Türkiye’de her alanda olduğu gibi eğitim alanında da Cumhuriyetçi, ilerici ve doğru bir duruş sergilemek, iktidarı rahatsız etmektedir. Bu bağlamda, Bursa Şube Başkanımız Özkan Rona, eğitimdeki haksız uygulamaları ifşa eden bir eğitimci ve sendikacı olarak yargılanacak. Rona, Bursa’daki okul müdürü atamalarını daha süreç başlamadan kamuoyuna açıklayarak, yandaş sendika Eğitim Bir Sen’in karanlık bağlantılarını gün yüzüne çıkarmıştır.
Bursa'da Eğitimdeki Kadrolaşma
Rona’nın yaptığı bu açıklamalar, eğitim sistemindeki kayırmacılığı gözler önüne serdi. Özellikle, okul müdürlerinin yandaş bir sendika tarafından belirlenmesi, eğitim camiasında ciddi tepkiye yol açtı. Rona, bu durumu eleştirerek, rant ve kadrolaşmanın eğitim üzerinde yarattığı olumsuz etkileri vurguladı. Kendisi, bu yapıyı bozma amacıyla hareket ederken, bazı gruplar tarafından hedef haline geldi. Eğitimde eşitliğin sağlanması ve liyakatın ön planda tutulması için bu tür adımların atılması gereklidir. Ancak, mevcut güç sahipleri bu tür eleştirileri hoş karşılamadıkları için, yargı yolu ile susturmaya çalışıyorlar. Eğitimdeki şeffaflığı sağlamak adına kamuoyuna bilgi vermek bir haktır, ancak bu tür durumların sıkı denetim altında tutulması endişe vericidir.
Eğitim Bir Sen ile Mücadele
Özkan Rona, Eğitim Bir Sen’in atamalarında kişisel bilgileri açığa çıkardığı iddialarıyla yargılanıyor. Bu durum, haksızlıkları ifşa eden bireylerin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Aksine, atama sürecinde kayırmacılığı inkar edenlerin, muhalefette olan kişilerin mahremiyetine müdahale ettiği görülüyor. Rona, eğitimdeki adaletsizliğin ve kayırmacılığın önüne geçmek amacıyla sesini yükselten bir isim olarak, birçok başarılı işe imza atmıştır. Okul zillerinden dombraların kaldırılmasına ve 10. Yıl Marşı’nın yasaklanmasına karşı çıkan Rona, bu durumları kamuoyuyla paylaşarak, eğitim sisteminde bir dönüm noktasını yakalamıştır.
Toplumsal Dayanışma ve Davanın Önemi
Özkan Rona’nın duruşması, sadece bireysel bir mücadele olmanın ötesinde, toplumun kayırmacılığa karşı duruşunu sembolize etmektedir. Bu kapsamda, 14 Haziran 2017 Çarşamba günü saat 11.00’de Ankara Adliyesi’nde gerçekleşecek olan davaya tüm kamuoyu davetlidir. Dayanışmanın önemi ve bu tür davaların kamuoyu bilinci açısından taşıdığı anlam, katılımcılarla birlikte daha da belirgin hale gelecektir. Özkan Rona’nın yanında yer alacak olan milletvekilleri ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte, eğitimdeki adalet arayışına destek vermek amacıyla basın emekçilerinin de katılması oldukça önemli bir meseledir. Bacadan gelen bu haksızlıkların üstesinden birlikte gelinmesi gerektiğini unutmamalıyız. Tüm bu dayanışmayla, geleceğin aydınlık olması adına 10. köyü kalabalık ve güzel kılma amacımız daha da güçlenecektir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU