Aysemin Gülmez, CHP’li belediyelere yönelik düzenlenen operasyonlara tepki gösterdi. Gelinen bu süreçte insanların, şüphelilerin, bu ülkede yaşayan yurttaşların masumiyet karinesi, lekelenmeme hakkı ortadan kalkmış durumda olduğun söyleyen Gülmez, şunları kaydetti:
''Adil yargılanma hakkı tamamen ellerine alınmış durumda. Bu süreçle hep beraber dayanışmak zorundayız. Başka bir alternatifimiz yok. Gidecek başka bir yerimiz olmadığı için bu süreci dayanışarak ve direnerek atlatmak durumundayız. Ben bu süreçte İstanbul Belediye Başkanım Başkanımızla Sayın Ekrem İmamoğlu'yla ve diğer belediye başkanlarımızla en son 2 hafta evvel bir aradaydım. Cezaevi ziyaretlerinde bulundum. Kendileri gayet iyiler. Ancak gelinen noktada bir kısım basın mensupları artık bu süreçte yeni bir operasyon olmayacak derken ne yazık ki 2 gün evvel yeniden bir operasyon olmuş durumda. Yeni operasyonlara Türkiye gebe. Türkiye demokratikleşmediği sürece yeni yeni operasyonlar olur. Kayyumlar bu bölgede uzun yıllardır vardı. Uzun yıllardır kayyumlar halkın iradesini gasp ettirmişti ne yazık ki. Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri ile birlikte seçilmiş halkın iradesi gasp ediliyor. Bu süreçte hep beraber dayanışarak aşacağımızı düşünüyoruz.''
''CHP var olduğu sürece hiçbir halkımıza çaresizliği yaşatmayacağız''
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç ise iktidarın halkı fakirliğe mahkum ettiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Yoksulluk, gittikçe yukarıyla aşağı arasındaki açılan farklar ve maalesef 23 yıldan beri bizi yöneten veya yönettiğini düşünen bir yönetim anlayışıyla tamamıyla halktan kopuk bir anlayışla halkı bu fakirliğe mahkum etmişlerdir. Şu an Sayın Cumhurbaşkanımız adayımız Ekrem İmamoğlu dahil Sayın Zeydan Başkan'ın ve birçok belediye başkanım bedel ödüyorlar. Bu bedellerin boşu olmadığını bir şekilde halkın bu yoksulluğuna bu adaletsizliğine bu çaresizliğine bir derman olacağını bildikleri için şimdiden peşinen ortadan kaldırmak ve bir zulüm siyaseti yönetmeye çalışıyorlar. Ama Türkiye Cumhuriyeti'ndeki yaşayan her vatandaşım şunu bilmeli ki, Cumhuriyet Halk Partisi var olduğu sürece ve siz değerli örgütüm olduğu sürece hiçbir halkımıza çaresizliği yaşatmayacağız. Bu sıkıntıları yaşatan 23 yıllık AKP hükümetinin karşısında dimdik duran, durmaya devam eden ve eninde sonunda sandığı getirdiklerinde arkalarına baka baka gidecek olanları işte bu örgüt ve bu örgüte inanan milletiyle beraber göndermeye çalışacağız. Ben buna kalpten inanıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını sonuna kadar bu ülkenin her noktasına adalet gelinceye kadar dalgalandırmaya söz veriyoruz.''
