İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Yapılan analizler çerçevesinde, istenmeyen olayların yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendirdiğimiz müsabakalar için özel güvenlik tedbirleri uygulama kararı aldık. Özetle, müsabaka öncesi, sırası ve sonrasında güvenliği tüm boyutlarıyla ele alıyoruz" dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantısında konuştu. Yerlikaya, şunları kaydetti:
"Türkiye, genç bir nüfusa sahip. Ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 15’i gençlerden, yani 15-24 yaş aralığından oluşuyor. Bu büyük gençlik potansiyelinin sporla buluşması, sadece bir sosyal faaliyet değil; aynı zamanda barışın, birliğin, kardeşliğin ve geleceğin inşasıdır.
Spor; sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir. Spor, önce ahlaktır. Önce saygıdır. Rakibe, hakeme, tribündeki insanlara, en önemlisi de oyunun ruhuna saygıdır. Saygının olmadığı yerde spor, sadece sert bir rekabete dönüşür. Biz, gençlerimize sadece sporun kurallarını değil; sporun ruhunu da öğretmek zorundayız. Biz sadece fiziki güvenliği değil, ahlaki güvenliği de korumak zorundayız. Bu sebeple spor güvenliği; bizim için sadece bir 'güvenlik' başlığı değil, aynı zamanda gençlerimize ve halkımızın tüm kesimlerine karşı sorumluluğumuzdur. Sporun ruhuna yakışan bir rekabet ortamı, tribünlerde saygı ve coşkunun hâkim olduğu müsabakalar için, el birliğiyle çalışmak zorundayız. Biz, sadece kazananı alkışlayan değil, centilmenliği ayakta selamlayan bir toplumuz. Öyle olmalıyız. Asıl şampiyonluk, kupayı kaldırmakta değil, rakibine saygı gösterdiğin 'o anda' gizlidir. Spor; düşman yaratmaz, dostluk üretir. Birlik duygusu üretir. Kazanmak bir sonuçtur; ama saygı, daima bir seçimdir.
"Türkiye’nin huzuruna giden yollardan biri de, Türk sporunun huzurundan geçiyor"
İçişleri Bakanlığı olarak bizim en temel görevimiz, ülkemizin huzur ve güvenini sağlamaktır. Bu görev; sokakta, evde, trafikte olduğu kadar, stadyumlarda ve spor salonlarında da geçerlidir. İçişleri Bakanlığı olarak müsabakalarda, sporun ruhuna yakışır bir rekabet ortamını tesis etmek; sporun sevgi ve saygı içinde hayat bulmasını temin etmek amacıyla, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde hareket ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Spor tesislerinden stadyumlara, çevresinden yollara kadar her yerde, sporcularımıza, kulüplerimize ve taraftarlarımıza düzenli, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamak için çalışıyoruz. Çünkü; Türkiye’nin huzuruna giden yollardan biri de, Türk sporunun huzurundan geçiyor. Spor faaliyetlerinin gerçekleştiği spor alanlarının güvenliğini sağlamaktan geçiyor.
"Geçen yıl 510 müsabakada işlem tesis edildi"
Ülkemiz genelinde, 2024-2025 sezonu boyunca: 98 bin 118 spor müsabakası gerçekleşti. Bu müsabakalara, 19 milyon 88 bin vatandaşımız katılım sağladı. 1 milyon 88 bin 546 polisimizin görevlendirme işlemi gerçekleşti. Buna ek olarak, 325 bin 711 özel güvenlik görevlimiz de polislerimizle birlikte omuz omuza çalıştılar. Geçen yıl 510 müsabakada işlem tesis edildi. Olaylara karışan 6 bin 818 şahıs hakkında, 6222 sayılı 'Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair' Kanun kapsamında yasal işlem yapıldı. UNESCO verilerine göre, spor müsabakalarında yaşanan şiddet olayları, gençlerin spora olan ilgisini ortalama yüzde 27 oranında azaltıyor. Avrupa Konseyi Spor Bölümü araştırmalarına göre, güvenli olmayan stadyumlar ve kötü tribün kültürü, kulüplerin toplam gelirlerinde yılda ortalama yüzde 18’lik bir kayba yol açıyor. FIFA Fair Play Komitesi, şiddetsiz bir maç atmosferinin taraftar memnuniyetini ve aile katılımını 2 kat artırdığını belirtiyor.
"Müsabaka öncesi, sırası ve sonrasında güvenliği, tüm boyutlarıyla ele alıyoruz"
Bu sezon için 125 asil, 125 yedek olmak üzere toplam 250 Müsabaka Güvenlik Amiri görevlendirdik. Bunun yanında spor güvenliği branşını oluşturarak Spor Güvenliği Şube Müdürlüklerinde görevli personelimizin uzmanlaşmasını sağladık. Göreve geldiğimizde yalnızca 36 ilimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü mevcut iken kurumsal kapasiteyi arttırarak tüm illerimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüklerini kurduk. Sporun kamuoyunun etkileme gücünü, spor alanlarında meydana gelen olumsuzlukların hem ülkemizdeki huzur ortamını bozabileceğinin hem de uluslararası boyutta itibarımızı zedeleyebileceğinin bilincindeyiz. Müsabakalar için risk analizleri çok daha hassas hale getirildi. Daha önce; 'A' yani Yüksek, 'B' Orta, ve 'C' düşük’ risk kategorilerimiz vardı. İlk defa mevcut olan bu 3 risk kategorisine, 'AA' yani çok yüksek risk kategorisini de ekledik. Böylece yapılan analizler çerçevesinde, istenmeyen olayların yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendirdiğimiz müsabakalar için özel güvenlik tedbirleri uygulama kararı aldık. Video konferans sistemiyle, hem spor güvenliğine dair alınması gereken genel tedbirler konusunda, hem müsabakalar özelinde, illerimizle sürekli toplantılar gerçekleştiriyoruz. Tüm bunlara ek olarak, kurduğumuz 'kamera izleme merkezi' ile, spor müsabakalarında, saha içinde ve saha dışında alınan güvenlik tedbirlerini anlık olarak takip edebiliyoruz. Ayrıca olayların büyük bir çoğunluğunun güzergahlarda olduğunu dikkate alarak, dinlenme tesislerindeki güvenlik tedbirlerini artırdık. Özetle, müsabaka öncesi, sırası ve sonrasında güvenliği, tüm boyutlarıyla ele alıyoruz.
"Protokol tribünlerine de kim giriyor, kim çıkıyor bileceğiz"
Taraftarlar, maçları Taraftar Kart ve elektronik bilet uygulaması sayesinde izliyor. Bu iki sistem sayesinde maçı kim, nereden izliyor, biliyoruz. Ancak protokol girişlerinde, görevlilerin elinde isim listeleri oluyor. Bu kişiler Taraftar Kart’larını göstermeden, elektronik bilet işletmeden de protokolde maç izleyebiliyorlar. Tüm valilerime talimat verdim. Hepsi protokol tribününe girmeden önce, ya Taraftar Kart’larını sisteme işletmiş olacak ya da elektronik bilet uygulamasıyla maçı izleyecekler. Protokol tribünlerine kim giriyor, kim çıkıyor bileceğiz. Hayata geçirdiğimiz bu yeniliklerde; güvenlik güçlerimizin takdire şayan çalışmaları ve siz değerli paydaşlarımızın özverili katkıları yer alıyor.
"Vatandaşlarımızın huzurunu, o az sayıdaki provokatörlere asla bozdurmayacağız"
Hangi takımı tutarsak tutalım, hangi renklere gönül verirsek verelim, hepimizin tek bir önceliği var: Görevimizi layıkıyla yerine getirmek ve sporda huzuru sağlamak. Çünkü güvenlik sadece bir polisiye meselesi değildir. Ortak bir kültür inşasıdır. Takımlarımıza, taraftarlarımıza, yöneticilerimize, basına ve her paydaşa düşen ortak bir sorumluluktur. Bu sezonu hep birlikte omuz omuza vererek, Türk sporunu şiddetten, kargaşadan ve kutuplaşmadan uzak tutmalıyız. Sporun kardeşlik ve barış ortamına zarar getiren, olumsuz davranışlar içerisinde bulunan şahıslara karşı başta 6222 sayılı Kanunun adli ve idari hükümleri olmak üzere tüm yasaları titizlikle uygulayacağız. Samimi şekilde takımlarına destek olmak için eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla spor alanına gelen vatandaşlarımızın huzurunu, az sayıdaki provokatörlere bozdurmayacağız. Başta futbol, tüm spor dallarının insanları birbirinden koparan, ayrıştıran, bir unsura dönüşmesini asla istemiyoruz."