Evrensel muhabiri Uğur serbest

Evrensel muhabirlerinin yargılandığı davada tutuklu Uğur’un tahliyesine karar verildi. Polat’ın ise adli kontrolü kaldırıldı. Bir dahaki duruşma 2 Mart 2017’ye ertelendi

GÜNDEM 14.12.2016, 09:41 14.12.2016, 09:41
Evrensel muhabiri Uğur serbest

Birgün de yer alan habere göre, Evrensel gazetesi Mersin muhabirleri Cemil Uğur ve Halil İbrahim Polat’ın “Silahlı terör örgütü propagandası yapmak” ve “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlaması ile yargılandığı davanın ilk duruşması, dün Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada tutuklu yargılanan muhabir Cemil Uğur’un adli kontrol uygulamasıyla tahliye edilmesine karar verildi. Halil İbrahim Polat’ın ise adli kontrol uygulaması kaldırıldı.

 

Davayı izlemek üzere salonda Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basın İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, PEN International temsilcisi ve PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Caroline Stockford, Günlük Morning Star gazetesi yazarı Steven Sweeney, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve NUJ üyesi Arif Bektaş, kapatılan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hakkı Boltan, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ve Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri yer aldı.

Avukatlar, tutuklu yargılanan Uğur’un duruşmaya getirilmesi yönünde talepte bulunmuştu. Ancak Cemil Uğur duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yöntemiyle katıldı.

 

Mesleğimiz gereği oradaydık

 

Duruşma, Polat’ın kimlik bilgilerinin alınması ile başladı. Okunan iddianamenin ardından da Uğur SEGBİS yöntemi ile savunma yaptı. Suçlamaları kabul etmeyen Uğur, basın açıklamasını haber yapmak üzere eyleme gittiğini söyledi. Uğur, “Gözaltına alındığımızda elimizde kameralarımız vardı. Haber yapmaya gittim, polisin dağılma anonsu bizi bağlayıcı değil, bizim haber yapmamız lazım. Saldırının ardından gazdan etkilendiğimiz için yüzümüzü yıkamaya kahveye gittik ve orada gözaltına alındık” dedi.

 

Uğur’un ardından Polat’ın savunmasına geçildi. Polat da, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Mesleğimi icra etmek için orada bulunuyordum” diye savunma yaptı. Savunmaların ardından savcı, tutuklu yargılanan Uğur’un adli kontrol uygulamasıyla tahliyesini istedi.

 

Avukat Sevil Aracı, “Gazetecilik faaliyetleri dışında olay yerinde herhangi bir şey yaptıklarına dair delil yok. Müvekkillerimizin el koyulan kamera ve fotoğraf makinalarında gazetecilik yaptıkları görülecektir. Ayrıca polis kamerasında da benzer bir sonuca ulaşılabilir. Mahkeme heyeti bu görüntüleri talep etmelidir. Terör örgütü üyeliği ve propaganda yönündeki suçlamalara dönük herhangi bir delil yoktur” dedi. Aracı, Cemil Uğur’un tahliyesini talep ederek, Halil İbrahim Polat’ın adli kontrol uygulamasının da kaldırılmasını istedi.

 

Savunmaların ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Polat için yurt dışı yasağı konularak, adli kontrol uygulamasının kaldırılmasına karar verdi. Tutuklu Uğur ise yurt dışı yasağı konularak adli kontrol uygulamasıyla tahliye edildi. Bir sonraki duruşma 2 Mart 2017’ye ertelendi.

 

*****

Dünyadaki tutuklu gazetecilerin üçte biri Türkiye’den

 

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) hapisteki gazeteciler raporunu açıkladı. CPJ’in verilerine göre Türkiye dünyada en çok gazetecinin hapsedildiği ülke. 2016’nın hapisteki gazeteciler açısından kayıtlara göre gelmiş geçmiş en kötü yıl olduğunu vurgulayan CPJ’in verilerine göre 2016’da dünya genelinde 259 gazeteci hapsedildi, bunların 81’i Türkiye’den. CPJ 1990 yılında detaylı kayıtlar tutmaya başladığından bu yana dünyada kaydedilen en çok sayıda gazetecinin hapiste olduğu tespit edildi ki, Türkiye global toplamın neredeyse üçte birini barındırıyor. Elena Beiser imzalı rapor, Türkiye’de gazetecilere yönelik baskının dünya çapında mahpus gazeteci sayısını rekor seviyeye çıkardığını vurgulayarak şu tespitlere yer verdi: “Ülkede süregelen basına baskı ortamının temmuz ayındaki başarısız darbe girişiminden sonra ivme kazandığı bir durumda Türkiye en az 81 gazeteciyi meslekleriyle alakalı sebeplerden hapiste tutuyor; CPJ’in kayıtlarına göre daha önce herhangi bir ülkede aynı anda bundan yüksek bir sayı görülmedi. Türkiyeli yetkililer bu 81 gazeteciden her birini ve CPJ’in hapsediliş nedenlerini doğrudan gazetecilik ile ilişkilendiremediği düzinelerce diğerlerini daha devlete karşı işlenen suçlar kapsamında itham ettiler.”

Yorumlar (0)