Gamze Şengel Taşcıer, açıklamalarında zorunlu eğitim süresinin kısaltılmasının son derece olumsuz sonuçlar doğuracağını vurguladı. Taşcıer, lise çağındaki gençlerin eğitim sürelerinin kısalması durumunda, çocukların iş gücü olarak kullanılmaya yönlendirileceğine dikkat çekti. Ayrıca, bu değişikliğin özellikle kız çocuklarının ev içinde hapsedilmesine yol açacağını ifade etti. "Ülkemizin geleceği için bu tür gericiPolitikaların kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz" diyen Taşcıer, eğitimde çağdaş ve bilimsel bir anlayışın benimsenmesi gerektiğini savundu. Bu bağlamda, eğitim sisteminin fırsat eşitliği sunması gerektiğini belirtti.
Taşcıer, açıklamalarında MESEM (Mesleki ve Teknik Eğitim) uygulamalarının, eğitimde gerici ve piyasa odaklı bir yaklaşım geliştirdiğini dile getirdi. Bu düzenin, çocukları zihinsel ve fiziksel iş gücüne mahkum eden bir yapıya dönüştüğünü savundu. Taşcıer, “Biz, bu tür uygulamaların çocuklarımızı karanlık bir geleceğe sürüklediğine inanıyoruz” ifadeleriyle tepkisini yineledi. Eğitim sisteminin sadece ekonomik kazanç hedefleri etrafında şekillendirilmesinin son derece yanlışa giden bir yol olduğunu vurgulayan Taşcıer, toplumsal refahın artırılması için eğitimdeki bu yapısal değişikliklerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Gamze Şengel Taşcıer, Bakan Tekin tarafından önerilen bu eğitim düzenlemelerine karşı durmaya kararlıdır. "Kâr hırsıyla ve ideolojik heveslerle şekillenen bu karanlık projeye geçit vermeyeceğiz," diyen Taşcıer, çocukların eğitim hakkının gasbedilmesine karşı mücadele edeceklerini ifade etti. “Eğitim, herkes için eşit ve ulaşılabilir olmalıdır. Biz, çocuklarımızı sermayeye ve cemaatlerin eline bırakmayacağız” diyerek, gelecekte toplumsal bir direnişin gerekliliğini vurguladı. Bu açıklamalar, eğitim sistemindeki mevcut sorunların üstüne daha fazla dikkat çekilmesi gerektiğinin işareti olarak algılandı.
