Gazze'ye insani yardım götürecek Küresel Sumud Filosu’na ilişkin Filo’nun Yürütme Komitesi Üyesi ve avukat Melanie Schweizer, İlerici Enternasyonel (Progressive International) için yazdığı makalesinde, ''Biz yola çıkıyoruz çünkü hükümetler başarısız oldu. Biz yola çıkıyoruz çünkü sessizlik vahşeti mümkün kılıyor. Biz yola çıkıyoruz çünkü uluslararası hukuku savunmak ve insan onurunu korumak istiyoruz'' ifadelerini kullandı.
İsrail ablukasını kırmak ve Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla 44 ülkeden binlerce aktivistin katılımıyla oluşturulan Küresel Sumud Filosu, 31 Ağustos’ta yola çıktı. Aktivistlerin bir araya gelerek oluşturduğu uluslararası bir örgüt olan İlerici Enternasyonel’de Küresel Sumud Filosu’na ilişkin Küresel Sumud Filosu Yürütme Komitesi Üyesi ve avukat Melanie Schweizer tarafından kaleme alınan bir makale yayımlandı.
Schweizer, '''Tartışma ve tereddüt zamanı geçti; açlık var ve hızla yayılıyor' uyarısının geçen hafta Gazze Şeridi’nde kıtlık ilan eden Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) açıklamasında yer aldığını belirtti. IPC’nin açıklamasında, açlıktan ölenlerin sayısının en az 281’e ulaştığını ve bunların 114’ünün çocuk olduğunu hatırlatan Schweizer, şu ifadeleri kullandı:
''Aynı zamanda, binlerce insani yardım tırı sınırda bekletiliyor, İsrail işgal güçleri tarafından engelleniyor. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), girişine izin verilmesini bekleyen bin tırı hazırda tutuyor. Sınırın öte yanında, Gazze’ye giren az miktarda yiyeceği ararken bin 900’den fazla Filistinli, İsrail askerleri tarafından öldürüldü. Soykırımın 22’nci ayına girilirken, kuşatma altındaki bölgede doğumdaki yaşam beklentisi 35 yıl düştü. 'İşte bu yüzden Gazze’ye yelken açıyoruz: Ablukayı kırmak için.'''
''Küresel Sumud Filosu, tarihi bir anı temsil ediyor''
Küresel Sumud Filosu’nun, ''tarihi bir anı temsil ettiğine'' değinen Schweizer, ''Bunun, Gazze’ye bugüne kadar ulaşmak için hazırlanan en büyük sivil ve insani filo olduğunu; en kısa sürede organize edildiğini ve Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze’ye Küresel Yürüyüş, Sumud Konvoyu ve Asya Sumud Nusantara olarak dört büyük taban hareketinin benzeri görülmemiş birliğinden doğduğunu'' belirtti.
Schweizer, “bu koalisyonun, Gazze halkına doğrudan hayat kurtarıcı yardım ulaştırmak ve uluslararası hukukun en ağır suçlarından birini oluşturan yasa dışı ablukaya meydan okumak için yola çıktığını” kaydetti.
''Özgürlük Filosu Koalisyonu, 2006’dan beri Gazze’ye doğru gemiler organize ediyor''
Schweizer, ayrıca şu ifadeleri kullandı:
''Özgürlük Filosu Koalisyonu, 2006’dan bu yana, İsrail’in yasa dışı ablukasını kırmak amacıyla Gazze’ye doğru gemiler organize ediyor. Bazı gemiler başarılı oldu, bazıları durduruldu ve 2010’da bir gemi ölümcül bir saldırıya uğradı, on katılımcı öldürüldü. Baskılara rağmen bu koalisyon, denizden dayanışma yolunu canlı tutmayı sürdürdü. 2025 Mart’ında Küresel Gazze Yürüyüşü harekete geçti ve dünyanın dört bir yanından binden fazla katılımcıyı Kahire’ye getirerek, Refah’a doğru yürümeyi hedefledi.
Aynı zamanda Sumud Konvoyu, Cezayir, Libya, Fas ve Tunus’tan katılımcıları bir araya getirdi ve Küresel Yürüyüş’e katılmak üzere otobüsler organize etti. Yürüyüş ve konvoy şiddetle engellendi, yüzlerce kişi Mısır yetkilileri tarafından gözaltına alındı. Ancak bu girişimler, uluslararası sivil toplumun Filistin halkıyla dayanışma içinde kitlesel olarak harekete geçmeye hazır olduğunu kanıtladı.
''Gazze’deki durum felaket boyutunda''
Bu dört hareketin benzeri görülmemiş koordinasyonu, insanlığın, liderlerimiz vahşeti önlemekte başarısız olmakla kalmayıp Filistin halkının yok edilmesine yardım ve yataklık ettiklerinde harekete geçme sorumluluğunu kabul ettiğini gösteriyor. Gazze’deki durum felaket boyutunda.
Ekim 2023’ten bu yana halk ayrım gözetmeyen bombardımana, kitlesel yerinden edilmeye ve kasıtlı aç bırakılmaya maruz kaldı. İşgale karşı direnişlerini sürdürürken, Gazze halkı giderek daha vahim bir durumla yüzleşiyor. İsrail tarafından dayatılan ve giderek sıkılaştırılan abluka, yiyecek, ilaç ve temel ihtiyaçların iki milyon sivilin eline ulaşmasını engelliyor. Bunun sonucu kıtlık, hastalık ve kitlesel ölümler oluyor.''
''Bu, yalnızca bir insani kriz değil; cezasızlıkla mümkün kılınan kasıtlı bir politika''
Schweizer, “bunu yalnızca bir insani kriz olmadığını, cezasızlıkla mümkün kılınan kasıtlı bir politika” olduğunun altını çizerek, uluslararası hukukun açık olduğunu vurguladı. Ancak buna rağmen devletlerin harekete geçmediğini belirten Schweizer, İsrail’in, BM organları, insani yardım kuruluşları ve dünyanın dört bir yanındaki hukuk uzmanları tarafından hukuka aykırı toplu cezalandırma olarak kınanan ablukayı uygulamaya devam ettiğine değindi.
Schweizer, Küresel Sumud Filosu’nun, bu suçlara halkın verdiği bir yanıt olduğunu vurgulayarak, ''Filo, Hükümetlerin başarısız olduğu yerde, bizim harekete geçeceğimizin bir ifadesidir'' dedi.
''Filo, insani niteliktedir, barışçıl ve yasaldır''
Schweizer ayrıca, şunları söyledi:
''Filo insani niteliktedir: gıda, ilaç ve temel malzemeler taşır; hiçbir silah taşımaz. Barışçıldır: gemilerimiz silahsızdır ve amaçlarında şeffaftır. Yasaldır: Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nde (UNCLOS) güvence altına alınan hakları kullanır; bunlar arasında açık denizlerde seyrüsefer özgürlüğü (Madde 87), denizlerin barışçıl amaçlarla kullanılma yükümlülüğü (Maddeler 88 ve 301) ve karasularından zararsız geçiş hakkı yer alır.
Misyonumuz, UNCLOS’un 110. Maddesi uyarınca müdahaleye izin verecek istisnaların hiçbirine girmez. Korsanlık değildir, köle ticareti değildir, yasa dışı yayıncılık değildir ve kesinlikle askeri bir eylem değildir. Bu, insani yardımların yasal şekilde taşınmasıdır.
Katılımcılarımız, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 4. Maddesi uyarınca korunmuş sivillerdir. Her türlü müdahale, kötü muamele veya tutuklama yalnızca onların haklarının ağır bir ihlali olmakla kalmaz, aynı zamanda bu tür eylemleri işleyen devletin hukuki sorumluluğunu da doğurur.''
“Derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes talep ediyoruz''
Schweizer, Küresel Sumud Filosu olarak şunları talep ettiklerini söyledi:
''Derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes, Gazze’ye uygulanan yasa dışı ablukaya son verilmesi, deniz ve karadan güvenli ve engelsiz insani yardıma erişimin garanti altına alınması. soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dahil olmak üzere uluslararası hukukun ihlalleri için hesap verebilirlik, özgür bir Filistin; nihayet Filistinlilere kendi kaderini tayin etme hakkının tanınması.
''Kurtuluş, ölçekli bir şekilde harekete geçen bir mücadeleyle gelir”
Kurtuluş, hiçbir zaman iktidar sınıfının ani bir ahlaki uyanışıyla gelmemiştir. Kurtuluş, ölçekli bir şekilde harekete geçen bir mücadeleyle gelir. Küresel Sumud Filosu, böyle bir harekettir. Tarihidir çünkü temsil ettiği değerler büyüktür: Soykırıma karşı uluslararası birlik, hukukun yalnızca ilan edilmekle kalmayıp uygulanması gerektiğinin vurgulanması ve açlık karşısında sessiz kalmama kararlılığı.
Biz yola çıkıyoruz çünkü hükümetler başarısız oldu. Biz yola çıkıyoruz çünkü sessizlik vahşeti mümkün kılıyor. Biz yola çıkıyoruz çünkü uluslararası hukuku savunmak ve insan onurunu korumak istiyoruz. Küresel Sumud Filosu, barışçıl ve insani bir misyondur. Sadece yiyecek ve ilaç taşımakla kalmaz, aynı zamanda milyonlara umut taşır: İnsanlığın kayıtsızlığa karşı galip geleceği umudunu.”
