CHP’li Zeynel Emre, ‘barajsız’ dönemin hâkim ve savcılarını TBMM gündemine taşıdı

CHP’li Emre, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinin gerekçesinde, yargı organlarının hukuk devletlerinde üstlendiği misyonunun önemine dikkat çekerek, “Yargı organları, bir ülkenin devlet yapılanması içinde hukuk sisteminin işleyişini sağlayan temel kurumlardır. Yönetim mekanizmasının hukuk normları, toplumsal düzenin adalet esasında işlemesi yükümlülüğünü üstlenen yargı organlarının, bu yükümlülüğünü eksiksiz yapabilmesinin yolu ise bağımsızlığına bağlıdır. Yasama ya da yürütmenin vesayetine girmiş bir yargı, işlevini yerine getirmek bir yana sistemsel sorunun kaynağına dönüşebilmektedir.” dedi.

AYM’ye başvuruların yüzde 73’ü ‘adil yargılanma hakkı’nın ihlaline yönelik

Yargı bağımsızlığına zarar veren etkenlerin başında yargının siyasallaşmasının geldiğini vurgulayan ve bu yöndeki gidişatın son yıllarda hızlandığını savunan Emre, soru önergesinin gerekçesinde şöyle dedi:

 “Genelde siyasetin, özelde ise iktidar partisinin taraf olduğu davalarda verilen kararlar, hukuk sistemimizin adeta kara deliğine dönüşmüş durumdadır. İktidarın politikalarını eleştiren başta muhalif parti temsilcileri ile düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında çeşitli protesto eylemleri gerçekleştirenler, ne yazık ki yargı eliyle özgürlük ve haklarından mahrum kalmaktadır.

Yargı bağımsızlığında yaşanan tahribatı ortaya koyan göstergelerden birini de Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruların içeriğinden gözlemleyebilmekteyiz. Yüksek Mahkeme’ye geçen yıl 66 bin 121 başvuru yapılırken, bunlardan yüzde 73’ünden fazlasını ‘adil yargılanma hakkı’ oluşturmuştur. Diğer bir ifadeyle, yargı mercilerinin kararları, taraflar açısından adil bulunmamakta ve itiraz yoluyla hak arayışı sürmektedir.”

70 puan barajının uygulanmadığı dönemde alınanlar

CHP’li Emre, yargı organlarına son dönemde atanan hâkim ve savcıların, yargının işleyişinde var olan sorunları artırdığına ilişkin toplumda genel bir görüşün hâkim olduğunu; bunun da hâkim ve savcı mesleğine alımlardaki ‘yetmiş baraj puanı’nın, 2017 Ocak ile 2019 Şubat aylarını kapsayan iki yılı aşkın süre boyunca uygulanmaması nedeniyle alımlarda siyasi etkinin artması, hâkim ve savcı niteliğinin düşmesine yol açtığını savunarak, Adalet Bakanı Bozdağ’a şu soruları yöneltti:

“- 2017 yılının başı ile 2022 yılının Nisan ayının sonunu kapsayan zaman aralığında mesleğe ilk kez kabul edilen hâkim ve savcı sayısı kaçtır? Bunların yıllara göre dağılımı nasıldır?

- 2017 yılının başı ile 2022 yılının Nisan ayının sonunu kapsayan zaman aralığında mesleğe ilk kez kabul edilen hâkim ve savcıların kaçı, ‘yetmiş puan’ kriteri aranmaksızın atanmıştır? Bunlardan kaçı avukatlıktan hâkim ve savcılığa geçiş yapmıştır?

- 2017 yılının başı ile 2022 yılının Nisan ayının sonunu kapsayan zaman aralığında avukatlıktan hâkim ve savcılığa geçiş yapanlardan kaçı, hâkim ya da savcı olarak atanmadan önce herhangi bir siyasi partide görev üstlenmiştir?

- 15 Temmuz 2016 tarihli Darbe Girişimi sonrası meslekten ihraç edilen hâkim ve savcı sayısı kaçtır? Bunlardan kaçı ‘terör örgütleriyle iltisaklı ve irtibatlı olma’ suçlamasıyla ihraç edilmiştir?

- 15 Mayıs 2022 tarihi itibariyle Türkiye genelinde kaç hâkim ve savcı vardır? Bunlardan kaçı kadın, kaçı erkektir? Mevcut hâkim ve savcıların yaş ortalaması kaçtır?”