CHP'Lİ EREN ERDEM: MEMURLAR 'SIRA BANA DA GELECEK' KORKUSU TAŞIYOR!

Erdem, kısaca siyasi iktidarın politikalarını ve söylemlerini benimsemeyen herkesin FETÖ’cü olarak damgalanmasından ve darbecilikle suçlanmasından ileri gelmektedir.” dedi.

GÜNDEM 09.12.2016, 13:36 09.12.2016, 13:36
CHP'Lİ EREN ERDEM: MEMURLAR 'SIRA BANA DA GELECEK' KORKUSU TAŞIYOR!

 

 

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, kamuda giderek artan “işten atılma” korkusunu TBMM gündemine taşıdı. Kamu kurumlarında çalışan her 4 kişiden 3’ünün “bana da sıra gelecek” endişesi taşıdığını ifade eden CHP’li Erdem, memurların gelecek kaygısını gidermenin yollarının belirlenmesi Meclis Başkanlığına araştırma önergesi verdi.


 

EREN ERDEM: MEMURLAR ‘SIRA BANA DA GELECEK’ KORKUSU TAŞIYOR!


 

OHAL kapsamında çıkarılan KHK’larla yapılan ihraç ve açığa alma kararlarının insanlarda “siyasi operasyon” algısını güçlendirdiğini belirten Erdem, önergesinde OHAL uygulamalarının kamu çalışanlarını biat kültürüne zorladığını ifade etti.


 

Araştırma önergesinde Türk Büro Sen'in kamu çalışanlarıyla yaptığı anketin sonuçlarına değinen Erdem, “Türk Büro Sen’in anketinde katılımcılarının yüzde 92,4'ü olağanüstü hal uygulamalarından olumsuz yönde etkilendiğini, yüzde 82'lik bir kesim de ‘böyle giderse bir gün sıra bana da gelecek’ endişesi taşıdığını belirtmiştir. Ankete katılan 100 memurdan 35'i “bu süreç kullanılarak çeşitli kaynaklardan tehdit aldığını” ifade etmiştir. Bunun en önemli gerekçesi, şüphesiz olağanüstü çerçevesinde çıkarılan KHK’larla sendikaların, STK’ların, terör örgütleriyle alakası olmadığı kamuoyunca bilinen muhaliflerin, kısaca siyasi iktidarın politikalarını ve söylemlerini benimsemeyen herkesin FETÖ’cü olarak damgalanmasından ve darbecilikle suçlanmasından ileri gelmektedir.” dedi.


 

ERDEM: KHK’LARA YAPILAN İTİRAZLARLA İLGİLİ SÜREÇ BELİRSİZLİĞİNİ KORUYOR
 

KHK’lara yapılan itirazların ve itirazların değerlendirilme süreçlerinin belirsiz olduğunu ifade eden Erdem, “Türkiye Cumhuriyeti’nin tarafı olduğu Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Antlar Sözleşmesi’nin insan hakları ve adil yargılamayı içeren 13 maddesine çekince koyması yine memurlarda gelecek kaygısını artırmaktadır. KHK’lara yönelik itirazların yüzbinleri bulması, bu itirazların hangi mercilere yapılacağı, itirazların nasıl bir süreçten geçeceği ve ne kadar sürede sonuçlanacağı konularındaki belirsizlik, devletin yine BM sözleşmesinde mahkûm veya gözaltına alınan insanlara insanca davranma kuralına çekince koyması ve medya organlarınca FETÖ’den yargılanan ama henüz suçlu olduğu ispatlanmamış kişilerin ‘vatan haini’ olarak lanse edilmesi, özellikle kamu çalışanlarındaki güvencesizliği ve gelecek kaygısını pekiştirmektedir. Bu nedenle kamu çalışanlarının geleceksizlik endişesinin boyutları ve bu sorunun çözüm yolları derinlikli olarak araştırılmalı, soruşturmaların adil ve objektif yürütülmesinin yollarının tespiti ve masum insanların herhangi bir gerekçeden ötürü suçlanacağına dair korkunun bertaraf edilmesinin sağlanması gerekmektedir.” dedi.

 


 

CHP’Lİ ERDEM: 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN YARATTIĞI TERÖR İKLİMİ DEVAM EDİYOR
 

15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı terör ikliminin devam ettiğini belirten CHP’li Erdem, araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:


 

“Türk Dil Kurumunun sözlüğünde terör kavramı ‘genellikle siyasal bir dava uğruna girişilen, toplumu korkutmaya, yıldırmaya yönelik her türlü eylem’ olarak tanımlanmaktadır. Kamuda ‘sıra bana da gelecek’ endişesinin kamu hizmetinin etkin olarak yerine getirilmesini engellediği ve memurları sessizliğe, korkuya ve biat kültürüne yönelttiği, çeşitli kurum ve kuruluşların araştırmalarında ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren grupların yarattığı terör ve korku iklimi, işbu önergenin araştırma öznesi olarak kamu alanında da sürmektedir.


 

Ülkemizin içinde bulunduğu zor süreçte, görevini doğru ve tarafsız şekilde yerine getiren memurların yaşadığı gelecek kaygısının minimize edilmesinin ve desteklenmesinin yollarının araştırılması, soruşturmalara karşı itiraz mekanizmalarını daha etkin kullanılmasının sağlanması, yargılama ve soruşturmaların adil yapılmasının ve adil yapılacağına dair algının pekiştirilmesinin sağlanması, medyanın kutuplaştırıcı söylemler üretmesinin önüne geçmeyi sağlayacak adımların belirlenmesi ve kamu emekçilerine yönelik baskı, sansür ve tehditlerin engellenmesinin yollarının belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci maddesi ve TBMM içtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince bir araştırma komisyonu kurularak konunun tüm boyutları ile araştırılmasını saygılarımla arz ederim.”

Yorumlar (0)