CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, İstanbul Sancaktepe’de 9 Temmuz’da gerçekleştirilen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde meydana gelen polis müdahalesini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Tezcan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya yönelttiği soru önergesinde, "Hukuka aykırı bu emri verenler ile miting alanına girişlerin engellenmesi, afiş ve dövizlere el konulması ve yurttaşlara yönelik fiziksel müdahalede bulunan kolluk personeli ve amirleri hakkında idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır?" ifadesini kullandı.
9 Temmuz 2025 tarihinde İstanbul Sancaktepe’de gerçekleştirilen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde, CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun fotoğraflarının yer aldığı ‘Siz Hepiniz, Ekrem Tek’ yazılı afişlerin miting alanına girişi, güvenlik güçleri tarafından engellenmek istendi. Bu müdahale sırasında, birçok yurttaşa fiziksel şiddet uygulandı ve kronik bir şekilde haykıranlar hakkında kolluk kuvvetleri söz konusu döviz ve afişlere keyfi şekilde el koydu. Bu durum, yurttaşların ifade özgürlüğü ve toplantı ile gösteri yapma haklarını ciddi anlamda ihlal etmektedir. Böyle bir durum karşısında, siyasi otoritenin güvenlik güçlerini nasıl bir anlayışla yönlendirdiği toplumda büyük bir tartışma konusu haline geldi.
Bülent Tezcan, mitingde yaşanan olaylara dair İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya bir dizi soru yöneltti. Tezcan, "Sancaktepe’de Ekrem İmamoğlu’nun afişlerinin miting alanına sokulmaması yönündeki hukuki dayanağı olmayan talimatını kim, hangi gerekçe ile vermiştir?" sorusunu sorarak, bu talimatın arka planını öğrenmek istedi. Aynı zamanda, bu hukuka aykırı emirlerin verildiği iddiaları ile beraber, içerdeki ve dışarıdaki güvenlik personeli ve amirleri hakkında herhangi bir idari ya da adli soruşturma gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini merak etti. Bu durum, kamuoyunda derin endişelere yol açtığı gibi, aynı zamanda demokrasinin güçlendirilmesi konusunda da ne denli önemli bir meseleyi gündeme taşımaktadır.
Mitinglerde yaşanan yasadışı her türlü müdahale, hukuk sisteminin temel ilkeleri olan hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Tezcan’ın önergesiyle birlikte, Türkiye’deki demokratik standartların korunduğu yönünde garantilerin verilmesi gerekliliği tekrar gözler önüne serilmektedir. Miting alanlarına yapılan müdahale, sadece bir siyasi etkinliği kapsamakla kalmaz, aynı zamanda toplumun özgürce düşünme ve ifade etme hakkını da büyük ölçüde kısıtlar. Bu gibi durumlar, vatandaşların güvenlik güçleriyle olan ilişkilerini ve devlete karşı hissettikleri güveni zedeler. Dolayısıyla, bu tür olayların önlenmesi adına gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.