Yeni Şafak: Saldırının arkasında ABD ve Avrupa var!

"Sizi itham ediyoruz, terör elinizi çekin!"

GÜNDEM 12.12.2016, 11:42 12.12.2016, 11:42
Yeni Şafak: Saldırının arkasında ABD ve Avrupa var!


 

inPaylaşın

T24'te yer alan, Yeni Şafak gazetesi Yazı İşleri Müdürü İbrahim Karagül, Dolmabahçe ve Maçka'da intihar eylemcileri tarafından düzenlenen, 41 vatadaşın ölmesine sebep olan saldırıların arkasında ABD ve Avrupa'nın bulunduğunu savundu. "Saldırının arkasında ABD ve Avrupa var" iddiasında bulunan Karagül, "PKK'yı ABD ve Avrupa besliyor, üzerimize saldırtıyor. FETÖ'yü ABD ve Avrupa ülkeleri besliyor, ülkemizde iç savaş çıkarmaya çalışıyor" dedi. 

 

İbrahim Karagül'ün Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (12 Aralık 2016) nüshasında yayımlanan 'ABD ve Avrupa, artık terörden elinizi çekin!' başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:

 

Katili biliyoruz.



İstanbul'da uğradığımız son terör saldırısının tetikçilerini de, küresel ölçekteki patronlarını da biliyoruz. 



Terör ihaleleri dağıtanları, ihale peşinde koşanları, kan üzerinden bize ayar vermeye çalışanları, can alarak bizi köşeye sıkıştırmakisteyenleri biliyoruz. 



Türkiye içindeki hesaplarını, Türkiye çevresindeki coğrafyaya dönük hesaplarını, hangi güçlerle ittifak kurduklarını, hangi terör örgütünü besleyip üzerimize saldıklarını, onlara neler vadettiklerini, kendilerinin ne tür bir hesapla hareket ettiklerini, ellerinde ne tür harita taslakları olduğunu artık açık ve net biçimde biliyoruz. 



Türkiye'nin büyük yürüyüşünün onları nasıl çıldırttığını, bu ülkeyi dizginleyemediklerini, susturamadıklarını, teslim alamadıklarını, içerideki kuryelerinin başarısızlığa uğradığını, uyguladıkları bütün senaryoların boşa çıktığını, bu yüzden de her başarısız senaryodan sonra daha kanlı planlara yöneldiklerini biliyoruz.

 

İstanbul'u siz vurdunuz!

 

Gizli gizli yürüttükleri savaşın bu yüzden açık savaşa dönüştüğünü, sahte dostluklarının inandırıcılığını kaybettiğini, düşmanlıklarını gizleyemez hale geldiklerini, bütün terör örgütlerini tek çatı altında toplayıp üzerimize saldıklarını, o örgütler üzerinden Türkiye ile savaştıklarını, bu savaşın yüz yıldır devam ettiğini, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en ağır saldırılar altında olduğumuzu biliyoruz.

 

Türkiye “hayır" dedikçe, “teslim olmam" dedikçe, “kendi yoluma giderim" dedikçe, kararlı ve azimli bir şekilde kendini geleceğe kurdukça, büyüyüp serpildikçe, güç kazanıp özgürleştikçe, kendi havzasına ve tarihi tezlerine yöneldikçe, kendini dönüştürüp o saldırganların çoğundan daha önemli ve başarılı hale geldikçe gözleri daha kanlanıyor.

 

İstanbul'da patlayan bomba onların, Güneydoğu'da ülkemize ve milletimize sıkılan kurşunlar onların, Suriye'de ülkemize yönelen silahlar onların. Türkiye'nin bütünlüğünü hedef alıyorlar, milletin binlerce yıllık birlikteliğini hedef alıyorlar, şehirlerimizi ve sokaklarımızı bölmeye çalışıyorlar.

 

Bu terör değil devletler savaşı

 

Artık yürüttükleri vekalet savaşlarını gizleyemez hale geldiler. Terör örgütlerinin ordularının birer parçası haline getirdiler. Var olanı kullanıyorlar, yenilerini kuruyorlar, eğitip donatıyorlar, ellerine hedefler tutuşturuyorlar, o yapıları kendi istihbarat ağlarıüzerinden yönetiyorlar, hepsini tek bir hedefe, Batı'nın coğrafyamızı paramparça etme hedefine kodluyorlar.

 

Biz bu savaşın ne olduğunu, ne büyük bir hesaplaşma olduğunu, siyasi tarihimizde nereye düştüğünü, meselenin dar anlamda terör değil devletler mücadelesi olduğunu biliyoruz. Türkiye'yi yıldırma, korkutma, durdurma, küçültme, bir yüz yıl daha rehin alma, coğrafyasına etkisini ortadan kaldırma mücadelesi olduğunu biliyoruz.

Yorumlar (0)