Boğaziçi Üniversitesi'nin 1871 yılından bu yana öğrenci yurdu olarak hizmet veren en köklü yapılarından Hamlin Hall’un yurt olarak kullanılmayacağının açıklanmasının ardından, mezunlar ve öğrenciler üniversite kampüsü önünde bir araya gelerek duruma tepki gösterdi. Mezunlar Derneği Başkanı Sera Ulusoy, yurtların dönüştürülmesinin sadece bir mimari değişiklik değil, Boğaziçi kültürüne dönük sistematik bir müdahale olduğunu söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED), tarihi Hamlin Hall’un yurt olmaktan çıkarılması kararına tepki gösterdi. Boğaziçi Üniversitesi kampüsü önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan BÜMED Başkanı Sera Ulusoy, kararı yalnızca bir işlev değişikliği değil, üniversite topluluğunun belleğine ve birikimine yönelik bir tehdit olarak değerlendirdi.
“Öğrencilerin, kulüplerin, dayanışmanın kampüsten dışlanmasıdır”
Ulusoy, Hamlin Hall’un kapatılmasının yalnızca fiziksel bir dönüşüm olmadığını, öğrencilerin yaşam alanlarının daraltılması anlamına geldiğini belirterek “Hamlin Hall’un yurt işlevinin sona erdirilmesi, yalnızca bir binanın dönüştürülmesi değil; öğrencilerin, kulüplerin ve dayanışmanın kampüsten dışlanmasıdır.” dedi.
“Yurt krizi sürerken bu dönüşüm kabul edilemez”
Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan barınma krizine rağmen, en eski yurt binasının dersliğe dönüştürülmesinin öğrencilerin temel haklarını yok saymak olduğunu vurgulayan Ulusoy, şunları ifade etti:
“Bugün yurt krizi hâlâ devam ederken, Hamlin Hall’un derslik ve seminer salonlarına dönüştürülmesi, öğrencilerin en temel ihtiyaçlarının yok sayıldığını ve Boğaziçi’nin özgün kültürünün sistemli biçimde zayıflatıldığını gösteriyor.”
“Bir hafızaya, bir ruha saldırıdır”
Ulusoy, kampüslerdeki öğrencilerin giderek dışlandığına dikkat çekerek, bu politikanın yalnızca fiziksel değil, kültürel bir tasfiye anlamına geldiğini söyledi. Ulusoy, “Boğaziçi kampüslerinin öğrencilerden arındırılması, üniversitenin çoğulcu yapısına, özgürlükçü ortamına ve birlikte üretme kültürüne ciddi bir darbedir. Bu karar, yalnızca mekâna değil, bir geleneğe, bir hafızaya, bir ruha yöneliktir.” dedi.
“Bağışçıların emeği de yok sayıldı”
Hamlin Hall’un 2022 yılında, Boğaziçili yüzlerce mezunun bağışlarıyla yenilendiğini hatırlatan Ulusoy, yapılan bu yatırımın da görmezden gelindiğini belirtti. Ulusoy açıklamasını şöyle tamamladı:
“En son 2022’de olmak üzere, Boğaziçili yüzlerce bağışçının oda ve tuğla bağışları ile yenilenen Hamlin Hall’un bu dönüşümünü mezunlar olarak kabul etmiyoruz.
“Dayanışma, Boğaziçi’nin ortak ruhudur”
Boğaziçi’ne sahip çıkmak, öğrencilerin haklarını savunmak ve seslerini duyurmak hepimizin sorumluluğu. Çünkü Boğaziçi sadece bir okul değil, birlikte yarattığımız bir kültürdür. Hamlin Hall sadece bir bina değil, bir bellektir. Dayanışma, Boğaziçi’nin ortak ruhudur.”