SULAMA BİRLİKLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİK TARTIŞILIYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu toplantısında, sulama birliklerinde yeni düzenlemenin çiftçileri mağdur edeceğini ifade etti. Ömer Fethi Gürer ayrıca orman yangınlarında gönüllülük ve özel şahıs ormanlarıyla ilgili düzenlemeler konusunda da eleştirilerde bulundu.

EKONOMİ 18.03.2018, 13:09 18.03.2018, 13:09
SULAMA BİRLİKLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİK TARTIŞILIYOR

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair kanun tasarısı, Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonunda görüşülmeye başlandı. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’un sunumundan sonra muhalefet komisyon üyeleri  tasarıya ait pek çok madde üzerinde eleştirilerini sıraladı. 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in tasarının, tarım arazilerinin toplulaştırılmasına getireceği düzenlemenin doğru olduğunu ancak satır aralarında, üreticiyi, çiftçiyi ve köylüyü mağdur edecek, kent dokusunu bozacak maddelerin bulunduğuna dikkat çekti. 

Tasarıda "Arkeolojik kazı, restorasyon ve depolama izinlerinin verilebilmesi..." şeklindeki maddeye değinen Ömer Fethi Gürer, “ Cümle ne kadar güzel. Arkeolojik kazı ve restorasyona itirazım yok. Depolama ne demek? Madenle ilgili verilen arazilere gidin, bir bakın Verilirken o araziler de ne iyi niyetle verilmiş. Şimdi arazi, o ormanın yeşilliği içinde utanç abidesi gibi bir şey. Burada bu depolamayla başlayan süreç farklı yerlere gider” dedi. 

ORMAN YANGININDA GÖNÜLLÜLÜK

Orman yangınlarında gönüllük ile ilgili düzenlemeyi eleştiren Ömer Fethi Gürer, gönüllülük tanımının ucu açık bir tanımlama olduğunu ifade ederek, “ Kim bu gönüllü? Bakınız, burada şunu  mu düşünüyorsanız, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde mesaiye tabi olmadan yangın gözetleme kuleleri ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerin idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır hâlde bekletilenlere üç saatlik fazla bir mesai ödemesi veriyorsunuz. Burada işçilerle ilgili bir düzenlemeniz  de var, garibanlardan bunu da mı kaldırıyorsunuz? Yani, orada getirdiğiniz olay, şu verdiğiniz üç saat mevsimlik işçiye sağladığınız avantajı mı yok etmek? Orada bir düzenleme yapılıyorsa mevsimlik işçiyi kadroya alın, ormanda çalışanı taşeron olmaktan çıkarın onu da” diye konuştu. 

ÖZEL ŞAHIS ORMANI

Gürer kent içinde kişiye ait arazide oluşmuş ve orman vasfına eren alanlarda getirilen düzenlemeye de sorguladı. bu yolla yeşil alanların yok edilme riskine dikkat çekti.Gürer” arazi ağaçlandırma ile orman alanı oluşturmuş. Yani o alanı ormanlık alan sayıyoruz. Şimdi, siz bunu, bu alanı dışına çıkarıyorsunuz. Bireye aitse orada ona inisiyatif tanıyorsunuz. O inisiyatifinin nasıl kullanılacağı, nereye gideceği konusunda da kaygılarımız  var çünkü bunun değişiklik sonunda imar açısından da buraların değerlendirilebilmesi olası.. buradaki yazılı biçimiyle de buradan sıkıntı olduğunu düşünüyorum. “ dedi.

SULAMA BİRLİKLERNİN DURUMU

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tasarının sulama birlikleriyle ilgili düzenlemelerini de eleştirdi. 14 bin 487 meclis üyesi olan 378 sulama birliğinin bulunduğuna dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, düzenlemeyle sulama birliklerinin başarılı olanlarında cezalandırıldığını söyledi.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu maddeyle su kaynaklarını eline geçiren özel şirketlerin hiçbir sınırlama olmaksızın ücret belirleme ve ücreti istediği zaman tahsil etme yetkisi veriliyor. Oysa sulama birlikleri ücret tarifelerini belirlerken Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ücret tarifeleri dikkate alınarak birlik meclisi tarafından sulama suyu ücretleri birlik hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebileceği asgari seviyede belirlenmektedir. Özel şirketlerin birinci amacı azami kârı elde etmek olduğu için sulama suyu ücretleri fahiş şekilde yükselecek, muhtemelen sulama birlikleri tarafından sezon sonuna alınan sulama ücretleri özel şirketler tarafından peşin olarak alınarak çiftçi mağdur edilecektir” ifadelerini kullandı.  Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin, bu uygulamayla Türk tarımı darbe alacağı, sulu tarım yapılamaz duruma geleceği, tarım tekelleşerek tarımdaki istihdam yok olacağı düşüncesini de komisyonda paylaştı.

Sulama birliklerinin, mevcut yapılarıyla özellikle kuraklık gibi kriz koşullarında kolaylıkla çiftçilerle temas kurabilmekte, sıkıntıları ortaya koyabilmekte ve çözüm önerileri geliştirebilmekte olduğunu anlatan Ömer Fethi Gürer, “Çiftçiler bizzat karar mekanizmasında yer aldıkları için alınan kararlara uymakta ve kriz rahat bir şekilde yönetilerek aşılmaktadır. Sulama birlikleri tarafından işletilen sulamalarda bugüne kadar su kavgalarına rastlanmamıştır. Bu tür kriz dönemlerinin atan başkanlarla aşılması bizce imkânsızdır. Çiftçiler iradeleri dışında alınan kararlara uymak istemeyecek ve direnç gösterecektir. Su adil olarak dağıtılmayacak, güçlü çiftçiler ya da tesiste avantajlı konumda olan çiftçiler üretim yaparken diğer mağdur olacaktır” dedi.

Ömer Fethi Gürer, tasarıyla ilgili endişelerini özetle şu şekilde anlattı: “.. Bu orman alanlarının çıkarılarak kullanılır hâle getirilecek arazilerle ilgili kaygılarımı Komisyon ilk toplantısında da dile getirmiştim, burada yinelemek istiyorum. Bizde iyi niyetle burası bir işe yaramıyor diye düşündüğümüz her yer özellikle kent merkezlerine yakınsa imara açılmakta ve nasıl tarım alanları yok edildiyse, bağlara, bahçelere 10 katlı apartmanlar dikildiyse bu kez de biraz yamaçta kaldı diye hava sirkülasyonunda bile işe yaradığını düşündüğüm yerlerin imara açılma kaygısını taşıyorum. O anlamda onun da yanlış olduğunu düşünüyorum. Tarla başına su saati gibi  suyun bedelinin artışına yol açacak ve çiftçileri de bu anlamda mağdur edebilecek uygulamaların da varlığının doğru olmadığını düşünüyorum…”

Yorumlar (0)