Hamile kadını araçtan indiren taksi şoförü olayı anlattı: Doğum taksinin içinde oldu

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde aracına binen hamile kadını hastaneye götürmeyen ve aracından indirdiği belirtilen taksi şoförü Mümtaz Bayrakoğlu, yaşanan olayı anlattı. Hamile kadının doğumu ticari takside gerçekleştirdiğini söyleyen Bayrakoğlu, "Götürdüğümü düşünün, kanamalı hasta sonuçta. Ya yolda bir sıkıntı olsa, sonuç ne olacak? Bundan daha çok beni yargılayacaklardı" dedi.

GÜNDEM 29.05.2020, 19:01
Hamile kadını araçtan indiren taksi şoförü olayı anlattı: Doğum taksinin içinde oldu

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde, bir kadını doğum yapmak üzereyken 'aracını kirletecek' gerekçesiyle indirdiği belirtilen taksi şoförü kendini savundu.

Durağa gelen telefon ile adrese gittiğini söyleyen taksici Mümtaz Bayrakoğlu, "Verilen adrese gittim. 3 bayan, 2 çocuk, 1 adam vardı. Bayanın biri hamileydi. Yanaştım kenara. Adam bana, 'Hastane, hastane' dedi. Onların eniştesiymiş. Sonradan öğrendim. Ben de, 'Tamam' dedim. Sonra taksiye bindiler. Hamile olan bayan bindi. Ötekiler de binmeye çalıştı. O sırada arabanın içinde bir kargaşa çıktı. Bayan, 'Geliyor, geliyor' dedi. Onun demesine kalmadan çocuk arabanın içinde doğdu. Ben gördüm. Ondan sonra biraz bekledim. Zaten dışarıda yağmur yağıyordu. Bana, 'Ambulansı da seni de çağırdık. Sen daha önce geldin' dediler. Bekledik, hamile bayan araçta doğurdu. Bir bayan içeri gitti. İçeriden battaniye getirdi. Çocuğu sarıp beklediler. Ben de bekledim" dedi.

"Arabanın içi pislenmesin diye almadığım yalan"

Annenin kanamasının olduğunu belirten Bayrakoğlu, "Götürme şansım yoktu. Götürdüğümü düşünün, kanamalı hasta sonuçta, ya yolda bir sıkıntı olsa, sonuç ne olacak? Bundan daha çok beni yargılayacaklardı. Ama çocuğun arabanın içinde doğduğunu açık açık söyleyebilirim. Ambulansı sordum. Eniştesi, 'Ambulans geliyor' dedi. Battaniyeye çocuğu sarıp beklediler. Ambulansın siren sesini duyunca bunlar yavaş yavaş aşağı inmeye başladılar. Arabadan inince oradaki araya doğru gitmeye başladılar. Ben de tam yolun ortasında duruyordum. Arabanın içi hep kan zaten. Benim arabanın içi pislenmesin diye yolcu almadığım kısmı külliyen yalan. Beklemeden gittiğim külliyen yalan" diye konuştu.

"Vicdanım rahat"

Ambulansın geldiğini gördükten sonra olay yerinden ayrıldığını söyleyen Bayrakoğlu, şöyle konuştu:

"Daha sonra ambulans arkadan yanaştı. Ben çıkıyordum. O kısımlar çekilen görüntüde yok. Onlar araya girdi. Ambulans geldikten sonra onlar aradan çıktı. Ben de gittim. Çocuğun basamakta doğduğunu, benim arabam kirlenecek diye arabaya almadığım söyleniyor. Bunların hepsi yalan, hepsi iftira. Bunların hiçbiri doğru değil. Benim bu olaydan dolayı vicdanım rahat. Ben vicdanen rahatım. Hiçbir sorunum yok. Biz yıllarda Çayırova'da esnaflık yaptık. Ben 40 senedir Çayırova'da oturuyorum. Benim nasıl biri olduğumu, neler yaptığımı herkese sorabilirler. Ben vicdanen rahatım. Kadın kanamalı hastaydı. Benim için 'almadı' diyorlar ama zaten bayan arabada doğum yaptı. Kanama zaten arabada oldu. Ben ambulansı bekledim. Götürme şansım da yoktu. Allah göstermesin, yolda bir sıkıntı olsa. Benim götüreceğim hastane bizim mahalleye 10 kilometre mesafede. O yolda bir sıkıntı olsa bunun hesabını kim verecek? Şimdi böyle irdeliyorlar. O zaman ne olacaktı? Beni hepten idam edeceklerdi."

"Karşı itirazlarımızı beyan edeceğiz"

Yaşanan olayın adli sürecinden bahseden taksici Bayrakoğlu'nun avukatı Huzeyfe Acar ise, "Müvekkilimin yaşadığı bu elim olaydan dolayı hakkında soruşturma başlatıldı. Soruşturmada zaten ifadesi alındı. İfade sonunda da nöbetçi mahkemenin verdiği karar, adli kontrol kararlarının ev hapsi olarak uygulanması oldu. Biz buna karşı itirazlarımızı beyan edeceğiz. Burada tamamen medya üzerinden bir algı ile yargısız infaz yapılıyor. Yargılama yapılmadan bir sonuca varılıyor maalesef. Müvekkilim tamamen iyi niyetini ve mesleki tecrübelerini koruyarak hareket etmiştir" dedi.

Acar doğumun araçta gerçekleştiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Doğum gerçekleştiği için yolcu, yolcu vasfından çıkarak hasta vasfına girmiştir zaten. Hasta vasfına girdiği için de ticari taksinin taşıma zorunluluğu yoktur. Burada zaten taşımacılığı yapsa daha büyük sıkıntı yaşanacak. Çünkü ortada kanamalı bir yara var artık. İnsani açıdan da, sağlık açısından da en doğru hareket zaten ambulansın beklenmesidir. Çünkü Covid-19 hastalığı dolayısıyla da taksiye inen, binen insan belli olmadığı için hastalık bulaşma riski daha yüksek. Ambulansın orada beklenmesi daha gereklidir. Ticari takside zaten doğum gerçekleştiği için araba kirleneceği kadar zaten kirlenmiştir. Arabanın içi zaten kan olmuştur. Araba daha sonra temizlendi. Orada müvekkilimin yaptığı araca kan bulaşmasını düşünmek değil, tam aksine hastanın daha sağlıklı bir şekilde hastaneye ulaşmasını düşünmektir. Yaptığı tek şey budur zaten." (DHA)

Ne olmuştu? 

Bayrakoğlu'nun 'arabasının kirleneceğini' söyleyerek doğum yapmak üzere olan Ayşe Haşim'i aracından indirdiği iddia edilmişti. Ayşe Haşim'in eşi Mahmut Haşim ise eşinin taksiden indirildikten sonra merdivenlerde doğum yaptığını söylemişti. 

Gözaltına alınan Bayrakoğlu, adliyedeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından süresiz ev hapsi cezası ile adli kontrolle serbest bırakılmıştı.

Sürücünün taksi şoförlüğünden uzaklaştırılması için ise Emniyet Müdürlüğü ve Kocaeli Şoförler ve Otomobilciler Odası arasında yazışma başlatılacağı öğrenilmişti. 

Yorumlar (0)