CHP'Lİ AKIN:'DOĞAL GAZDA KDV'Yİ %1'E DÜŞÜRELİM'

CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada 2017 bütçesini değerlendirdi.

GÜNDEM 16.12.2016, 12:41 16.12.2016, 12:41
CHP'Lİ AKIN:'DOĞAL GAZDA KDV'Yİ %1'E DÜŞÜRELİM'

Konuşmasına terörü lanetleyerek başlayan Akın, enerji başta olmak üzere, ekonominin diğer alanlarına ilişkin görüşlerini belirtti. Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın “Öncelikle geçtiğimiz Cumartesi gecesi Beşiktaş’ta yaşanan alçak terör saldırısını şiddetle lanetliyor tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, acılı ailelerine sabır ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

 

Ülkemizin, halkımızın bugün en çok ihtiyaç duyduğu huzur ve güvenliktir. Bu da iktidarın asli görevi ve sorumluluğudur.

 

HALKIMIZIN BÜTÇESİ SÜREKLİ AÇIK VERİYOR

 

Değerli Milletvekilleri

Konuştuğumuz madde Bütçe Dengesi ile ilgili.

Kesin Hesap kanunu raporuna göre; 2015 yılında Merkezi Yönetim Konsolide bütçesi 23 milyar 525 milyon 193 bin 15 lira açık vermiş. Yani devletimiz topladığı gelirler ile giderlerini karşılayamamış elbette Hükümet buna farklı gerekçeler ile birçok neden ve bahane gösterebilir.

Yalnız Halkımızın bütçesi de her ay açık veriyor ama onlar gerekçeler çareler bulamıyor, alacaklılar bahane dinlemiyor borçları artmaya devam ediyor, aileleri yıkılıyor.

Devlet borçlu, Özel sektör borçlu, hane halkı borçlu; kısacası tüm Türkiye borçla yaşamaya çalışıyor.

 

ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARIR GİBİ BİR GECEDE YAPAY OLARAK MİLLİ GELİRİ ARTIRIYORSUNUZ

 

Şapkadan tavşan çıkarır gibi bir gecede sanal olarak milli geliri artırıyorsunuz. Karşılığı olmayan, hesap yöntemi değişikliği ile kişi başı 2000 dolar artan bir milli gelir var.

Daha önce yine hükümetiniz tarafından milli gelir aynı yöntemle sanal olarak artırılmıştı. Bir karar alıp milli geliri kafanıza göre artırıyorsunuz ama vatandaşımızın borçları azalmıyor, aksine artıyor.

Bu yöntem değişikliğine gerekçe olarak AB standartları gösteriliyor.

AB’nin hak, hukuk, özgürlükler ve demokrasi standartları için demediğinizi bırakmıyorsunuz ama işinize geldiği için bunu hemen uyguluyorsunuz. Halbuki demokrasi standartlarını AB standartlarına yükseltmiş olsanız zaten üretim de, refah da, zenginlik de artacak ve Milli gelir artışı için böyle numaralara başvurmak zorunda kalmayacaksınız.

 

HER BAŞKANLIK DEDİĞİNİZDE DÖVİZ KURU YÜKSELİYOR

 

Son günlerde döviz kurundaki artış hızına yetişmek mümkün değil. Milleti kandırmayın. Başkanlık istikrar getirecek diyorsunuz, kapalı kapılar ardında anayasa değişikliği hazırlıyorsunuz, Meclise getiriyorsunuz döviz yükseliyor. Her başkanlık dediğinizde döviz artıyor. Bu nasıl istikrar?

Ekonomimiz tehlike çanları çalıyor, ama sizin başkanlık sevdanız devam ediyor.Değerli Arkadaşlar, bırakın şu başkanlık sevdasını, siz iktidarsınız; sevdanız millet olsun, halkımız olsun, sevdanız garibanlar olsun.

Demokrasinin, şeffaflığın, denetimin, özgürlüğün, güvenilir hukuk sisteminin olmadığı bütün ülkelerde ekonomiler istikrarsızdır. Yatırımcılar böyle ülkelerden kaçar. Bütün bunlar bilinen şeylerdir.

 

GETİRDİĞİNİZ SİSTEM AÇIK BİR ŞEKİLDE TEK ADAM REJİMİDİR

 

Meclise getirdiğiniz Başkanlık sistemi açık ve net tek adam rejimidir. Her şeyin bir kişiye bağlı olduğu sistemdir.

Bu sistem tek adamın Başkan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Parti Başkanı, Bakan, Baş Komutan, Başsavcı,  Başyargıç,  Başrektör, baş memur, başkonsolos, başmuhtar, başöğretmen, baş ekonomist, hatta sınıf başkanı olduğu ve ülkemize baş belası olacak bir sistemdir.

Bu sistem sizin demokrasi anlayışınızla uyuşabilir ama halkımıza ve dünyaya bunu demokratik sistem diye satmaya çalışmayın. Çok mahcup olursunuz, komik duruma düşersiniz.  Ülkemizin itibarı ile oynamaya hakkınız yok.

Dünyanın belli ülkelerinde kurmak istediğiniz sistemin benzerleri var. Onlara da ne denildiğini biliyorsunuz. Ama dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiç birisinde böyle istediğiniz gibi bir sistem yok.

Sizi herkes aldatıyor kandırıyor Bunu hepimiz biliyoruz!

Yeter artık, halkımızı kandırmaktan vazgeçin!

AKP iktidara geldiğinde 1, 67 TL olan dolar kuru bugün 3,5 TL’yi geçti.  Bir litre benzin 2002 yılında 1,6 lira iken bugün 5 lirayı geçti.

Döviz kurundaki en ufacık artışı hemen akaryakıta zam olarak yansıtılırken, ham petrol fiyatlarındaki büyük düşüşlerde dahi indirimi yansıtmıyorsunuz.

 

AKARYAKIT, ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ DEVLET İÇİN EN KOLAY VERGİ TOPLAMA ARACI

 

Akaryakıt, elektrik ve doğal gaz devlet için en kolay vergi toplama aracı olarak görülüyor. Bu ürünlerde vicdanları zorlayan vergiler var.

Mesela Isınma!

Siz ısınmayan bir evde yaşayabilir misiniz? Yaşayamazsınız.

Ama doğal gazdan hem ÖTV hem de lüks tüketimmiş gibi %18 oranında KDV alıyorsunuz.

 

DOĞAL GAZDA KDV’Yİ %1’E DÜŞÜRELİM

 

Evlerde ısınma amacıyla kullanılan doğal gazda ÖTV’nin kaldırılması ve KDV’nin %1’e indirilmesi için bir Kanun Teklifi verdim. Halktan yana olduğunuzu iddia ediyorsunuz. İşte size bunu kanıtlama fırsatı. Gelin Kanun teklifime destek verin halk yararına olan bu teklifi birlikte yasalaştıralım, borç içindeki halkımızın hiç olmazsa ısınma faturasını düşürelim. 

Değerli milletvekilleri

AKP döneminde enerji konusunda yaşanan bazı gelişmeleri bu vesile ile dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre 2015-2040 yılları arasında küresel ölçekte enerji sektörüne toplam 68,2 trilyon dolar yatırım yapılacağı tahmin ediliyor burada;

 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ EN ÖNEMLİ ENERJİ KAYNAĞI

 

Dünya ölçeğinde yapılacak yatırımlarda 21,8 trilyon dolarla en büyük payı enerji verimliliği alıyor.

Enerji verimliliğide önemli bir enerji kaynağıdır. Türkiye’de artan enerji talebinin karşılanması enerji verimliliğine özellikle önem verilmesi ve bunun bir devlet politikası haline getirilmesiyle gerçekleşir.

Türkiye birim gayrisafi hasıla üretebilmek için OECD ülkelerinden %30 daha fazla enerji harcıyor.

Ülkemizde bina sektöründe %30, sanayide %20  ve ulaşımda %15 olmak üzere dört Keban Barajı inşaa edebilecek, yaklaşık 7,5 milyar TL değerinde enerji tasarrufu yapabilecek potansiyelimiz var.

 

ENERJİ KİMLİK BELGESİ UYGULAMASINDA HÜKÜMET SINIFTA KALDI

 

Değerli Milletvekilleri, 2008 yılında yayınlanan Enerji Performans Yönetmeliği hükümlerine göre ülkemizde bulunan yaklaşık 9 milyon binanın 2 Mayıs 2017 yılına kadar enerji kimlik belgelerini almaları gerekiyor. Bu sürenin sonuna yaklaşılmasına rağmen binaların sadece 442.500 adedinin, yani %5’inin Enerji Kimlik Belgesi’ni alabildiğini Çevre ve Şehircilik Bakanı Komisyonda açıkladı. Bu durum, önemli bir enerji kaynağı olarak gördüğümüz enerji verimliliği konusundaki duyarsızlığa en önemli örnektir.

Enerjide dışa bağımlılık oranımız %75. Bu oran 2000 yılında %67 idi. Sadece 2010-2014 yılları arasında bağımlılığız %4,6 oranında arttı.

Değerli Milletvekilleri Ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtarmanın yolu yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı hızla devreye almaktır.

Hükümet yerli kaynak anlamında yaptığı düzenlemelerle yerli kömürü öne çıkarırken temiz ve yenilenebilir kaynaklarımız hak ettiği ölçüde öne çıkmıyor. Çok ciddi potansiyele sahip olduğumuz güneş ve rüzgardan istenilen düzeyde yararlanamıyoruz.

 

ENERJİYİ RANTIN ELİNDEN KURTARMANIN YOLU ENERJİ KOOPERATİFLERİDİR

 

Bakın, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Enerji politikalarında devamlı çözüm önerilerimizi ortaya koyuyoruz hükümete yol gösteriyoruz, dünyada çok sayıda örneklerini görebileceğimiz, dışa bağımlılığımızı azaltacak, temel ihtiyaç olan enerjide halkımızı rantın eline bırakmadan söz sahibi yapabilmenin yolu; Enerji kooperatifleridir.

Elektrik sektöründe kamu payı yapılan özelleştirmelerle hızla azalıyor nerdeyse sektörün tamamını teslim etmiş durumdayız. Bu ortamda enerji kooperatifleri sektörde önemli bir aktör haline gelecek ve önemli işlevler üstlenecek.

Biz Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerimizde Enerji kooperatiflerimizi kurmaya başladık yakın zamanda halkımızla beraber halkın çıkarına temiz, ucuz yenilenebilir enerji projelerimizi hayata geçireceğiz.

Lisanssız elektrik üretiminde var olan karmaşık ve zor izin süreçlerine bir de kooperatiflere özgü sıkıntılar, zorluklar eklenince kooperatiflerin kısa sürelerde enerji üretimine başlamaları mümkün olmuyor. Bu açıdan lisanssız elektrik üretiminin önündeki engeller kaldırılmalı, izin prosedürleri basitleştirilip, hızlandırılmalıdır. Saygılarımı sunuyorum.” 

Yorumlar (0)