Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan çiftinin kızı olan Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Türkiye’nin en dikkat çeken ailelerinden birinin ferdi olmasına rağmen göz önünde yaşamayı tercih etmiyor. Ancak toplumun ilgisi onun hayatına dair soruları da beraberinde getiriyor: Sümeyye Erdoğan ne iş yapıyor? Eşi kim? Nerede eğitim aldı ve kaç çocuğu var?
Aşk, Aile ve Teknoloji Üçgeni
Sümeyye Erdoğan, 2016 yılında Türkiye'nin savunma ve teknoloji alanındaki en güçlü isimlerinden biri olan Selçuk Bayraktar ile evlendi. Bu evlilik, hem siyasi hem teknolojik iki güçlü aileyi bir araya getirdi. Çiftin birlikteliği; sadece evlilik değil, aynı zamanda teknoloji, eğitim ve sivil toplum projelerine ortak katkılarla örnek bir işbirliği olarak da görülüyor.
Gizli Kahramanlıklar ve Toplumsal Etki
Yurt dışında aldığı eğitimle kamu politikaları ve ekonomi alanında donanım kazanan Sümeyye Erdoğan, siyasetten çok sivil toplum projelerine yönelerek daha sakin ama etkili bir rota çizdi. Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile başlayan çalışmaları, gençlerin eğitimi ve kadın istihdamı konularında derinleşti. Ayrıca T3 Vakfı ile birlikte, teknoloji ve toplumsal farkındalık alanlarında da aktif rol üstlendi.
Annelik Rolünde Sessizlik ve Mahremiyet
2017 yılında doğan kızları Canan Aybüke ile birlikte Sümeyye Erdoğan, kamuoyuna kapalı bir annelik profili çiziyor. Özel hayatı koruma konusundaki kararlılığı, Emine Erdoğan’ın zarif duruşunu anımsatıyor. Aile yaşamında gösterdiği hassasiyet, onu hem modern hem geleneksel bir figür olarak konumlandırıyor.
Eğitimle Gelen Güç ve Bağımsızlık
Indiana Üniversitesi ve London School of Economics gibi prestijli kurumlarda eğitim alan Sümeyye Erdoğan, burslarla dolu akademik hayatında kararlılığıyla öne çıktı. Bu yönüyle, eğitim ve inanç arasında sıkışan genç kadınlar için bir ilham kaynağı haline geldi. Türkiye’ye döndükten sonra bu deneyimini sosyal projelere yansıttı.
Kameralardan Uzak, Etkiden Uzak Değil
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, kameralardan uzak bir yaşam sürse de, Türkiye’nin sosyal ve teknolojik dönüşümüne katkı sağlayan sessiz aktörlerden biri olarak dikkat çekiyor. Ne bir siyasetçi kadar görünür ne de tamamen geri planda; o, tercihini etkili ama sessiz kalmaktan yana kullanıyor.
