reklam
Gazete Kritik Gündem RTÜK Üyesi Keser, frekans tahsisinin hukuka aykırı olduğunu savundu!

RTÜK Üyesi Keser, frekans tahsisinin hukuka aykırı olduğunu savundu!

RTÜK Üyesi Tuncay Keser, Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen iki radyo kuruluşuna frekans tahsis edilmesini eleştirdi. Keser, bu durumun hukuka aykırı olduğunu ve haksız rekabete yol açabileceğini vurguladı, eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini belirtti.

RTÜK Üyesi Tuncay Keser, Anayasa Mahkemesi'nin mevcut yapısal sorunlar çözülmeden "münhasıran frekans tahsisi yoluna gidilmemesi" yönündeki kararına karşın, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun iki radyo kuruluşuna Türkiye genelinde karasal radyo frekansı tahsis etmesini eleştirdi. Keser, bu durumun hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu belirterek, hak ihlallerinin giderilemeyeceğini ifade etti. Keser, "Sıralama ihalesi yapılmaksızın yerel radyoya ulusal radyo lisansı verilmesi haksız rekabete yol açar" dedi.

RTÜK'ün Kararlarına İtiraz

Tuncay Keser, Üst Kurul'un, Anayasa Mahkemesi kararını gerekçe göstererek "Kılıçaslan FM" ve "Radyo 45’lik" isimli iki kuruluşa frekans tahsisi yapma kararına muhalefet şerhi düzdü. Anayasa Mahkemesi'nin bireysel hak ihlali kararına dayanarak, tekil frekans tahsisi yapılmaması yönünde karar alındığını vurgulayan Keser, Üst Kurul'un 2024 yılı için yapılan 13 ayrı frekans talebine olumsuz cevap verdiğini belirtti. "Üst Kurul, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararları çerçevesinde yeni frekans başvurularını reddetti" açıklamasında bulundu.

Çelişkili Kararlar ve Hukuki Durum

Keser, Üst Kurul'un önceki kararlarını çelişkili buluyor. Üst Kurul'un daha önce reddettiği başvuruları, bu kez oy çokluğuyla kabul etmesinin sorunlu olduğunu belirten Keser, "İdarenin kararlarında yeniden değerlendirme yapması mümkündür fakat bunun mevzuatta ya da koşullarda bir değişiklik yapılmadan yapılması hukuka aykırıdır" dedi. Anayasa Mahkemesi kararına atıfta bulunarak, sıradan bir ihale olmadan yapılan frekans tahsisinin de hukuki bir dayanağı olmadığını ileri sürdü.

Haksız Rekabet ve Kamu Yararı

Keser, 6112 sayılı Yasa’nın karasal frekans tahssisi için sıralama ihalesini zorunlu kıldığını belirtti. RTÜK'ün, sınırlı bir alanda yayın yapma yetkisi olan bir radyo kuruluşuna ek olarak 75 ilde 85 frekans tahsisi yapmasının eşitlik ve şeffaflık ilkelerine aykırı olduğunu savundu. Yapılan frekans tahsisinin, ilgili radyo kuruluşunun piyasa değerini önemli ölçüde artıracağını ifade eden Keser, bunun haksız rekabet yaratabileceğinin altını çizdi.

Keser, Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtilen "yapısal sorun" durumunun devam ettiğini ve bu sorunun tüm yayın sektörünü etkileyebileceğini dile getirdi. Frekans tahsisi işlemlerinin, eşitlik ilkesine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Keser, "Yapısal sorunlar çözülmeden yapılan çekişmeli frekans tahsisleri, diğer medya kuruluşları için haksız rekabete yol açacağından kaygılıyım" dedi. Bu kargaşa içinde adil bir yayın ortamının sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurguladı.

Seraf Özer, babası Ahmet Özer'in durumu hakkında yaptığı açıklamalarda, tahliye kararının siyaseten önemli bir kırılma noktası olduğunu ifade etti. Özer, "Gerçek bir özgürlüğe kavuşma olmadı" diyerek, mevcut durumu eleştirdi. Avukat Seraf Özer’in bu sözleri, yalnızca kişisel bir durumun yansıması değil, aynı zamanda toplumsal bir konunun tartışılmasına da zemin oluşturuyor.

Seraf Özer'in Açıklamaları

Seraf Özer, tahliye kararının ardından sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda olayın siyasi boyutuna dikkat çekti. Gerçek bir özgürlüğün sağlanmadığını vurgulayan Özer, bu durumun temel sorunları çözmekten çok, görünüşteki bir değişim olduğunu belirterek, toplumsal adalet arayışına dikkat çekti. Bu bağlamda, söz konusu kararın, toplum üzerindeki etkilerini ve adalet arayışındaki yansımalarını sorgulamak gerektiğini ifade etti.

Meclisteki Tartışmalar

Özdağ, mecliste kurulması planlanan yeni çözüm süreci komisyonu hakkında sert eleştirilerde bulundu. "Bu komisyon Öcalan ve PKK’yı meşrulaştırma, Atatürk Türkiye’sini yıkma komisyonudur" şeklinde bir değerlendirme yaptı. Özdağ, bu yeni sürecin ülkenin tarihsel ve kültürel değerlerine zarar verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Meclisteki bu tartışmaların, Türkiye'nin geleceği açısından oldukça kritik bir önem taşıdığı konusunda hemfikir olan siyasi analistler, bu tür komisyonların toplumda nasıl algılandığına dair derin bir tartışma yürütülmesi gerektiğini belirtiyorlar.

Tahliye kararı ve yeni komisyonun oluşturulması üzerine toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler de dikkat çekiyor. Bir kısım vatandaş, bu tür adımların adaletin sağlanması yönünde olumlu bir adım olduğunu savunurken, diğer kesim ise bu gelişmeleri şüpheyle karşılıyor. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, kamuoyundaki bölünmüşlüğü gözler önüne seriyor. Bu durum, hem siyasetin hem de toplumun karmaşık yapısını anlamak açısından önemli bir gösterge niteliğinde.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *