CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'ndaki konuşmasında Eurostat’ın 2024 raporuna dikkat çekerek, Türkiye’nin Avrupa’da yoksulluk riski en yüksek ülke olma durumunu eleştirdi. Bu durumun ekonomik bir tercih değil, tam tersine halkın düşmanı olan bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Yoksulluk Sınırında Yaşayan Vatandaşlar
Kanko’nun verdiği bilgilere göre, Eurostat’ın 2024 raporuna göre Türkiye'de yaklaşık 18,6 milyon insan, yoksulluk sınırı altında yaşamaya çalışıyor. Gençler ve çocuklar, Avrupa ortalamasının çok üzerine çıkan bir yoksulluk riski ile karşı karşıya. Bu durum, sadece ekonomik kötü yönetimin değil, aynı zamanda adaletsiz gelir dağılımının ve halkı yok sayan politikaların sonucudur. Bu tablo, toplumun tüm kesimlerini derinden etkiliyor ve ülkenin geleceği üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor.
Saray ve Halk Arasındaki Uçurum
Kanko, ülke yönetiminde meydana gelen dengesizliklere ve bu dengesizliklerin sonuçlarına dikkat çekti. Saraydaki zengin yaşam tarzı ile halkın yaşadığı zorluklar arasındaki farkı vurgulayan Kanko, "Saray sefa sürerken, millet kuru ekmeğe muhtaç hale geldi" ifadesini kullandı. Gençlerin hayal kuramadığı, ailelerin ay sonunu nasıl getireceği konusunda endişe yaşadığı bir ortamda, bir avuç zenginin korunması, toplum üzerindeki olumsuz etkileri daha da derinleştiriyor. Bu durum, sadece ekonomik sorunlar değil, sosyal sorunlar da doğuruyor.
Değişim Çağrısı ve Toplumsal Adalet
Kanko, Türkiye’nin bu utanç verici tabloyu hak etmediğini ve halkla birlikte mevcut düzenin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. “Bunun üzeri örtülemez!” diyerek, mevcut iktidarın politikalarının halkın gerçek ihtiyaçlarını karşılamak yerine, sadece belirli bir zümreyi desteklediğini ifade etti. Kanko, adil bir ekonomik düzenin sağlanması, yoksulluğun azaltılması ve tüm vatandaşların eşit fırsatlara erişmesi gerektiğini belirtti. Bu değişim çağrısı, sadece siyasal bir değişim değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanması açısından da elzem bir durumdur.
