İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), haziran ayına ait iş cinayetleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. İlgili raporda yer alan verilere göre, yalnızca haziran ayında 164 işçi yaşamını yitirdi. 2025 yılının ilk alt ayında ise toplamda 961 işçinin hayatına mal olan iş kazalarının gerçekleştiği kaydedildi. En çok iş cinayetinin İstanbul’da meydana geldiği vurgulanırken, sektör bazında en fazla can kaybının sanayi alanında yaşandığı belirtildi. İSİG, bu duruma dikkat çekerek “yaşamak ve yaşatmak için örgütlenme” çağrısında bulundu.
İSİG’in raporunda, haziran ayında meydana gelen iş cinayetlerinin dağılımına dair önemli bilgiler sunuluyor. Bu rapora göre, inşaat, tarım, taşımacılık ve belediyecilik gibi sektörlerde en fazla iş cinayeti kaydedildi. Veriler, sanayi sektöründe 47, inşaatta 40, hizmet alanında 39 ve tarım sektöründe 38 işçinin hayatını kaybettiğini gösteriyor. Ölümlerin başlıca sebepleri arasında yüksekten düşmeler, trafik kazaları ve zorluklarla dolu çalışma koşulları dikkat çekiyor. Özellikle inşaat işlerinde meydana gelen yüksekten düşmeler ve tarım işçileri için Kırım Kongo Kanamalı Ateşi gibi hastalıklar, öne çıkan ölüm nedenleri arasında yer alıyor.
Haziran ayında iş cinayetleri nedeniyle hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı da dikkat çekici. Rapor, en az 4 çocuk işçinin bu tür kazalarda yaşamını yitirdiğini bildirdi. Çocukların üçü tarım işlerinde çalışırken, biri metal işkolunda görev yapıyordu. Kadın işçilerin durumuna bakıldığında ise, hayatını kaybeden 15 kadın işçi olduğu, bu işçilerin tarım, gıda, eğitim, sağlık, konaklama ve genel iş kollarında çalıştığı bilgisi verildi. Bu durum, çocuk ve kadın işçilerin maruz kaldığı risklerin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.
Raporda ayrıca, haziran ayında hayatını kaybeden göçmen işçilere de yer verildi. Toplamda 5 göçmen işçi, farklı iş kollarında çalışırken yaşamını yitirdi. Bunlardan dördü Suriyeli, biri ise Afganistan kökenliydi. Göçmen işçilerin tarım, gıda, maden ve inşaat sektörlerinde yer aldığı belirtilirken, bu işçilerin yaşadığı sıkıntılar da raporun önemli bir parçasını oluşturuyor. İş kazalarında hayatını kaybedenlerin en az 3'ünün sendika üyesi olması, sendikasız çalışanların sayısının ise 161 ile büyük bir çoğunluğu oluşturması, işçilerin örgütlenme ihtiyacını gözler önüne seriyor.
İSİG, rapor sonuçlarını değerlendirerek işçi sınıfının birlik ve dayanışma içinde olması gerektiğine vurgu yapmaktadır. İşçilerin, eşitlik, özgürlük, kardeşlik ve barış gibi evrensel değerleri savunabilmesi için örgütlenmesi gerekmektedir. İş cinayetlerinin yaşanmaması ve çalışma koşullarının geliştirilmesi adına bu tür bir birlikteliğin kaçınılmaz olduğu ifade edilmektedir. Örgütlenmenin, işçilerin hayatta kalması ve korunması için hayati bir öneme sahip olduğu belirtiliyor. Bunun yanı sıra, toplumun tüm kesimlerine seslenerek, işçilerin haklarının korunması ve geliştirilmesi için kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiği mesajı verilmektedir.