CHP’li Özkan’dan Soylu’ya; Saygı Öztürk tepkisi!

AKP Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun eşi Ali Ayvazoğlu’nun kariyerindeki hızlı yükselişi kaleme alan Sözcü yazarı Soylu Öztürk’ü hedef alarak “namus düşmanı” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan tepki gösterdi.

GÜNDEM 18.06.2020, 20:23
CHP’li Özkan’dan Soylu’ya; Saygı Öztürk tepkisi!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, AKP Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun eşi Ali Ayvazoğlu’nun kariyerindeki hızlı yükselişi kaleme alan Sözcü yazarı Soylu Öztürk’ü hedef alarak “namus düşmanı” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösterdi.

Özkan, "artık İçişleri Bakanlığı makamının hiçbir değeri yoktur. Ne değeri olabilir ki? Yok hükmündedir, çürümüştür. Çürüyen her şey düşecek, o da düşecek" dedi.

"ELLERİNDE BİR TEK ARAÇ KALDI; KORKUTMAK..."

Bütçenin çürüyerek düştüğünü belirten Özkan, "Bütçe görüşmeleri sırasında söz almış ve şunu söylemiştim; Bu bütçe çürük bir bütçedir. Bu bütçe çürük bir bütçe olduğu için çürüyen her şey gibi düşecektir. Bugün düştüğünü gördük. Bu bütçe bizim hiçbir yaramıza ilaç olmadığı gibi daha çok borç, daha çok yoksulluk, daha çok yoksunluk getirmiştir. Çünkü bütçe halk için yapılan birşey değildir. Bütçeyi sadece çıkar odaklarının çarkı dönebilsin diye yapıyoruz. Faiz lobisinden daha çok borç, sermaye piyasasına daha çok taze borç, borç, borç... Sonunda çürüyen bütçe düşmüştür. Peki bunu nasıl durduracaksınız, nasıl bastıracaksınız? Elinizde bir tek araç kaldı korku. Daha çok korkutmak, konuşan herkesi korkutmak. Gazeteci yazı yazacak, yanlış yazdı, mahkemeye verin, hayır İçişleri Bakanı müdahale edecek; "namussuz, sana gösteririm". Sonuç; artık milletin korkacak bir yeri kalmadı" dedi. 

Kritik uyarılarda bulunan Özkan, "Biz söylüyoruz, daha çok özgürlük, daha çok demokrasi talebimiz budur. Daha çok özgürleştirelim, daha çok demokratikleştirelim, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıralım. O zaman çürümüş bütçenin yerine de para buluruz, üretiriz, birlikte başarırız.  Ama siz her birimizi 'yeşil top'lu trollerle, küfürle, hakaretle, İçişleri Bakanıyla, başka kimselerle korkutmaya çalışırsanız toplumun dinamizmini kaybetmesine yol açarsınız. Ve bir daha ayağa kalkamayız" ifadelerini kullandı.

‘TERÖRE KARŞI BİRLİKTE ÇAĞRI ÜRETELİM’

Şırnak Silopi'de PKK terör örgütü tarafından 4 işçinin daha şehit edildiğini hatırlatan Özkan, "Şırnak'ta 4 işçimizin şehit edilmesi olayı... Terör hala can alıyor. Buna karşı bir çözüm üretelim" çağrısında bulundu.

Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanlığına Türkiye'nin adayı TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Büyükelçi Volkan Bozkır'ın seçilmesi ile ilgili, "Birleşmiş Milletler'de bir arkadaşımız önemli bir göreve başladı. Hep beraber destekleyelim. Ama siz bizi çivi gibi görürseniz kendinizi de keser yerine koyarsınız" dedi.

"BÜTÇEYİ SARAYA KAÇIRDINIZ"

Özkan konuşmasına şöyle devam etti:

Bütçeyi Birlikte yapalım dedik, Saraya kaçırdınız. Sonuç; daha çok borçlanacağız, para bulacağız, gelecek 3 tane zenginin cebi daha fazla şişecek. Yoksuldan IBAN numarası ile para toplayacağız, ve daha çok korkutacağız.

"ARTIK İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MAKAMININ HİÇBİR DEĞERİ YOKTUR"

İçişleri Bakanı, Saygı Öztürk'e bu korkuyu saldı, bir anlamı bir karşılığı var mı? Neyi Sağladı, artık İçişleri Bakanlığı makamının hiçbir değeri yoktur. Ne değeri olabilir ki? Yok hükmündedir, çürümüştür. Çürüyen her şey düşecek, o da düşecek. 

"BİZ KORKMAYIZ; KORKUTMA HUYUNDAN VAZGEÇİN"

Ben 6 yıl boyunca yattım cezaevinde, burada cezaevinde yatan insanlar var. Biz korkmayız arkadaşlar, korkuyu bilmeyiz. O nedenle şu korkutma huyundan vazgeçin. 

15 TEMMUZ'DAN 20 TEMMUZ'A KADAR GEÇEN 5 GÜNLÜK SÜREÇ

15 Temmuz alçaklığı hep birlikte el ele bizim için bir fırsat yaratabilirdi. Ancak 15'ten 20'ye kadar geçen 5 günlük sürede, 'ben bunu Allah'ın bir lütfu olarak görür, 20 Temmuz'dan sonra gerçekleştireceğim bir siyasi, sivil darbe ile ülkenin yönetimini daha despotik bir şekilde kendime çevirebilirim' diye düşünürseniz, böyle bir darbe gerçekleştirirseniz birlikte Cumhuriyeti ve demokrasiyi güçlendiremeyiz. 

Yapmamız gereken tek şey var, ister asker ister sivil bizi korkutmak isteyen herkese karşı daha çok özgürlük daha çok demokrasi diye sokaklarda bağırmak zorundayız. 

Özgürlük için, demokrasi için ve bu ülkenin çocuklarına borcumuz olan daha müreffeh bir ülke, yaşanabilir büyük bir ülke bırakabilmek için varımızı, yoğumuzu ortaya koyacağız, birlikte bunu başaracağız. Biz söz veriyoruz.

Yorumlar (0)