Cezaevinden Kahraman'a: Görevinizden haberdar mısınız?

Cezaevinde tutulan HDP’li İdris Baluken, Meclis Başkanı İsmail Kahramana’a “Meclisin, milletvekillerinin ve siyaset kurumunun itibarını korumayla ilgili tanımlanmış görevinizden haberdar mısınız?” diye sordu

GÜNDEM 20.12.2016, 12:59 20.12.2016, 12:59
Cezaevinden Kahraman'a: Görevinizden haberdar mısınız?

Birgün’de yer alan habere göre, Tutuklu bulunan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın yanıtlaması istemiyle cezaevinde bir soru önergesi hazırladı. Baluken, Meclis Başkanı Kahraman’a “Meclisin, milletvekillerinin ve siyaset kurumunun itibarını korumayla ilgili tanımlanmış görevinizden haberdar mısınız” dedi. Ayrıca Meclis kürsüsünden yaptıkları konuşmaların kürsü dokunulmazlığı hiçe sayılarak soruşturmalara tabii tutulduğunu belirten Baluken, “Yargının, Meclis iradesini sorgulamasının demokraside yeri var mıdır?” sorusunun yanıtlanmasını istedi.

 

İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?

 

Baluken, soru önergesinde Meclis Başkanı Kahraman’ın milletvekilleri ve siyaset kurumunun itibarını koruyamadığı ifade ederek “En asli görevini bile yapamayan birisi olarak istifa etmeyi düşünüyor musunuz” sorusunu sordu. Baluken, soru önergesinde şu sorulara yer verdi:

 

 

 

“Meclis Başkanı olarak, hakkımızda tamamen siyasi saiklerle hazırlanmış iddianameleri Meclis Başkanlık Divanından kesinleşmiş hükümler gibi okuduğunuza dair haberleri basından takip ettik. Bu haberler doğru mudur? Doğruysa, bir hukukçu olarak masumiyet karinesi gibi en temel hukuk ilkesinden haberdar değil misiniz? Milletvekillerine ve Partimize yönelik yürütülen algı operasyonunda, herhangi bir göreviniz var mıdır?

 

HDP Milletvekilleri olarak şu anda bulunmamız gereken yer Cezaevleri değil Parlamento çalışmalarıdır. Bu durumu sağlamanız gereken konumla ilgili aciliyetiniz ortadayken, milletvekili arkadaşlarımızın demokratik bir protesto yöntemi olarak Meclis sıralarına koyduğu fotoğraflarımızdan hangi had ve hakla rahatsızlık duymaktasınız? O fotoğrafların meclis sıralarında olması ile ilgili kendi sorumluluğunuzun ve ayıbınızın her gün görülmesinden mi rahatsızsınız?

 

15 Temmuz darbesi sonuç alsaydı milletvekilleri tutuklanıp, cezaevlerine gönderilecekti. Mevcut durumumuzun halkın iradesine yapılmış Sivil bir darbe olduğu hususunda, 15 Temmuz ile kıyaslayarak, verebileceğiniz bir cevabınız var mıdır?

 

Hukukun evrensel ilkeleri ve temel insan hakları açısından tüm dünyada Tecrit bir işkence yöntemi ve insanlık suçu olarak tanımlanmıştır. Bu işkence yöntemi ve insanlık suçunun milletvekillerine uygulanmasına dair düşünceleriniz nelerdir?

Yorumlar (0)