22.08.2017, 09:04

Emeğin Hakkını Vermiyoruz...

Türkiye büyüyor dostlar...

 

Nasıl mı? Hemen anlatayım. Ülkemizin önde gelen iktisatçılarından biri olan Korkut Boratav bu konuya Cumhuriyet Halk Partisi Emek Bürolarının düzenlemiş olduğu “Kıdem Tazminatı Fonu Çalıştayı”nda şöyle cevap vermişti: “Büyüyoruz ancak borçlanarak...” Kısaca kredi kartı kullanımlarımız son yılların zirvesinde, bankalara olan kredi ve kredi kartı borçlarını ödemeyenlerin sayıları 1 milyon 321 bine ulaşmış ve biz büyüdüğümüzü zannediyor ve cebimizde olmayan parayı harcayarak her geçen gün daha da içeri giriyoruz. Yalnız hemen belirtmek isterim ki bu durum sermaye sahipleri için çokta geçerli bir durum değil, burada anlattıklarım sizin benim gibi halktan insanlar için geçerli. Yani 1404 TL asgari ücret alıp ay sonunu göremeyince kurtuluşu kredi kartlarında, bankalarda arayanlar için geçerli…

 

Aslında gerçekten emeğin hakkını vermiyoruz ve üstüne üstlük emeği siyasete alet etmekten de geri kalmıyoruz. Siyasilerin oy havuzu olarak gördükleri ve akıttıkları alın terini bir propaganda aracı olarak kullandıkları işçi sınıfı emeğinin karşılığını alamıyor.

 

Türkiye büyüyor arkadaşlar….

 

Nasıl mı? Birçok fabrikalarımızı ve kurumlarımızı yabancılara satarak, Ford’un, Fiat’ın, Renault’un araçlarını üretip onlara kazandırdığımız paralarla büyüyoruz. Yerli üretimden uzaklaşıp dışa bağımlılığın dibine vurarak büyüyoruz. Sürekli yaptığımız ama satılamayan dairelerle, satılsa bile borcu ödenemeyen, ödense bile müteahhitlerin yerine getirmedikleri ve belediyelerin göz yumduğu yasal yükümlülüklerle büyüyoruz. Evet bundan 30 - 40 sene önce yağa, tüpe, şekere kısıtlı ulaşıyorduk, karnelerle alıyorduk ama en azından kendi ürettiğimizi alıyorduk. Şimdi tarla da ektiğimiz tohum bile yurt dışından geliyor ve o tohumlardan yeniden üretim sağlanamıyor bile.

 

O kadar büyüyoruz ki hak mücadelesine anayasal hakları olan grev hakkını kullanarak çıkan işçilerimizin grevlerini engellemek için Kanun Hükmünde Kararname çıkaran ve bunu da gururla söyleyen bir hükümetimiz bile var. Kendi işçisini bile bir tehdit olarak görmeyen hükümetimizin karşısında hangi güç durabilir ki.

 

Eyyyy Avrupa…

 

Siz ürünlerinizi bizim ülkemizde bizim işçilerimizle üretmeye ve ürettiğiniz ürünleri yine bize satmaya devam edin. Devam edin ki biz size kafa tutacak kadar büyüyelim...

Yorumlar (0)