Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. Bu süreçte, suç örgütü oluşturma, kaçakçılık, dolandırıcılık ve kara para aklama gibi ağır suçlamalar gündeme getirildi. Yapılan incelemeler sonucunda, Can Holding’in yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ'ın da dahil olduğu toplam sekiz kişi için gözaltı kararı alındı.
Operasyon Başladı
Alınan gözaltı kararının ardından, İstanbul Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, belirtilen şüphelilerin ikametlerine yönelik eş zamanlı bir operasyon organize etmeye başladı. Başsavcılığın verdiği talimat doğrultusunda yürütülen bu operasyonlar, soruşturmanın derinleştirilmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Jandarma ekipleri, gerekli önlemleri alarak şüphelilerin adreslerine yöneldi. Bu operasyon, suç örgütüyle mücadelede ne denli kritik adımlar atıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ayrıca, zorlu koşullarda gerçekleştiren ekiplerin, gelecekte benzer suçların önlenmesine yönelik katkılar sağlaması bekleniyor.
Can Holding, enerji sektörünü de kapsayan geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bir kuruluş olarak dikkat çekiyor. Holding, Energy Akaryakıt istasyonları gibi önemli markalara sahip olmasının yanı sıra, eğitim alanında İstanbul Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji gibi prestijli kurumları da bünyesinde bulundurmaktadır. Televizyon Yayıncılık gibi farklı işletmeler aracılığıyla geniş bir etki alanı oluşturmuş olan Can Holding, yaklaşık 110'un üzerinde şirkete sahip olduğu biliniyor. Bu durum, holdingin çok çeşitli sanayi kollarındaki etkisini artırmakta ve Türkiye ekonomisinde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, güncel gelişmeler, Can Holding'in işleyişinin yanı sıra, faaliyet gösterdiği sektörlerdeki düzenlemelerin geleceğine dair belirsizlikler ortaya çıkarmaktadır.
El Konulan Şirketler ve Varlıkları
Can Holding’in özelleştirilmiş portföyü, 2025 yılı Mart ayında devraldığı medya kuruluşları Habertürk ve Show TV ile birlikte operasyonda bulunan toplam 121 şirkete de el konulmasıyla daha da dikkat çekici hale geldi. Bu durum, holdingin büyüklüğünü ve sektörel çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
El konulan şirketler arasında Doğa Koleji, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Energy Petrol, Golden Hill otelleri ve Özel Mediza Hastanesi gibi büyük ve etkili şirketler yer almakta. Eğitimden medya sektörüne kadar çok kapsamlı yatırımlara sahip olan Can Grubu, sadece enerji değil, birçok farklı alanda da güçlü bir konumda. Bu genişletilmiş varlık yapısı, holdingin piyasalardaki etkisini artırırken, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik dinamiklerinde de önemli bir yer edinmektedir.
Geniş Yatırım Portföyü
İlgili alanların ötesinde, Can Holding’in finansal büyümesi eğitim sektörü ile sınırlı kalmamaktadır. Holding, Energy akaryakıt istasyonları, Golden Hill Hotel ve Mediza Hospital gibi çeşitli işletmelere sahip konumdadır. Bunun yanı sıra, inşaat sektöründe beton santralleri ve lojistik alanındaki yatırımları da dikkat çekmektedir. Bu çeşitlilik, şirketin iş modelinin ne kadar sağlam olduğunu ve birlikte çalıştığı sektörlerdeki fırsatları nasıl değerlendirdiğini gösteriyor.
Özellikle eğitim kurumları ve sağlık hizmetleri gibi kritik alanlarda elde ettiği varlıklar, holdingin sosyal etkisinin yanı sıra ekonomik alandaki rolünü de güçlendiriyor. Can Holding, sahip olduğu bu çok yönlü portföy ile sektördeki dalgalanmalara karşı dayanıklı bir yapıya sahip olmaktadır.
Son Gelişmeler ve Medya Sektöründeki Değişim
Geçen yılın Aralık ayında, Ciner Holding’in tepe kuruluşu olan Park Grubu’nun Ciner Yayın Holding'deki paylarının tamamı, Can Grubu’na devredildi. Bu durum, holdingin medya alanındaki etkisini artıracak gelişmelerin başlangıcını işaret ediyor. Zira Ciner Yayın Holding, Habertürk TV, Show TV, Bloomberg HT ve HT Spor gibi tanınmış televizyon kanallarını bünyesinde barındırıyordu; bu kanalların tümü artık Can Holding’in yönetiminde. Böylece Turgay Ciner, medya sektöründen çekilerek Can Holding'in medyadaki varlığını önemli ölçüde güçlendiriyor.
Medya sektöründeki bu değişiklikler, Türkiye’deki medya yapılanmasını da etkilemeye yönelik ilginç bir gelişme sunuyor. Can Holding’in bu alandaki genişlemesi, aynı zamanda medya içeriğinin yönlendirilmesi ve gazetecilik standartlarının gelecekte ne yönde şekilleneceği konusunda da tartışmalara neden olmaktadır. Can Holding’in mevcut yapısıyla birlikte medya sektöründeki hakimiyetini sağlamlaştırması, izleyicilere daha çeşitli içerikler sunma potansiyelini de beraberinde getiriyor.
