CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, proje okulları ile ilgili yapılan atamalar üzerine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e birtakım sorular yöneltti. Özçağdaş, 9 bin 252 öğretmenin görev sürelerinin uzatılmaması üzerine açıklık getirmek amacıyla Tekin'e "Bu öğretmenlerden kaçının ataması yeniden yapıldı ve hangi nedenlerle?" şeklinde sorular sordu. Bu önemli tartışma, eğitim alanında yaşanan belirsizlikleri gözler önüne seriyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda İstanbul Milletvekili olan Suat Özçağdaş, proje okulu atamaları hakkında özellikle 8 Nisan 2025 tarihinde yapılan uygulamaların ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e resmi bir soru önergesi sundu. Özçağdaş, neden bazı öğretmenlerin görev süresinin uzatılmadığına dair net bir cevap talep etti. Sorularında, 9 bin 252 öğretmenden kimlerin yeniden atandığına ve atama süreçlerinin nasıl şekillendiğine dikkat çekti. Bu atamaların 'keyfi' bir yönetim biçimiyle gerçekleştirildiğini savunan Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eşitlik ilkesi çerçevesinde hareket etmediğini ifade etti. Özellikle kamuya ait okulların, kişisel veya özel yönetim anlayışıyla idare edilmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti.
Özçağdaş, önergesinde proje okulu uygulamasının başladığı günden beri bu okulların yönetiminde bir dizi sorun olduğunu vurguladı. Atamaların liyakat esasına göre yapılmasının gerektiğini vurgulayan Özçağdaş, bazı skandalları dile getirdi. 9 Nisan 2025’de atama yapılmayan öğretmenlerden bazılarının sonradan atandığını belirten Özçağdaş, bu durumun birçok soru işaretini beraberinde getirdiğini ifade etti. Özellikle okul müdürlerinin ve çeşitli kesimlerin bu duruma müdahil olması, yönetim biçiminin sorgulanmasına neden oldu. Ayrıca, Bakanlıkta yaşanan bu durumu 'keyfiyet' olarak değerlendiren Özçağdaş, eşitliğin sağlanmadığını belirtti ve bu bağlamda tavır almanın önemine dikkat çekti.
CHP'li Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanı'na yönelttiği soruları şu şekilde sıraladı: "8 Nisan 2025 tarihinde yapılan atamalarda bazı öğretmenler neden tekrar değerlendirildi? Proje okullarında görev süresi uzatılmayan öğretmenlerin tekrar atanma kriterleri nelerdi?" Bu sorular, bakanlığın uygulamalarının arka planındaki belirsizlikleri ortaya koyuyor. Ayrıca, bu noktada hangi okullardan ve hangi yöntemlerle daha geniş bir talep gerçekleştiğinin açıklanması gerektiğini vurguladı. Özçağdaş, hukukun gerekliliklerine bağlanarak, 9 bin 252 öğretmenin neden aynı koşullara sahip olmasına rağmen farklı muamelelere tabi tutulduğunu sorguladı.
Özçağdaş'ın tespit ettiği diğer bir önemli nokta ise, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eşitlik ilkesine ne derece riayet ettiğidir. Özellikle kamu yönetiminde hukukun üstünlüğünün sağlanması gerektiğini savunan Özçağdaş, bu bağlamda bakanlığın atama süreçlerinde şeffaflık göstermesi hususunda ısrarcı olduğunu ifade etti. "Bu süreçte eşitlik ilkesi neden uygulanmıyor?" sorusu, eğitim sistemi içerisindeki adaletsizliklerin tartışmaya açılması adına dikkat çekici bir nitelik taşıyor. Eğitim alanında eşitlik ve liyakatın sağlanmasının, tüm öğretmen ve öğrenciler için en temel hak olduğunu belirten Özçağdaş, bu konunun üstünde durulması gerektiğini savundu.
