Yemenli Husiler, bu hafta Kızıldeniz'de gerçekleştirdikleri saldırılarla dikkatleri üzerine çekti. Öncelikle iki gemiyi batıran grup, ardından İsrail'in Ben Gurion Havalimanı'nı hedef aldı. Husiler, bu eylemlerini İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmak ve Filistinlilere destek vermek amacıyla gerçekleştirdiğini ifade etti.
Husilerin askeri sözcüsü Yahya Saree, grup tarafından yapılan balistik füze saldırısının ardından "nitelikli bir askeri operasyon" gerçekleştirdiklerini duyurdu. İsrail ordusu ise, Ben Gurion Havalimanı'na yönelik gerçekleştirilen saldırının hava savunma sistemleri tarafından başarıyla engellendiğini açıkladı. Havalimanı, İsrail'in en önemli ulaşım noktalarından biri olması nedeniyle bu tür saldırılar, güvenlik endişelerine neden oluyor. Husilerin, bu tür eylemler ile ilgilendikleri daha önceki söylemleriyle de dikkat çektiği biliniyor. Özellikle Gazze'deki çatışmaların ardından, grubun İsrail'e yönelik saldırılara geçiş yapması, bölgede artan gerilimin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz pazartesi günü Husiler, Yunan işletmeli, Liberya bayraklı Eternity C gemisine saldırı düzenledi. Avrupa Birliği'nin Kızıldeniz’de devriye görevde bulunan Aspides görev gücü, gemide toplamda 25 kişinin bulunduğunu bildirdi. Geminin batmasının ardından, bazı mürettebat üyeleri denizden sağ olarak kurtarılırken, 11 kişi ise kayboldu. Bunlardan altısının Husilerin kontrolünde olduğu düşünülüyor. Bu tür olaylar, uluslararası ticaret yolları üzerindeki güvenlik risklerini artırırken, deniz seyahatinin güvenliği konusunda endişelerde yükselmesine neden oluyor. Husilerin bu tür hedeflere yönelik artan saldırıları, bölgedeki diğer denizcilik şirketleri ve ülkelerin dikkatini çekmiş durumda.
Yahya Saree, yaptığı açıklamada Husilerin “geminin mürettebatından bazılarını kurtarıp onlara tıbbi yardım sağladığını ve güvenli bir yere götürdüğünü” söyledi. Bu durum, Husilerin savaşın ortasında dahi insani bir yaklaşım sergilemeye çalıştığı şeklinde yorumlandı. Ancak, bu duruma karşılık olarak ABD'nin Yemen Büyükelçiliği, Husileri, gemileri batırdıktan sonra kurtarma çabalarını engelleyip mürettebatı kaçırmakla suçladı. Bu tür karşılıklı suçlamalar, bölgede artan gerginliğin bir yansıması olarak öne çıkıyor. Gelişmeler, uluslararası gözlemciler tarafından yakından izlendiği gibi, konuyla ilgili diplomatik girişimlerin hangi yönde şekilleneceği merak ediliyor.
Husilerin Eternity C'ye düzenlediği saldırı, bir gün önce "Magic Seas" adındaki başka bir gemiyi batırmalarıyla aynı döneme denk geliyor. Magic Seas gemisinin tüm mürettebatı kurtarıldığına dair bilgiler mevcut. Husilerin bu tür gemilere yönelik eylemleri, Kızıldeniz gibi stratejik deniz yollarında operasyonel etkilerini artırdığı ve bölgedeki diğer denizcilik faaliyetleri için tehdit oluşturduğu görülüyor. Bu olayların arka planında yatan siyasi dinamikler, hem bölgesel dengeleri hem de uluslararası ilişkileri önemli ölçüde etkileyebilir. Özellikle Uluslararası Denizcilik Örgütü, bu tür saldırılara karşı alınacak önlemler konusunda harekete geçme çabalarını hızlandırabilir.
