Cübbeli Ahmet Hoca ile eski bakan ve Prag Büyükelçisi Egemen Bağış arasında yaşanan tartışma, sosyal medyada gündemin zirvesine oturdu. “Yanmaz kefen”, “Bakara makara” ve “dini duruş” gibi kavramlarla derinleşen polemik, kamuoyunun merakla takip ettiği bir karşılıklı atışmaya dönüştü.
Tartışmanın Fitili Nerede Ateşlendi?
Her şey, Yiğit Bulut’un cenaze töreninde çekilen bir videonun sosyal medyaya düşmesiyle başladı. Görüntülerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, Egemen Bağış’ın elini sıkmadı. Bu görüntüye yorum yapan Cübbeli Ahmet, Bilal Erdoğan’ı “dindar ve kindar” sözleriyle överek onun tavrını bir duruş olarak değerlendirdi.
Cübbeli’nin bu çıkışı, Egemen Bağış’ı hedef almadan ama onu işaret eden bir dizi göndermeyle doluydu. Özellikle Bağış’ın geçmişte “Bakara makara” dediği iddia edilen ses kaydına atıf yaparak “Bu bir irtidattır” ifadelerini kullandı ve tövbe çağrısında bulundu.
Bağış’tan Ağır Yanıt: “Yanmaz Kefen Pazarlayıcısı”
Egemen Bağış, sosyal medya ekibi aracılığıyla çok sert bir yanıt verdi. Cübbeli Ahmet için “adam mı diye” ifadesini kullanarak ağır konuştu, “yanmaz kefen pazarlayıcısı” ithamıyla dini figürlerin halkı kandırdığını öne sürdü. Bağış ayrıca ses kaydıyla ilgili “uluslararası raporlarla montaj olduğu ispatlandı” açıklamasını yaptı.
Cübbeli’den Geri Adım Yok: “Tövbe Et, Bu İş Kapansın”
Cübbeli Ahmet, bu ithama sessiz kalmadı. “Seninle barışmak için kaç kez araya adam soktun?” diyerek geçmişte Bağış’ın kendisine yakınlaşmak istediğini iddia etti. “Kefen sattıysam bana nasip olmasın, ama sen yalan söylüyorsan sana da olmasın” sözleriyle hem kendini savundu hem de ağır bir cevap verdi.
Polemik Bitecek Gibi Değil
İki tarafın açıklamaları, tartışmanın daha da alevlenmesine yol açtı. Cübbeli Ahmet, “Bel altı konuşmak bana yakışmaz ama elimde çok şey var” diyerek tartışmanın henüz kapanmadığını ima etti. Egemen Bağış ise son açıklamasından sonra sessizliğe büründü.
