İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz günlerde diplomaları "yatay geçişinin usulsüz olduğu" gerekçesiyle iptal edilen 28 kişi hakkında başlatılan resmi belgede sahtecilik suçlaması ile ilgili olarak CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun dosyasının ayrılmasına karar verdi. Bu süreç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için yapılan son operasyonlarda tutuklanan İmamoğlu’nun da içinde bulunduğu kişilerin lisans diplomalarının iptaliyle ilişkili olarak gelişti.
İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, 18 Mart 2023 tarihinde yaptığı bir toplantıda, 28 kişinin eğitim durumunu değerlendirerek "yatay geçişlerinin usulsüz olduğu" sonucuna vardı. Bu kararla birlikte, söz konusu kişilerin diploması iptal edildi. Alınan bu iptal kararı, Adalet Bakanlığı'ndan gelen talimatlar doğrultusunda gerçekleştirilmiş olup, iddiaların üzerinde durulmasını sağlamak üzere hukuk süreci başlatıldı. Bu kararın gerekçeleri arasında, diploma geçerliliğini etkileyen birçok kriterin bulunması ve belgelerin doğruluğu üzerinde yapılan incelemelerin yoğunluğu yer alıyor. İptal edilen diplomalar arasında İmamoğlu'nun diplomasının da yer alması, sürecin daha da gündeme gelmesine yol açtı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iptallerin ardından "zincirleme resmi belgede sahtecilik" suçlaması ile ilgili olarak soruşturma başlattı. Bu çerçevede, İmamoğlu da dâhil olmak üzere olayla ilgili 28 kişinin ifadeleri alınmaya çalışıldı. Ancak, soruşturma sürecinin devam etmesine rağmen, İmamoğlu’ya ait dosyanın ayrılmasına karar verildi. Başsavcılık, yapılan tefrik kararında, şu ifadelere yer verdi: “Şüphelilerin ifadelerinin tamamlanmadığı ve soruşturma sürecinin hala devam ettiği göz önünde bulundurularak, dosyaların ayırma kararı verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.” Bu karar, soruşturmanın etkili bir şekilde ilerleyebilmesi adına bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bu durum, sadece İmamoğlu’nun kariyerini değil, aynı zamanda CHP’nin siyasi duruşunu da etkileme potansiyeline sahip. Yatay geçiş iptalleri ve suistimaller konusunun, parti içerisinde ve genel kamuoyunda nasıl yankı bulacağı merak ediliyor. İmamoğlu’nun, seçmenler nezdinde elde ettiği imaj ve prestij açısından bu gelişmelerin ne denli önemli olacağı, ilerleyen süreçte daha net bir şekilde anlaşılacak. Ayrıca, bu durum diğer siyasi aktörler tarafından nasıl bir fırsata dönüştürüleceği de önemli bir husus. Genel olarak, bu olay siyasi iklimin nasıl şekilleneceği konusunda dikkat çekmekte ve gündeme oturmuş durumda.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde alınan bu kararlar, hem İmamoğlu’nun hem de diğer şüphelilerin geleceği ile ilgili belirsizlikleri beraberinde getiriyor. Soruşturmanın ilerleyişi ve elde edilecek sonuçlar, Türkiye'nin siyasi hayatında önemli bir yer tutacak gibi görünüyor.
