Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, AB Komisyonu'nun Türk vatandaşlarına yönelik yeni Schengen vizesi uygulamasına ilişkin olarak, "Yeni cascade kuralıyla yalnızca bir tane kısa süreli vize aldıktan sonra her şeyin normal ilerlemesi durumda ikinci vizeyi 6 aylık geçerliliği olan bir vize 180 günde 90 günlük kalış süresi olmak üzere alabilecekler. Bu kişi üçüncü kez yine 3 yıllık çok girişli vize alabilecek. Ardından yine başvuru yapması halinde 5 yıllık vize alabilecek. Burada amaç Türk vatandaşlarının daha uzun vadeli ve çok girişli vize almalarını sağlamak. Bu, konsolosluklar için de aslında önemli bir gelişme" dedi. Ossowski, vize sorununun gerçek çözümünün vize serbestisi diyaloğundan geçtiğini vurguladı.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Delegasyon'da Türk vatandaşlarına yönelik Schengen vizesi konusundaki yeni uygulamaya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Ossowski, ilgili kararın dün Komisyon’da onaylandığını belirterek, "Vizelerin verilmesi üye devletlerin kendi yetkileri alanında. Schengen devletlerin kendi yetki alanında ve bizler de bu süreci koordine ediyoruz. Özellikle de cascade (kademeli) adı verilen Türkiye'nin de dahil olduğu üçüncü ülkelere yönelik bu süreci koordine ediyoruz" dedi. Uygulamanın üye devletlerin iyi niyetini ortaya koyduğunu söyleyen Ossowski, Türk vatandaşlarının AB’ye seyahat etmelerini, insan insana ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik iyi niyetin gösterildiğini kaydetti.
"Vize diyaloğunun yeniden başlatılmasını istiyoruz"
Vize konusundaki gerçek çözümün vize serbestisinden geçtiğini vurgulayan Ossowski, "Bu imkan da 10 yıldan fazla bir süre önce ortaya konulmuştu. Vize diyaloğunun yeniden başlatılmasını istiyoruz. Türkiye'den insanların AB ülkelerine gelip seyahat etmesini istiyoruz. Bunun tek çözümü vize serbestisi diyaloğu" diye konuştu. Ossowski, kararın Türkiye ile göç işbirliği kapsamında yürütüldüğüne değinerek, konunun Avrupa Komisyonu üyesi Magnus Bruner’in İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile İstanbul'da 2 Temmuz'da yaptıkları Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı'nda dile getirildiğini söyledi. Ossowski, uygulamaya dair şu detayları paylaştı:
"Amaç daha uzun vadeli ve çok girişli vize alınmasını sağlamak"
"Türk vatandaşları artık daha uzun geçerliliği olan ve çok girişli Schengen vizeleri alabilecekler. Başta 1 yıl ve bunun için de önceki 2 yıl içerisinde vizeyi usulüne uygun kullanmış olmaları gerekiyor. Şimdiye kadar Schengen vizesine başvuran Türk vatandaşlarının 3 kere tek girişli, kısa süreli kalışlı Schengen vizesi almaları gerekiyordu ki, bundan sonra ilk 6 aylık vizelerini vizelerini alabilsinler. Yeni cascade kuralıyla yalnızca bir tane kısa süreli vize aldıktan sonra her şeyin normal ilerlemesi durumda ikinci vizenin 6 aylık geçerliliği olan bir vize 180 günde 90 günlük kalış süresi olmak üzere alabilecekler. Usulüne uygun kullanılması durumunda yine başvurması halinde bu kişi üçüncü kez de yine 3 yıllık çok girişli vize alabilecek. Ardından yine başvuru yapması halinde 5 yıllık vize alabilecek. Burada amaç Türk vatandaşlarının daha uzun vadeli ve çok girişli vize almalarını sağlamak. Bu, konsolosluklar için de aslında önemli bir gelişme. Çünkü aynı zamanda konsolosluklardaki başvuruların sayısı azaltılacak ve randevu almak için bekleme süreleri de azaltılmış olacak."
Ossowski, geçen sene yaklaşık 1,2 milyon vize işlemiyle rekor sayıda işlem yapıldığını belirterek, "2023'e oranla da sayıda önemli artış olduğunu görüyoruz. Çok girişli vizelerin de yüzde 65 oranında verildiğini görüyoruz. Yine bir önceki yıla göre artış olduğunu görüyoruz bunda da. Ret oranlarına baktığımızda önceki yıla göre daha azdı. Dünya genelinde ortalama oranlara bakarsak yüzde 16 olduğunu görüyoruz ama Türkiye’de yüzde 14,5 olarak gerçekleşti" dedi.
"500 Euro karşılığında vize randevularını sattıklarını duyuyoruz"
Vize başvurularının reddedilme sebebinin sahtecilik ve usulsüzlük olduğunu bildiren Ossowski, vize başvurularında usulsüzlük olması durumunda başvurunun reddedilebileceğini söyledi. Türkiye’de diğer üçüncü ülkelerde olduğu gibi bazı usulsüz hareket eden seyahat acentalarının olduğunu söyleyen Ossowski, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün seyahat acentaları böyle değil ama her zaman sepette birtakım çürük elmalar da yer alıyor. Uzun bekleme sürelerine sebep oluyorlar, sistemin bloke olmasına neden oluyorlar. Ama aynı zamanda dokümanlar üzerinde birtakım usulsüz işlemler yapabiliyorlar, insanların vize süreçlerini kolaylaştıracağını düşünerek fakat aksi etkisi oluyor bütün bunların. Bu operatörler web sitesindeki bütün vize randevularını bloke ediyorlar ve insanlar da kendileri başvuramıyorlar ve online başvurabilecekleri randevu saatleri göremedikleri için bu aracı firmalara başvuruyorlar. Randevuların örneğin konsolosluklar tarafından açılmasından hemen sonra bu operatörler tarafından anında bloke edildiklerini duyuyoruz. 500 Euro karşılığında insanlara vize randevuları sattıklarını duyuyoruz. Bu tür faaliyetlerinde her zaman başarılı olamıyorlar. Türk vatandaşları için de bu süreçler zarar verici olabiliyor. Çünkü Türk vatandaşları doğru olmayan ve yasal olmayan bu hizmetler için para veriyorlar. Bu konuyla ilgili Türkiye’deki yetkili makamlarla işbirliği çalışmalarımızı başlattık. Bu usulsüz faaliyetlerin peşine düşülmesi konusunda onlarla işbirliği halindeyiz. Bütün usulsüz faaliyetlerin durdurulması gerekiyor, acilen bunların ele alınması gerekiyor. Türkiye'deki resmi makamların da bu süreci ele alıyor olmaları gerekiyor. Kurunun yanında yaş da yanabiliyor böyle durumlarda. Tabii ki konsoloslarla bir takım işbirliklerine giren vize kuruluşları da var. Başvuruları işleme alan yetkili başvuru merkezleri var. Vatandaşların aslında yetkili vize merkezleriyle işbirliği yapmaları gerekiyor, acentalarla değil."
"Önce Fransa'ya gidecekseniz, Fransa'ya başvurmanız gerekiyor"
Başvuranların seyahat amaçlarını doğru belirtmesinin önemine değinen Ossowski, ilk giriş yapılacak ülkeye vize başvurusunda bulunulması gerektiğini ifade etti. Ossowski, "Önce Fransa’ya gidecekseniz Fransa'ya başvurmanız gerekiyor. Ama Almanya'ya gidecekseniz önce Litvanya'ya başvuruyorsanız ve Litvanya'ya giriyorsanız bu vize geçmişini olumsuz bir şekilde yansıyacaktır. Özellikle de bunun negatif sonuçlarını da bilmesi gerekiyor insanların. Eğer amacınızı doğru bir şekilde belirtmezseniz, mesela turist olarak gideceğinizi söylerseniz, başka bir amaçla gidecekken ya da yanlış bir büyükelçiliğe, konsolosluğa başvurursanız bunun sonucunda engellenebilirsiniz. Schengen bölgesine girmeniz 5 yıla kadar yasaklanabilir" diye konuştu.
Vize verilmesinde niyetin Schengen ülkelerine ait olduğunu söyleyen Ossowski, başvuruların dosya bazında, başvuru bazında AB müktesebatına uygun şekilde değerlendirildiğini belirtti. Ossowski, şöyle konuştu:
"Biz vize serbestisi çerçevesinde Türkiye'ye Schengen bölgesine vizesiz seyahat fırsatı sunduk. AB’ye aday olan her ülke ki Türkiye'de aday bir ülke her aday ülke vizesiz seyahat edebiliyor AB’ye, Türkiye hariç. Gürcistan, Ukrayna. Resmi bir aday ülke olmamasına rağmen Kosova bile bu hakka sahip. AB aday ülkesi olan tüm Batı Balkan ülkeleri vizesiz seyahat edebiliyorlar. Kosova vatandaşları da vizesiz seyahat edebiliyor. Dolayısıyla vizesiz seyahat edebilme için vize serbestisi sürecini tekrar başlatmak ve üzerinde çalışmak gerçekten çok önemli. Eğer bu müzakereler tekrar başlayacak olursa Komisyoner Bruner 'Yazdan sonra teknik görüşmelere başlayalım' diye bir teklif sundu. Birkaç tane kalmış kriter var. Türkiye’nin 72 kriteri yerine getirmesi gerekiyordu. 62'si yerine getirildi, sonra 66'ya çıktı bu ama 6 tane kalan kriter var. Bu kalan 6 kriterin karşılanması belki biraz daha uzun ama biz istiyoruz, Komisyon da yakın bir şekilde Türk makamlarıyla birlikte çalışıp Türkiye'nin bu kriterleri yerine getirmesine yardımcı olmak istiyorlar. Çünkü bu olmazsa uzun vadede birtakım usulsüzlükler olacak, uzun bekleme süreleri olacak. Bütün bu sorunların çözümü vize serbestisinde yatıyor ve bütün aday ülkelerin vatandaşlarının vizesiz seyahat edebildiği gibi Türkiye vatandaşlarının da vizesiz seyahat edebilmesini istiyoruz. Üçüncü ülkeler bile vizesiz seyahat edebiliyor, örneğin Venezuela gibi. Vize serbestisi sürecinde birlikte çalışmak gerekiyor. Biz hazırız. Umuyoruz ki bu konuda Türk devleti ile yazdan sonra çalışmaya başlayacağız."
Almanya hükümetinin görevlendirmesi dolayısıyla Almanya'nın AB Büyükelçisi olarak göreve başlayacak olan ve yakında Türkiye'den ayrılacak olan Ossowski, "Buraya gelirken aklımızda hep Türkiye vardı. Ayrılırken de kalbimizde olacak. Ama söz veriyorum turist olarak tekrar geleceğiz Türkiye'ye. Umuyorum ki Almanya'nın AB Büyükelçisi olarak Brüksel'de de Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve kolaylaştırılmasına katkıda bulunabileceğim" dedi.
"Kademeli sistemde bazı aşamaları aradan çıkardık ve kolaylaştırdık"
Ossowski ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Eski uygulama ile yeni uygulama arasındaki farka ilişkin soru üzerine Ossowski, "Uygulama kararının yürürlüğe girdiği düne kadar üç defa kısa süreli vize için başvurmanız gerekiyordu. İlk vizenizle bir hafta gidiyordunuz. İkinci vizeye başvurup işte yine bir hafta 10 günlük bir vize alıyordunuz. Üçüncü defa yine bir bir hafta 10 günlük bir vize alıyordunuz. Ancak bu üç tanesinden sonra 6 aylık vize alabiliyordunuz. Buradaki büyük değişiklik artık bir defa kısa kalışlı vize alıyorsunuz. Bir sonraki başvurunuzda direkt 6 aylık vizenizi alıyorsunuz. Büyük bir iyileşme bu. Üç defa başvuru yapmanıza gerek yok 6 aylık vize alabilmek için. Bir defa yapıyorsunuz. Bu 6 aylık vizeden sonra da 1 yıllık alıyorsunuz. Sonra 3 yıllık. 1 yıl, 3 yıl, 5 yıl şeklinde. Bu kademeli sistemde bazı aşamaları aradan çıkardık ve kolaylaştırdık. Böylece daha kolay ve hızlı bir şekilde uzun süreli vize almak mümkün olacak ama iyi niyetli, dürüst bir şekilde seyahat etmelisiniz. Yalan söylememelisiniz" ifadelerini kullandı.
Ossowski, yurt dışında öğrenim gören Türk öğrenciler için de sistemin iyileşip iyileşmediğine dair soru üzerine, bazı ülkelerin iş insanları, öğrenciler için ayrı kanallar açtığını belirtti. Bunun Schengen ülkelerine bağlı olduğuna değinen Ossowski, "Mesela iş insanlarının bazı iş sebepleriyle çok kısa süre içerisinde seyahat etmesi gerekirse onlara sağlanan kolaylıklar var. Aynı şey öğrencilere de sağlanabilir. Schengen ülkeleri tüm sistemi daha etkin bir hale getirmeye çalışıyorlar. Bu aynı zamanda bizim iyi niyetimizin de bir göstergesi. Çünkü medyada 'AB Türkiye'ye kapatıyor' diye çok haberler gördük ama durum bu değil. Biz insanlar arası iletişimin, temasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Aile bağları açısından önemli. Çünkü üye ülkelerde yaşayan Türk toplumları var. İnsanların gidip ailelerini görebilmelerini istiyoruz tabii ki. Bu da çok önemli" dedi.
"Umuyorum birkaç yıl içerisinde vize konusunu hiç konuşmuyor oluruz"
Ossowski devamında şunları söyledi:
"Uzun vadede çözüm vize serbestisidir. Vize serbestisi diyaloğu bu çözümü getirecektir ve umuyorum ki birkaç yıl içerisinde artık vize konusunu hiç konuşmuyor oluruz. Çünkü AB’ye seyahat etmek isteyen Türk vatandaşları vizesiz seyahat edebilir umuyoruz. Ama tabii ki bir günde olacak şey değil. Bir yol haritamız var. Yerine getirilmesi gereken kriterler var karşılıklı anlayış içerisinde. Bu üye ülkelerin istediği bir şey. Özellikle hukuk, adalet sistemleri arasındaki işbirliği için yanıtlanması gereken birtakım sorular var, uygulanması gerekenler var. Ama bunlardan önce bu vizenin kalkması için yerine getirilmesi gereken kriterler var. Bu diyalog zaten başlamıştı. Türkiye 66 kriteri tamamladı. Dolayısıyla vize serbestisine çok yakınız diye düşünürken bir şekilde dondu o süreç ama şimdi tekrar bu diyaloğu başlatıp ilerlemek istiyoruz."
"Elimizde sihirli değnek yok"
Ossowski, yeni dönemde oluşabilecek yüksek talebi karşılamak için Büyükelçiliklerin önlem alıp almadığına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
"Çok somut bir seyahat planınız olmalı. 'Benim canım vize istiyor' diye başvuramazsınız. Somut bir seyahat planınız olmalı ve onunla başvurmalısınız. Ne amaçla gittiğinizi de doğru bir şekilde ifade etmeniz gerekiyor. Dolayısıyla başvuru sayısının artacağını düşünmüyoruz. Daha önce de söyledim, biz böyle büyük sözler de vermek istemiyoruz. Uygulanacak değişiklikler tabii ki biraz vakit alacaktır. Bir süre daha bekleme süreleri olacaktır. Zaman alacaktır biraz. Elimizde sihirli değnek yok, bir gecede değiştiremeyiz hiçbir şeyi. Ama bu bir iyileşme, bir kolaylaştırma adımı. Hem seyahat edenlerin hem konsoloslukların işini kolaylaştıracak ama bir miktar sabır gerektiriyor. Zaten bu yüzden şimdi bu kolaylaştırmayı gerçekleştiriyoruz. Yardımcı olacak, işe yarayacak ama biraz vakit alacak ama aynı zamanda vize serbestisi diyaloğunun da tekrar başlatılması gerek diyorum."