Nazlıaka, Tireli'ye saldırıya tepki gösterdi

Ankara Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka, sokak ortasında saldırıya uğrayan hamile kadın Ebru Tireli için TBMM’de basın açıklaması yaptı.

GÜNDEM 09.12.2016, 15:47 09.12.2016, 15:47
Nazlıaka, Tireli'ye saldırıya tepki gösterdi

Birgün de yer alan habere göre, Ebru Tireli’nin ve birçok kadının sık sık saldırıya uğradığını, bu durumun kabul edilemez olduğunu söyleyen Nazlıaka, “Ne kadın cinayetlerini ne de kadına yönelik şiddeti affediyoruz. Ebru Tireli yalnız değildir” dedi.

 

Nazlıaka, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:

 

nazliaka-tireli-ye-saldiriya-tepki-gosterdi-219994-1.“Davalar üzerinden elde edilen verilere göre 2010 yılından bu yana bin 638 kadın, cinayete kurban gitti. 2015 yılında 303 kadın öldürüldü. 2016 yılında 202 kadın katledildi. Bunlar ne basit bir istatistik, ne alelade bir rakam, ne de sıradan bir üçüncü sayfa haberi. Tüm bu isimler, bu kadınlar, her biri ayrı birer hayat, ayrı birer hikaye. Tüm bu veriler, sönen hayallerin, arkada gözü yaşlı kalan çocukların da hikayesi aynı zamanda…

 

Kadına yönelik şiddet tırmanıyor, kadın cinayetleri hız kesmeden devam ediyor. Ne önlem alınıyor ne de iktidarın kadın şiddetini besleyen söylemi değişiyor. Bu arada şiddetin boyutu da biçimi de derinleşiyor.

 

Toplum öyle bir noktaya sürüklendi ki herhangi bir kadın hiç ummadığı bir anda, otobüste, pazarda, ya da parkta hiç tanımadığı bir erkeğin saldırısına uğrayabiliyor. Ayşegül Terzi’nin uğradığı insanlık dışı saldırının yankıları henüz taze iken dün yeni bir olay daha yaşadık. Manisa Turgutlu’da parkta spor yapan Ebru Tireli isimli vatandaşımız sapkın bir erkeğin saldırısına uğruyor, karnında taşıdığı bebeğin hayatını korumak için, hamile olduğunu söylüyor, saldırgan durmuyor, saldırısına devam ediyor.

 

Ebru Tireli örneği bu toplumun kodlarıyla ne denli oynandığın başlı başına göstergesidir. Bu olay bize neyi hatırlattı, biliyor musunuz? TRT 1’de bir programda konuşan Ömer Tuğrul İnançer’in “hamile kadınlar sokakta gezmesin” sözlerini. Biz bu ifadelerden sonra, yine bu kürsüden kadın örgütleri temsilcileriyle açıklama yaparak duruma tepki göstermiştik. Hemen sonra RTÜK’e bu sözlerle ilgili de başvuruda bulundum. O zaman ilgili yetkililere bu sözlerin kanun dışı olduğunu da hatırlatmıştım.

 

 

 

AKP iktidarı boyunca; gazetelerden, televizyon kanallarından, sosyal medya aracılığıyla o denli kadın düşmanı, cinsiyetçi, şiddet doğuran bir dil kullanıldı ki, bu karanlık zihniyet kendinde şort giyen bir kadına tekme atma, spor yapan hamile bir kadına şiddet uygulama hakkı görür oldu. Bu bir tesadüf değil… “Türbansız kadın perdesiz eve benzer”, “kadın mıdır kız mıdır bilmem”, “canım, o kızında orada ne işi varmış”, “bir kereden bir şey olmaz”, “eşine biat et, mutlu ol” diyen bu zihniyet, ne yazık ki böyle saldırganlara da hamilik yapmış oluyor. Kadına cinayette yaptığınız her iyi hal uygulaması, kullandığınız her cinsiyetçi kelime, kaleminizden çıkan en ufak bir nefret söylemi bu ülkenin kadınlarının yaşamlarına, güvenliklerine mal oluyor.

 

Rakel Dink, eşi Hrant Dink katledildikten sonra her kelimesi hafızamıza işlenen bir metin kaleme almıştı. O mektupta şu cümleleri okumuştuk: “Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz sevgili kardeşlerim…” Biz kadınlar, bu karanlığı sorgulayacağız. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kadın, ne gerekçe ile olursa olsun şiddet görmeyi, aşağılanmayı, katledilmeyi hak etmiyor. “Bir kadın bile eksilmeyeceğiz” diye söz vermiştik, artık bu sözü de değiştiriyorum. “Bir kadının bile kılına zarar gelmesine izin vermeyeceğiz” Kadınlar, bu karanlığa sığmaz.”

Yorumlar (0)