Gazete Kritik Siyaset Ali Babacan: “Türkiye'nin yeni baştan şekillenmiş bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacı var”

Ali Babacan: “Türkiye'nin yeni baştan şekillenmiş bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacı var”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'nin tarım politikalarında köklü değişiklikler gerektiğini belirterek, 2026 bütçesinde faize ayrılan meblağ ile sulama projelerinin tamamlanabileceğini vurguladı. Çiftçiler ve sanayicilerin sorunlarına çözüm üretme hedefinde olduklarını ifade etti.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "2026 bütçesi Meclis'te Genel Kurul'da görüşülüyor. Bu bütçede sadece faize ayrılan rakam 2 trilyon 700 milyar. 2026 bütçesinde faize ödenenin yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün. Bu yapılabilir. Ama ciddi bir koordinasyon gerekir" dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Konya Çumra Şeker Fabrikasını ziyaret etti. Ziyaret sonrasında Pankobirlik Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu ile basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Babacan, Türkiye'nin en büyük şeker fabrikasını beraber gezdiklerini belirtti.

Babacan, "Gerçekten göğsümüzü kabartan, milletçe gurur duymamızı sağlayan, büyük bir emekle ve güzel yatırımlarla bugün burada tanışmış olduk. Konya Şeker bir yıl gibi çok kısa bir zaman içerisinde inşa edilen, en modern teknolojinin kullanıldığı ve çok yüksek üretim kapasitesine sahip olan bir tesis. Ama bu tesisin etrafında da çok ciddi bir ekosistem de var. Biliyorsunuz, Türkiye'nin artık, en önemli markalarından birisi haline gelen Torku'nun üretim tesisleri de burada. Onu da görme imkânını bulduk ve Torku'yla da ayrıca gurur duyduk. Gıda deyince, tarım deyince tabii dert çok. Ta topraktan başlayıp, tarımsal üretimden başlayıp tüketiciye varana kadar her aşamada belli başlı sorunlar var, sıkıntılar var" diye konuştu.

Maliyetlerin yüksekliğinin, çiftçinin, üreticinin en önemli problemi olduğunu söyleyen Babacan, tarımsal üretim maliyeti yüksek olunca, bunun, tüketiciye kadar uzanan zincirde gıda fiyatlarının yüksekliğini, gıda enflasyonunu da beraberinde getirdiğini ifade etti.

“Türkiye'nin yeni baştan şekillenmiş bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacı var” 

Ali Babacan, şunları kaydetti:

"Maalesef yerinde tekrar gördük ki Türkiye'nin tarım politikaları ile ilgili düzeltilmesi gereken, el atılması gereken çok konu var. Tarım politikası bir bütün. Bunun hem yerli Türkiye'deki üretim imkânlarımızla potansiyelimizle ve Türkiye'nin dışındaki ülkelerin de hem ihtiyaçlarını hem de üretim potansiyelini dikkate alıp baştan aşağıya yenilenmesi gerekiyor. Türkiye'nin gerçekten, yeni baştan şekillenmiş bir tarım politikasına şiddetle ihtiyacı var. Özellikle büyüyen su sorununu da dikkate aldığımızda, ki su sorunu Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Konya Ovası'nda da maalesef ciddi bir, problem. Şu anda yeni kuyularda 500 metreye kadar inmeyince su bulmak, yeterli su bulmak Konya Ovası'nda mümkün olmuyor. Ve birkaç seneye kadar Allah korusun tarımın üretiminin tamamen imkansızlaştığı bir tabloyla da karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla bir yandan tarım politikası, bir yandan, su yönetimi ülkemizin önümüzdeki, yıllarda en önemli, en stratejik konusu.

“Şu andaki rakamlarla 1 trilyon 300 milyar liralık kaynağa ihtiyaç var”

Bakın, dünyanın en büyük ekonomilerden birisi olan ve en yüksek teknolojiye sahip olan, bir ülke Japonya bile kendi tüketeceği kadar pirinci mutlaka kendisi üretiyor. Gıda güvenliği var, bir de gıda güvenilirliği var. Gıdanın hem sıhhatli olması, bir de gıdanın sürekli ve yeterli miktarda temini çok çok önemli bir konu. Güvenlik açısından gittikçe ateş çemberine dönen bölgemizde, Türkiye'nin bir an önce kendi kendine yeterli bir tarım üretimine ulaşması lazım. Ve bunun için de, çok akıllı politikalar lazım. Bu politikaları oluştururken de damdan düşenlerle beraber çalışmak lazım. Yani bir yandan çiftçilerimizi temsil eden önemli kuruluşlarımız, bir yandan gıda, ve tarımsal üretim yapan sanayicilerimizle ayrı istişarelerle gerçekten, mutlaka yeni bir perspektif şart. Su meselesine biz tabii çok çalıştık. Türkiye'deki bütün sulama projelerinin, en geç beş yılda tamamlanması mümkün. Rakamsal olarak da söyleyeyim. Bütün sulama projelerini topladığınızda bakın barajlar, göletler, isale hatları, basınçlı kapalı sistem dağıtma, yağmurlama, damlama hepsini toplayın, toplayın, toplayın. Şu andaki rakamlarla 1 trilyon 300 milyar liralık kaynağa ihtiyaç var.

“2026 bütçesinde faize ödenenin yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün” 

Bugün 2026 bütçesi Meclis'te Genel Kurul'da görüşülüyor. Bu bütçede sadece faize ayrılan rakam 2 trilyon 700 milyar. 2026 bütçesinde faize ödenenin yarısıyla Türkiye'deki bütün sulama projelerini tamamlamak mümkün. Bu yapılabilir. Ama ciddi bir koordinasyon gerekir. Her açıdan, devletin su politikasının, tarımsal üretim politikasının ve tarımsal sanayi politikasının baştan aşağı gözden geçirilmesi gerekir. Bu da mümkün. Yeter ki istişare imkanları olsun. Yeter ki dertliler derdini anlatacak ve çözecek muhatap bulabilsinler. şu anda, aslında sistemdeki belki de en önemli konulardan bir tanesi bu."

Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük topraklarına sahip olduğunu, Avrupa'nın en büyük tarımsal üretim arazilerinin Türkiye'de bulunduğunu ifade eden Babacan, "Ama maalesef, şu anda bolluk içerisinde yokluk yaşıyoruz. Varlık içerisinde yoksulluk yaşıyoruz. Aslında Türkiye'de un var, yağ var, şeker var ama bunlardan iyi bir Konya höşmerimi üretecek bir politika çerçevesine ihtiyaç var. Bu da mümkün. Zaten biz de onun için buradayız. Hem sorunları dinleyelim hem ülkemiz için çözüm üretmede katkımız olsun diye buradayız. Umarım ki, bu sorunlar bir an önce çözülür. Umarım ki çiftçimiz, sanayicimiz, hak ettiği refah seviyesine ulaşır. Umarım ki vatandaşlarımız da kaliteli ve bol gıdayı çok uygun fiyatlarda temin eder. Bu yokluk durumundan tekrar inşallah varlık durumuna ülkemiz geçer" şeklinde konuştu.

Pankobirlik Genel Başkanı Ramazan Erkoyuncu da “Şeker sektörü maalesef şu anda birazcık zorda” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *