reklam
Gazete Kritik Meclis CHP'li Seda Kaya Ösen: "Katma değerli ihracat arttırılmalı ve teşvik edilmelidir"

CHP'li Seda Kaya Ösen: "Katma değerli ihracat arttırılmalı ve teşvik edilmelidir"

CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, cari açıkta yaşanan artışı eleştirerek, "Geçen yıl sorun olmaktan çıktığını söylediniz, bu yıl neden yüzde 100 arttı" diye sordu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Ticaret Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabının görüşmeleri için toplandı. Komisyonda Ticaret Bakanlığı'nın yanı sıra Helal Akreditasyon Kurumu ile Rekabet Kurumu'nun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları görüşülüyor.

CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Ticaret Bakanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada hükümetin politikalarını eleştirdi. Geçen yıl Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın "Cari açık sorun olmaktan çıkmıştır" dediğini hatırlatan Ösen, "Bu sene sayın Cevdet Yılmaz’ın sunumunda 2025 yılı cari açığın 22,6 milyar dolar olacağı ifade ediliyor. Bu noktada sormak istiyorum: Geçen yıl sorun olmaktan çıkardığınızı söylediğiniz cari açık, bu yıl neden yüzde 100 arttı? Sizin ifadenize göre madem 2024 yılında çözebildiniz, neden 2025 yılında çözemiyorsunuz? Biz geçen sene cari açığın neden düştüğünü de bu yıl neden artışa geçtiğinin de sebebini biliyoruz. Keramet sizde ve ekonomi politikalarınızda değilmiş demek ki" dedi.

"Bunun adı şudur; Çin gibi büyü Bangladeş gibi yaşa…"

Milli gelirdeki artışın da yanıltıcı olduğunu belirten Ösen, şöyle konuştu:

"Milli gelirin cari fiyatlarla dolar bazında bu kadar artmasının altında yatan sebep; döviz kurunun uzun zamandır baskılanması ve yurt içi enflasyonunun durdurulamamasıdır. Sağlıklı bir milli gelirde artışından söz edebilmemiz için, dolar kurunun enflasyon oranı kadar artması gerekirdi. 19 Mart süreci haricinde uzun zamandır dolar kuru yerinde sayarken enflasyon yüzde 33 arttı. Bu yüzden milli gelirdeki övünülen artışı enflasyondan bağımsız düşünemeyiz.

Bir diğer boyut ise şudur: Milli gelir vatandaşa ne kadar ve nasıl yansıyor? Bu artışı kalkınma ve refah olarak vatandaşımız hissediyor mu?
Devamlı dile getiriyorsunuz 'kesintisiz şekilde 16 yıldır büyüyoruz, yüzde 5,4’lük büyüme oranıyla yüzde 2,9 olan dünya büyüme ortalamasını ikiye katladık' diyorsunuz. Sizin rakamlarınıza göre maşallah Çin gibi büyüyoruz… Peki ne kadarı gerçek? Nüfusun yüzde 20’sinin toplam servetin yarısına sahip olduğu ülkemizde, peynirin zeytinin hesapla alındığı Türkiye’de kaç haneye yıllık 17 bin dolar gelir giriyor? Vatandaş sizin TÜİK Cenneti’ndeki gibi yaşayabiliyor mu? Bunun adı şudur; Çin gibi büyü Bangladeş gibi yaşa… 'Dünyayı titreten Türkiye Yüzyılı’nda' Türk milletini getirdiğiniz nokta bu işte."

Ösen, Türkiye'nin rekabetçilik endeksine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"TÜSİAD tarafından hazırlanan maliyet bazlı rekabetçilik endeksine göre Türkiye, yüzde 88 rekabetçilik oranı ile 2015’ten bu yana en kötü tablo ile karşı karşıyadır. İhracat yaptığımız pazarlarda rakiplerimiz olan ülkelerin ücretler, finansman, ara malı ve enerji fiyatları üzerinden yapılan karşılaştırmada, Türkiye geriye doğru gitmeye devam etmektedir. Rakiplerimizin ara malı ve finansman maliyetlerinde bizden daha ucuz olması hem ekonomi programımızın yanlışlarını hem de teşvik sistemimizin eksikliklerini bizlere gösteriyor. Artan maliyetler altında rekabetçiliğini kaybeden ihracatçı daha etkin desteklenmelidir. Ödeme süreleri muhakkak kısaltılmalıdır. Öz sermayeleri günden güne eriyen, finansmana erişimde sorunlar yaşayan şirketlerimizin için ortalama 5 ayı bulan geri destek ödemelerinde düzeltmeye gidilmelidir."

"Katma değerli ihracat arttırılmalı ve teşvik edilmelidir"

"Peki bu tablo karşısında neler yapmalıyız" diyen Ösen, şöyle konuştu:

"Yeni yatırım yapacak ve istihdam sağlayacak firmalara KDV muhafiyetinin üstünde pazar finansman ve kurumsal kapasiteyi entegre düşünen yalın bir teşvik sistemi sağlanmalı, bürokratik süreç mutlaka sadeleştirilmelidir. Ekonominin belkemiği KOBİ’lere ve sanayi kuruluşlarına dijital dönüşüm, enerji verimliliği konularında uyum mekanizması geliştirilmeli ve teşvik edilmelidir.

OSB’lerin altyapı eksikleri giderilmeli, enerji-lojistik bağlantıları verimlilik ekseninde güçlendirilmelidir. Yeni yatırım alanları, sanayi-kent ilişkisini gözeterek belirlenmeli, çevresel ve sosyal dengeleri koruyan bir yaklaşımla sanayi alanları genişletilmelidir. Girişimcilik ekosistemi desteklenmeli esnek şirket kuruluş modelleri sağlanmalıdır.

Katma değerli ihracat arttırılmalı ve teşvik edilmelidir. Fakat bu 100 binlerce aileye ekmek kapısı olan emek yoğun ve kadın istihdamının olduğu tekstil ve benzeri sektörlerin cezalandırılması anlamına gelmemektedir. Bu sektörlerdeki stratejik dönüşüm sağlanmalı ve sürecin sosyal penceresi değerlendirilmelidir."

Ösen, konuşmasını, "Türkiye’nin üretmekten başka çaresi yoktur. CHP iktidarında ülkemiz topyekün bir kalkınma seferberliğine girecektir. Faizden para kazanmanın ana kural olduğu, tarlasını ekmeyen çiftçinin teşvik edildiği, gençlerin yüzde 30’unun ne okulda ne işte olduğu, Carry Trade’in baştacı edildiği bir düzenden; reel sektörün, üretmenin, istihdam yaratmanın teşvik edildiği, gelirin adilce paylaşıldığı, gençlerin yaşam boyu meslek kazanımları edindiği, dünyada rekabetçi, üreten bir Türkiye olacaktır" diyerek tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *