CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Silivri'de yer alan Marmara Cezaevinde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve Zeydan Karalar'ı ziyaret etti. Başarır, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, ülke adaletine vurgu yaparak, "Cumhurbaşkanı sürekli konuşuyor ama adaletle ilgili bir şey söylemiyor. Adaletin bu ülkeye gelmesi şart" dedi. Başarır, ayrıca, insanların tutuklanmasının kolay olmaması gerektiğinin altını çizdi.
Başarır, ziyaret sırasında İmamoğlu, Karalar ve diğer tutuklularla bir araya gelerek durumları hakkında bilgi aldı. Ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, tutukluların moral ve dayanışma açısından güçlü durduklarını vurguladı. Ancak, tüm tutukluların ortak kaygısının ülkenin geleceği için endişe duyduklarını belirtti. Silivri Cezaevinde yer alan siyasilerin durumunu "utanç verici" olarak değerlendiren Başarır, çeşitli adların burada haksız yere tutuklu bulunduğunu savundu. Bu durumu eleştiren Başarır, toplumsal barışın sağlanabilmesi için adalet mekanizmasının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Başarır, Cumhurbaşkanı'nın yaptığı açıklamaları eleştirerek, "Bugün Cumhurbaşkanı önemli şeyler açıklayacağını söyledi ama gerçekten ne söyledi?" diye sordu. Başarır, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'ye ilişkin eleştirilerine dikkati çekti. AİHM'nin, siyasi gerekçelerle tutuklamaların yapıldığını ifade ettiğini belirten Başarır, "Bunlar düzeltmeden ne kadar adım atabiliriz?" sorusunu gündeme getirdi. Ayrıca, Türkiye'nin dış dünyada itibar kaybettiğine ve cezaevlerindeki durumların artık sürdürülemez hale geldiğine dikkat çekti. Türkiye'nin adalet anlayışının acilen yeniliklere ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Başarır, siyasi alanda yaşanan haksızlıklara da temas ederek, pek çok siyasi figürün ve aydının cezaevinde tutulmasını eleştirdi. Başarır, "Siyasi bir insan cezaevinde olmamalı, bu durum kabul edilemez" ifadesini kullandı. Ziyariatin sona ermesinin ardından Türkiye'nin daha özgür bir geleceğe sahip olması için önerilerde bulundu. Ceza yasalarının yeniden gözden geçirilmesini ve kayyum sistemine son verilmesini önerirken, "Bu konularda muhalefetin birleşmesi gerekiyor" dedi. Meclis’in, adalet konularını ele alabileceğini belirterek, çözüm yollarının hızla hayata geçirilmesi gerektiğini savundu.
Başarır, İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ait bir duruşmasının ileri bir tarihe ertelendiğini belirtirken, bu durumun adaletsizliğini vurguladı. Sovyetler Birliği dönemini hatırlatan uygulamaların günümüz Türkiye'sinde yaşanmaması gerektiğini söyledi. Özellikle Cumhuriyete ve kurucu lider Atatürk'e yapılan hakaretlere de dikkat çekti. Başarır, bu tür davalarla toplumun susturulmaya çalışıldığını dile getirerek, hukuk sisteminin işleyişine yönelik eleştirilerini sürdürdü. "Bu davaların sayısı o kadar fazla ki, her söylenene bir dava açılıyor" diyerek Türkiye’deki hukuksuzluklara dikkat çekti.
Başarır, Türkiye’nin içinde bulunduğu karamsar tabloyu daha da derinleştirmemek için adaletin tesis edilmesi gerektiğini ifade etti. Meclis’in gerekli adımları atması gerektiğini savunan Başarır, sadece iktidar değil, muhalefetin de bu konuda sorumluluk alması gerektiğini belirtti. "Hepimiz suç duyurusunda bulunduk ama hukuk elbisesini giyen herkes bunun farkında olmalı" diyerek, toplumsal adaletin sağlanması için birlik olma çağrısında bulundu. Türkiye’nin sadece özgürlük değil, aynı zamanda insan hakları alanında da ilerlemesi gerektiğini söyleyerek açıklamalarını sonlandırdı.
