Murat Ağırel ve Timur Soykan Merzifon’da konuştu: Başarmak üzereyiz

Merzifon Kitap Fuarı’nda okurları ike ile gerçekleştirdikleri buluşmada, Türkiye’nin geçtiği süreç üzerine konuşan gazeteci Murat Ağırel ve Timur Soykan, yapılan yolsuzlukların hesabının sorulacağını belirterek ‘Bağımsız mahkemelerde sanık olarak ağlarken göreceksiniz’ ifadelerini kullandı. Soykan, değişim için ‘Başarmak üzereyiz’ dedi.

KÜLTÜR-SANAT 20.05.2022, 15:07 20.05.2022, 15:09
Murat Ağırel ve Timur Soykan Merzifon’da konuştu: Başarmak üzereyiz


 

Merzifon 5. Kitap Fuar’ında konuşan Gazeteci Yazarlar Murat Ağırel ve Timur Soykan, Türkiye’nin çok zor bir süreçten geçtiği fakat umutlu olmak için birçok nedenin olduğunu söyledi. Yaşanan ekonomik sorunların temelinde yolsuzluklar olduğunu belirten Murat Ağırel, “Bu cennet toparlaklarda refah ve bolluk içinde yaşamamız gerekirken ne yazık ki borç ve sıkıntılar içinde yaşıyoruz. Yaşadığımız yoksulluğun yegane sebebi yolsuzluklar ve hırsızlıklardır. Hırsızın partisi, kişisi olmaz. Hırsızlık en büyük ayıptır, hırsızlık en büyük suçtur, en büyük haramdır. Kamu malını yağmalamaya kimsenin hakkı yok. Yolsuzluk yolsuzluktur. CHP veya AKP’si olmaz. Yolsuzluğu kim yaparsa yapsın karşısındayız. Onlar size yoksulluğun kader olduğunu, fakirlerin cennete gideceğini, şükretmeniz gerektiğini inandırmaya çalışıyorlar. Ama kendileri hamutuyla götürüyorlar. Bu düzen değişecek. Bu yolsuzluk bu harami düzeni değişecek. Bu hırsızlık düzeni değişecek. Elinde sonunda namusluluk, dürüstlük, adalet ve eşitlik galip gelecek. Çok uzak değil 2023’te Türkiye aydınlık döneme yeniden girecek” dedi.


 

BU DÜZENİN ADI HARAMİ DÜZENİ


 

Ağırel, “580 milyar TL olarak açıklandı 5’li çetenin. Ama bunların 5 değil 114 şirket olduğu söylendi. Bu firmaların aldığı toplam ihale bedeli 2 trilyon 350 milyar lira. Eski parayla 2 kentilyondan bahsediyoruz. Bu paralarla neler yapılır biliyor musunuz? Yapılmış olan yatırımları bir kez daha yapıyoruz. Ülke iflasa götürülüyor. Bu düzenin adı harami düzeni. Hiç kimse sizi düşünmüyor. Çocuklarınızı düşünmüyorlar. Hissettiklerini ve yaşayabileceklerinizi düşünmüyorlar. İlaç almak istiyorsunuz alamıyorsunuz. Kıyafet almak istiyorsunuz alamıyorsunuz. Bir yere gitmek istiyorsunuz gidermiyorsunuz. Neredeyse misafir gelmesin diye dua etmeye başladık. Bir misafirliğe giderken elimiz boş gitmezdik. Süt alamıyoruz. Her şeyimizi kaybettik, umutsuzluk içerisindeyiz.


 

HER KURUM YAĞMALANIYOR


 

Her kurumda yolsuzluk var. Her kurum yağmalanıyor. Buna önlem olmak için kurulmuş olan Sayıştay son 3 yıla kadar çok iyi denetleme yapıyordu. Artık onu da yaptırmıyorlar. En son görevini yapmak isteyen Sayıştay görevlilerine dava açtılar. Bu iktidarlar değişecek, başkaları da gelecek. Emin olun onların da yolsuzluklarını konuşuyor olacağız ama son 20 yılda yaşananlar 79 yılda yaşananların 10 katı. Ve ben yolsuzluk yapanların hiç bu kadar cüretkâr olduğu bir dönem görmedim. Düzenin nasıl işlediğini anlayabilmeniz için bir örnek vereceğim. Belediye anneler günü, öğretmenler günü, din haftası gibi etkinlikler düzenlemiş. Bununla ilgili ihaleler açılmış ve ihalelerde yapılmış gibi gösterilmiş. Sayıştay denetliyor. Öğretmenler günü etkinliği yapmışsın ama bunun bir şartnamesi var. 4 yıldızlı otel olacak, uluslararası etkinliğe sahip sanatçılar gelecek. Sayıştay bunun video ve fotoğraflarla kanıtlanmasını istiyor fakat firma kanıtlayamıyor. Sayıştay’ın denetimi sonrası; uluslararası yetkinliğe sahip dedikleri kişi ilçede görev yapan öğretmen çıkıyor. 4 yıldızlı otel dedikleri ilçedeki spor kompleksi çıkıyor. Ödenmesi gerek paranın tamamının da diğer özelliklere göre ödendiği ortaya çıkıyor. Belediye bütçesinden iş yeri açanlar var” ifadelerini kullandı.


 


 

UMUTSUZ OLMAMIZA GEREK YOK

Umutsuz olmamak için çok gerekçe olduğunu belirten Timur Soykan, “Gerçekten kötü bir dönemdeyiz. Hiç umutsuz olmamıza gerek yok. Bir ülke düşünün 7 düvel işgal etmiş. O ana kadar çeşitli coğrafyalarda savaşmışız. Ömrünüz boyunca bütün cephelerde savaşmışsınız. Suriye’de, Libya’da, bütün Ortadoğu coğrafyasında savaşmışsınız. Çanakkale’de savaşmışsınız. Bir saltanat var işgalcilerle, emperyalistlerle iş birliği yapmış. Başkenti teslim etmişsiniz. Ve siz bir direnişi başlatmak için Anadolu’ya geliyorsunuz ve Anadolu perişan halde. Onların yaşadığı dönemi düşünün. Böyle bir tablonun içindeki insanların hayatlarını ortaya koyan insanların ülkesiyiz biz. Emperyalizme karşı dünya tarihinin en büyük zaferlerinden birini kazanmış ataların torunlarıyız. Bunun için umutsuz olmaya hiç hakkımız yok. Aksine umutlu olmamız için çok fazla gerekçemiz var. Çünkü bu halk ona karşı yapılan şeyleri unutmamış, mücadeleyi bırakmamıştır. Gerçekten cumhuriyetimizin temelleri çok sağlam.


 

BU SAVAŞ TAHTLARINI KORUMAK İSTEYENLERE KARŞI


 

Atatürk’ün değerini, dehasını bu ülke tarafından anlaşılmasının önüne geçilemiyor. Geçmişte Atatürk’ü resmi tarihe sığdırma hatası yapmış olabiliriz, derslerde çok kalıplarla öğretmiş olabiliriz. Bazı şeylere dogmayla yaklaşmış olabiliriz. Ama bunlar cumhuriyetin ve Atatürk’ün değerlerinin ne olduğunu hepimize tekrar öğrettiler. Çünkü o değerlerden uzaklaştığımızda neler olduğunu bize gösterdiler. Savaş ortamında ve işgal altındayken meclis kuruyorsunuz ve kararların tek başına almak yerine ortak kararlar alma yolunu istiyorsunuz. Halkın temsilini sağlamayı hayal ediyorsunuz. İşgal altındayken bunu yapıyorsunuz. Cumhuriyetin değerlerine karşı en başından beri mücadele vardı. Bu aydınlanama değerlerine karşı 100 yıldır devam ediyor. Kendi tahtlarını korumak isteyen insanlara karşı savaş var. Adaleti yok etmek isteyenlere karşı. Vahdettin mezarından kalksa ve manzaraya baksa hain olmak için daha ne yapmam lazım der. Emperyalizme karşı verilen savaşın aynısını yaşıyoruz. Bu ülkenin topraklarını, tarımını satıyorlar.


 

ŞU AN KARA PARA EKONOMİSİ HAKİM


 

Bu saatte iktidara gelen 20 yıl iktidarda kalır dendi ve aynen öyle oldu. İktidara geldikleri dönem paranın gelişmekte olan ülkelere aktığı dönem oldu. Kredi çok ve ucuzdu. AKP bu sıcak parayı betona gömdüler. Bunun nedenleri var. Yolsuzluğun en kolay olduğu yer betondur. Büyük yolsuzlukların yaşandığı, çocuklarımıza kalacak bir süreçten geçiyoruz. İktidar sıcak paraya bağımlı. Bu para olmazsa iktidarda olmaz. Bu sıcak para ihtiyacı kara para ile doldurulmaya çalışılıyor. Mafyanın devletleştiği bir dönem yaşıyoruz. Şu anı tamamen kara para ekonomisi hakim. Bu süreç elbette değişecek, onun için olanları unutmamak çok önemli.


 


 

BU CENDEREDEN ÇIKMAK ZORUNDAYIZ


 

Tarihi kırılma noktasına gidiyoruz. Vatanımızla, ülkemizle ilgili. 100 yıl öncesi kaçanların iktidarı mı yoksa Atatürk’ün cumhuriyeti mi devam edecek. Tabi ki Atatürk’ün Cumhuriyeti yaşayacak. Çünkü onların fikirleri ölü, gelecekte hiçbir yeri yok. Bu cendereden çıkmak zorundayız. 2023’e girerken hepimizin görevi var. Birbirimize bildiğimiz şeyleri anlatmayacağız. Yapmamız gereken şey insanlarla temas kurmak. Bunu başarmak üzereyiz, bunu yapmak üzereyiz. İnanın sanık sandalyesinde ağlarken göreceksiniz. Bağımsız mahkemelerde sanık olarak göreceksiniz. Tek tek burunlarından getireceğiz. Daha aydınlık bir ülke için omuz omuza olacağız. Bunu yapmak için canla başla çalışacağız. Bunların hepsi yargılanacaklar” dedi.

Yorumlar (0)