İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bir grup terör örgütü PKK mensubunun Süleymaniye'de gerçekleştirdiği silah bırakma töreniyle ilgili sert açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, bu tür etkinliklerin Türk milletine hakaret anlamına geldiğini vurgulayarak, söz konusu terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti’yle muhatap alınamayacağını belirtti. Ülkeyi yönetenlerin, böyle bir durumu kabul edilemez olarak nitelendirerek utanmaları gerektiğini ifade etti.
Dervişoğlu, Kırklareli'nde gazetecilerle yaptığı görüşmede, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde gerçekleştirilen silah bırakma töreninin sembolik bir anlam taşımadığını söyledi. "Bu ciddiyetsiz bir durumdur" diyen İYİ Parti lideri, toplumu bu kadar büyük bir beklentiye sokmanın yanlış olduğunu savundu. Ayrıca, teröristlerin kendilerini devlete muhatap konuma getirmeye çalıştıklarını ve bu durumun kabul edilemeyeceğini açıkladı. Törende PKK'lıların nasıl bir görev üstlendiği ve Türkiye’nin bu örgütle olan ilişkisiyle ilgili net açıklamalar yapılmadığını da dile getirdi.
Müsavat Dervişoğlu, yapılan işlemlerin devletin düşürüldüğü durumu ortaya koyduğunu belirtti. Devletin muhatap alması gereken tarafın terör örgütü değil, millet olduğunu vurguladı. "Şu an Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ciddiyete ihtiyacı var. Bu tür oyunlar, ülke yönetimini ciddiyetle ele almanın önüne geçiyor" diyerek net bir mesaj verdi. Silahların nereden geldiği, nasıl teslim alındığı ve teslim alanların herhangi bir ceza işi ile ilgili müracaatta bulunup bulunmadıklarının bilinmediğini ifade etti. Bu durumun da Türkiye’nin güvenliğine olan katkısının sorgulanmasına neden olduğunu dile getirdi.
Dervişoğlu’nun yaptığı açıklamaların ardından, Irak’ın kuzeyinde görev yapan bir vatandaşın "Hakkımı helal etmiyorum, biz ne için savaştık?" şeklindeki duygusal ifadesi dikkat çekti. Bu vatandaş, yaşananları kabul edilemez bulduğunu ve ülkesinin geleceği için endişe taşıdığını belirtti. Dervişoğlu ise, bu vatandaşın endişelerini anladığını ve tüm bu yapılanların hesabının sorulacağını net bir şekilde ifade etti. Savaşın zorlukları ve bedelleriyle ilgili duygusal bir bağ kurarak, bu tür olayların halkta yarattığı derin kaygıyı yansıttı.
