Tanrıkulu, ziyaret ettiği Zeydan Karalar'ın psikolojik durumunun iyi olduğunu belirterek, "Morali yerinde ve tüm dostlarına selamlarını iletti." dedi. Ziyaret esnasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cezaevinde bulunan diğer isimlerle görüşmeler yaparak siyasi değerlendirmelerde bulunacağını da söyledi. Zeydan Karalar, Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili sıfatıyla da dikkat çekiyor ve son gelişmeler, partide büyük bir tedirginliğe yol açtı. Tanrıkulu, tutuklamaların ardından yaşananların hukuksuzluk olduğunu ve mutlaka sona ereceğine inandıklarını aktardı.
Tanrıkulu, cezaevlerinde tutuklu bulunan siyasi insan sayısının her geçen gün arttığını vurgulayarak, bu durumu iktidarın çaresizliğine bir işaret olarak değerlendirdi. Son operasyonlar sırasında kaydedilen gözaltılara dikkat çeken Tanrıkulu, bunların siyasi durumu daha da zorlaştırdığını sözlerine ekledi. "Eğer iktidar, cezaevindekilerin yardımcılarını bile hedef alıyorsa, bu durumun düşündürücü olduğunu belirtmeliyim." şeklinde konuştu. Siyasi yargılamaların normalleşmemesi gerektiğini savundu ve kamuoyunun bu meseleyle ilgili değerlendirmelerini de dikkate alması gerektiğini ifade etti.
Tanrıkulu, süregeldikçe siyasetin ve hukukun belirli kurallara tabii olduğunu vurguladı. Siyasi rekabetin zarar görmemesi ve nezaket kurallarının ihlal edilmemesi gerektiğini dile getirerek, "Siyasi aklın yerine yargının aklının geçmeyeceği" uyarısında bulundu. Bu bağlamda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin uygulamalarının, toplumsal normları ve siyasi saygıyı yok ettiğini savundu. Ona göre, siyasi çatışmaların daha medeni bir düzlemde, nezaket ve saygı çerçevesinde yürütülmesi gerekmekte.
Tanrıkulu, cezaevlerinde tutuklu olan arkadaşlarının yaşadığı eziyet ve zulümle ilgili hissiyatını aktardı. Bu durumun, cezaevinin yapısının ve işleyişinin Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde nasıl kötüleştiğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. "Hukuksuzluk, baskı ve adaletin yokluğu" gibi sorunların acilen çözülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de adil yargılamayı sağlama sözünü yineleyerek, "Bu kötü dönem geçecek, arkadaşlarımız yaşananlar karşısında yalnız değildir." dedi. Türkiye'de demokratik bir ortamın yaratılması için mücadele etmekte kararlı olduklarını belirtti.
