05.12.2019, 16:58

EGONUN FAZLASI ZARAR!...

“Kişilik; bireyde yapıların, davranış özelliklerinin, ilgilerin, psikolojik durumların, yeteneklerin ve zekânın en karakteristik bir bütünüdür.” N.L. Munn

Yakışıklı bir oyuncumuz son günlerde bu problemi yaşıyor. Gittiği her yerden hayranlarının yoğun ilgisi nedeniyle polis nezaretinde ayrılması, genç kızların göklere çıkarmasıyla, egosu şiştikçe şişti.

Hemen ben oldum havalarına girdi, son derece çirkin konuşmalar yaptı ve doğal olarak dizisi ertelendi. Bir insan kendine ancak bu kadar kötülük yapabilir. Sen Hukuk oku avukat ol, ama  kâr etmiyor olmadı mı olmuyor işte...

Bizim evin yakışıklı oğlundan, tiksinilecek hale gelmek büyük başarı...

Biz Türk halkı saniyede sileriz, yenisine kucak açarız.

 DOĞUM GÜNÜ...

Bizim çocukluğumuzda evde kutlanırdı doğum günleri... Annem kocaman doğum günü pastası siparişi verirdi. Pizza ısmarlanmamışsa, fırında üzeri nar gibi kızarmış, karışık kanepeler yetişirdi imdada. O zamanlar nerede öyle hazır mayonez, Rus salatası yapılırken önce mayonezi tutturma süreci vardı. Bozulursa sil baştan yapılırdı. Evi süslemek için kedi merdivenlerini, rengarenk balonların yanına asardık.

Biz o vakitler Teşvikiye'de oturuyorduk. Bahar Pastanesi veya Görgülü' den alırdık pastamızı. Malumunuz 70'li yıllarda ki pastalar bugünkülerle kıyas kabul etmezdi. Pastanın üzerine bir - iki hayvan figürü, pembe veya kırmızı gül konurdu. O tuhaf hamurdan yapılmış şeyi önce kim yiyecek diye, çocuklar birbirinin güzünün içine bakardı. Nerede öyle şekilli, sınırları zorlayan pastalar...

Masaya muhakkak beyaz dantel örtü serilirdi. Masanın düzeni genellikle açık büfe şeklinde olurdu. Ev dediğin metresi, çapı belli, kaç kişi gelecek diye ürkmezdi bizim neslin anneleri... Büyükler, küçükler bir arada masanın etrafına, ne güzel toplanırdık.

Şimdi öyle mi ya, kapat  bir mekanı, çağır palyaçoları, sihirbazları, pastaneye ver siparişi mis. Ya da imkan ganiyse sağolsun organizasyon firmaları...

Gerçekten bizler bu açıdan çok şanslıydık. En azından kendi doğum günümüze misafir gibi giderek büyümedik.

Yarın doğum günüm, kutlamalar hafta başından itibaren başladı. 

Aralık ayı bizim ailede Yay mevsimi olarak geçer. Sevgilimin doğum günü 9 Aralık ve ne tesadüftür ki, kız kardeşimle aynı gün doğmuşlar. Evde üç gün arayla şenlik havası... Kızkardeşim Yunanistan’da yaşadığı için,  her sene uzaktan kutluyoruz. Ardından kuzenler, akrabalar, dostlar ooo hepsi ardı ardına...

Bu yıl doğum günümde hiç dilek dilemeyeceğim, Sezen şarkısında diyor ya, “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” sadece gözlerimi kapatıp üfleyeceğim mumlarımı...

••••••••••••••••••••••••

Sevgili evren, Pazartesi sabahına dek günlerimiz; sağlıkla, bollukla, bereketle, mutlulukla, huzurla, neşeyle, keyifle, su gibi aksın pls.

Pazartesi gününe kadar hoş kalın, hoşça kalın.

elvankaracay@gmail.com

Yorumlar (0)