Adıyaman'da gerçekleşen 6 Şubat depremlerinde yıkılan Grand İsias Oteli davasında, firari fenni mesul Hasan Aslan'ın 16 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldığı; ancak hala yakalanamadığı ve temyiz başvurusu yaptığı öğrenildi. Ruşen Yücesoylu Karakaya, otelin yıkılması sonucu 14 yaşındaki kızı Selin'i kaybetmiş biri olarak, "Bu davada 72 canın ölümüne sebep olan birinin hala özgür olması vicdanları kanatıyor," diyerek durumu eleştirdi.
Grand İsias Oteli, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerde büyük bir yıkıma uğrayarak 72 kişinin canını almış, birçok insanı da yaralamıştır. Yıkımın ardından bölgedeki acil durum hizmetleri hızlı bir şekilde devreye girmiş; ancak yapılacak her şey bu kayıpların bir kısmını geri getiremeyecekti. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi, karardaki duruşma sonrasında ailelerin kaybettikleri yakınları için büyük bir adalet beklediği ortaya çıktı. Olayla ilgili olarak davaya müdahil olan mağdur yakınları, adaletin bir an önce tecelli etmesi için mahkeme içerisinde tazminat taleplerinde bulunarak temyiz başvurusu yapılmasını sağladılar. Mahkemede yapılan savunmalarda, otelin mühendislik hatalarının ve bina yönetiminin ihmalkar tutumlarının kurbanları olan bu insanlar için gereken cezanın verilmesi gerektiği belirtildi.
Davada, otel sahibi Ahmet Bozkurt'un "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçlamasıyla 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası aldığı duyuruldu. Ayrıca mimar Erdem Yıldız'a da benzer bir ceza verilmişken, Hasan Aslan'a 16 yıl 4 ay 20 gün, diğer mimar Halil Bağcı'ya ise 7 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, davadaki suçlu bulunan sanıklara "iyi hal indirimi" uygularken, bazı sanıkların beraat etmesi dikkat çekti. Mahkeme heyeti, bu yolda kanuni süreçlerin eksiksiz yürütüldüğünü düşündü ve verilen cezanın adalet karşısında yeterli olması gerektiğini ifade etti. Ancak birçok aile bu cezaların yetersiz olduğunu düşündü ve adaletin daha ağır bir şekilde sağlanması için çağrılarda bulundu.
Sanıklardan biri olan ve 16 yıl 4 ay ceza alan Hasan Aslan'ın tutuklanması mahkeme tarafından onaylanmasına rağmen halen yakalanamaması endişeleri artırdı. Firari durumdaki Aslan, avukatı aracılığı ile temyiz başvurusunu gerçekleştirerek mahkeme kararına itiraz etmiştir. Bu durum, özellikle mağdur aileler açısından adaletin eksikliği hissini daha da derinleştirdi. Aslan’ın hala özgürlük içerisinde bulunması, 72 insanın yaşamını kaybetmesine neden olan birinin cezasız kalmaması gerektiğine dair öfkeyi artırdı. Ailelerin, yaşadıkları travmanın yanı sıra hukuki süreçteki belirsizlikler karşısındaki endişeleri devam etmekte.
Ruşen Yücesoylu Karakaya, kızı Selin'i büyük bir trajedi sonucu kaybetmiş bir anne olarak yaptığı açıklamada, "Adaletin gecikmesi kabul edilemez. Hasan Aslan'ın özgürlüğü, tüm mağdur ailelerin adalet arayışını derinden etkiliyor." dedi. Ayrıca, temyiz başvurusunun sadece zamanı geçiştirmek için yapılmış bir çaba olarak gördüğünü ifade etti. Karakaya, "Sonuçta birçok canın kaybına neden olan bir bireyin, ceza aldıktan sonra bile dışarıda dolaşabilmesi, vicdanları yaralıyor. Adaletin bir an önce tecelli etmesi için mücadele edeceğiz." diye ekledi. Bu ailelerin baskısı, sorumluların daha ağır ceza alması ve benzer durumların yaşanmaması için kamuoyunda önemli bir duyarlılık oluşturuyor.
