Gerçek adı Hatice Yıldız olan Muazzez Ersoy, sahne ismini İstanbul'un ünlü Pembe Köşk Gazinosu'nun sahibi merhum Cahit Çeki'nin koyduğunu ifade etti. Cahit Çeki, bir gün heyecanla ona sahne adını açıkladığında, "Artık Muazzez'sin" diyerek bu yeni kimliği benimsemesini istemişti.
Adı ve Kimliği
Muazzez Ersoy, nüfus cüzdanında da artık bu ismin yer aldığını dile getiriyor. Sanatçının gerçek hayatta daha önceki adı Hatice Yıldız iken, artık tanınan kimliği Muazzez Ersoy olarak karşımıza çıkıyor. Kendisi de bu değişimi kabullenmiş ve yıllardır bu isimle tanınır hale gelmiştir. Muazzez, hayatının sinema tadında geçmesini istediğini ifade ederek, hayatının drama ve komedi unsurlarını taşıdığını belirtiyor. Özellikle mücadeleci yapısı, kendisini 'Amazon Savaşçısı' gibi bir karaktere dönüştüren unsurları içeriyor.
Çocukluğu ve Gençliği
Çocukluğunun zor geçtiğini ifade eden Muazzez Ersoy, Kasımpaşa'da yoksul bir ailenin çocuğu olarak büyüdüğünü söylüyor. Paramparça bir hayatı paylaşarak, sokaklarda özgür bir çocukluk geçirdiklerini dile getiriyor. Yaz akşamları arkadaşlarıyla dışarıda geçirdikleri güvenli günleri hiç unutmadığını belirtiyor. Gençliğinde futbol oynamasının yanında, o dönemde Hasan Kaçan gibi isimlerle arkadaşlık da yapmış. Bu dönemlerin, ona hayatta ne yaptığını ve nasıl bir mücadele vermesi gerektiğini düşündürttüğünü vurguluyor.
Tutkulu Bir Birey
Muazzez Ersoy, yerel halkın önyargılarının aksine sert bir yapıya sahip olduğunu dile getiriyor. Kadın olmanın getirdiği zorlukları aşmak için mücadele ettiğini, cesareti ve güçlü duruşu ile çevresindekilere karşı her zaman güvenli bir alan sunduğunu ifade ediyor. Ayrıca, 'dominant' olarak tanımladığı kişiliğinin altında, aslında sıcak ve neşeli birisi olduğu da ortaya çıkıyor. İnsanların kendisine olan önyargılarına dair, “Bu hepsi yanlış” ifadelerini kullanarak, iç dünyasında çok daha farklı bir karaktere sahip olduğunu belirtmektedir.
Nostalji Modası ve Hayatı
Muazzez Ersoy, geçmişte nostalji albümleri yaparak bir akım yaratmış ve gelen eleştirilerin sonrasında bu müzik türüne yön veren sanatçılardan biri olmuştur. Bir dönem hem sanatçılar hem de yapımcılar onun yaptığı çalışmaları eleştirmiş ancak zamanla bu eleştirilerin yerini takdir almıştır. İlk nostalji albümünün büyük bir satış başarısı elde etmesi, onu yine sahnelerde görmemize neden olmuştur. Nostalji modasının, onun annesinin tavsiyesi ile başladığını ve bu projeyi hayata geçirirken kültürel değerleri korumaya çalıştığını söylüyor.
Aşk ve Aile
Aşkı tanımlarken Muazzez, bunun tanıdığınıza ve sevdiklerinize duyduğunuz derin bir his olduğunu belirtiyor. Ancak kadın-erkek ilişkileri hakkında derinlemesine bir tartışma yapmak istemediğini, bu konularda pek fazla detayda gezmek istemediğini ifade ediyor. Kendi hayatında şimdiki ilişkilerini özetleyecek olsa, torununu, oğlunu ve köpeğini yaşamının merkezine koyduğunu belirtiyor. Oğlunun bir webmaster olarak çalıştığını belirten sanatçı, sosyal medya konusunda pek ilgili olmadığını ve yeni neslin dünyasına bir anlamda uzak olduğunu itiraf ediyor.
Mutlu Bir Hayat
Hayatının genel çerçevesinde yaşadığı durumlar ve duygusal deneyimlerle birlikte, Muazzez Ersoy, ruhunun her zaman genç kaldığını ifade etmektedir. Yaş almakla birlikte, fiziksel görünümünün korunmasını arzuladığını söyleyen sanatçı, henüz bir estetik müdahalenin gerekmediğini vurguluyor. Ayrıca, hayatta en çok üzüldüğü durumların ailesini kaybetmesi olduğunu söyleyerek, bu süreçte yaşadığı travmanın izlerini de hissetmekte olduğunu belirtiyor.
Kebap Patroniçesi Olmak
Kendi işini kurmasından ve kebap restoranı açmasından sonra, gastronomik alanda kendini göstermeye başladığını ifade eden Muazzez Ersoy, birçok ünlü ismin restoranlarının olduğunu hatırlatıyor. Kebapçılığı, kendi tarzıyla birleştirerek sektörde yer edinmekten mutluluk duyduğunu belirtiyor. Ayrıca, Bülent Ersoy’dan "kebap dünyasının yıldızı" olma tavsiyesi aldığını söyleyerek bu dünyada iki ikonik sanatçının da güçlü duruşlarını hatırlatıyor.
Resim:
Resim:
Resim: