Gazete Kritik Yerel İzmir'de Noel Coşkusu: Farklı İnançlar Barış İçin Bir Araya Geldi

İzmir'de Noel Coşkusu: Farklı İnançlar Barış İçin Bir Araya Geldi

İzmir'de Noel Bayramı, Katolik, Ortodoks ve Protestan cemaatlerin düzenlediği ayinlerle kutlandı. İnançlar arası barış, kardeşlik ve hoşgörü temaları ön plana çıkarken, dualar ve ilahiler eşliğinde insanların bir araya gelmesi, kentin çok kültürlü yapısını yansıttı.

Yüzyıllardır farklı inanç ve kültürlerin buluşma noktası olan İzmir’de, Noel Bayramı coşkusu kiliselerde düzenlenen ayinler ve dualarla kutlandı. Katolik, Ortodoks ve Protestan cemaatler, barış ve kardeşlik mesajları eşliğinde Hazreti İsa’nın doğumunu andı. 

 

 

NOEL’DE İZMİR KİLİSELERİNDEN TÜM DÜNYAYA SEVGİ, PAYLAŞMA, HOŞGÖRÜ VE BARIŞ MESAJLARI YANKILANDI

 

24 Aralık gecesi evlere gizlice girerek çocuklara hediyeler bırakan kırmızı elbiseli, kır saçlı, beyaz sakallı, sevimli birisi olarak resmedilen efsanevi “Noel Baba” karakteri, ışıl ışıl süslenmiş çam ağaçları ve hediyelerle simgelenen Noel, Hristiyan aleminin dört bir yanında ibadet ve sevinçle karşılanıyor. Hristiyan inancının en kutsal günlerinden biri olan ve Hazreti İsa’nın doğumunu simgeleyen Noel Bayramı, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de yaşayan Hristiyanlar tarafından da kiliselerde düzenlenen ayinler, dualar ve ilahiler eşliğinde kutlandı

Yüzyıllardır farklı inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı İzmir’de de Katolik, Protestan ve Ortodoks cemaatler Noel Bayramı’nı kendi kiliselerinde düzenlenen ayinlerle Noel’i karşıladı. Kentte Noel coşkusunun yaşandığı adreslerden biri olan Alsancak’taki San Rosario Katolik Kilisesi’nde, Levantenlerin (bölgede en az 100 yıl yaşamış Avrupa kökenli Hristiyanlar) ağırlıkta olduğu cemaat, Rahip Igor Barbini’nin yönettiği ayinde ilahiler ve dualar eşliğinde bir araya geldi.

 

BARIŞ, KARDEŞLİK VE HOŞGÖRÜ TEMALI DUALAR EDİLDİ

Noel Bayramı için ışıklar, çam ağacı ve Noel’e özgü süslemelerle donatılan kilisede, ayin boyunca barış, kardeşlik ve hoşgörü temalı dualar edildi. Noel’in tüm insanlığa umut ve birlikte yaşama çağrısı yaptığı vurgulandı. Dualar eşliğinde yakılan mumlar, Hz. İsa’nın dünyaya gelişini ve insanlığa getirdiği mesajları simgelerken, ilahiler kilisenin tarihi dokusu içinde yükseldi. Ayin boyunca İncil’den Noel’e ilişkin bölümler okundu, cemaat üyeleri sessiz ve saygılı bir atmosferde ibadete eşlik etti. 

 

NOEL AYİNİ KENTİN ÇOK KÜLTÜRLÜ KİMLİĞİNİ YANSITTI

Kutlamaya katılanlar, Noel’in yalnızca bir bayram olmanın ötesinde, paylaşma, dayanışma ve hoşgörü değerlerini hatırlatan önemli bir gün olduğunu dile getirdi. Ayin sonunda rahip tarafından, yalnızca vaftiz olmuş kişilere uygulanan ve Hz. İsa’yı anmayı simgeleyen mayasız ekmek yeme ritüeli (komünyon) gerçekleştirildi. Komünyonun ardından cemaat üyeleri birbirlerinin Noel Bayramı’nı kutlayarak barış ve esenlik dileklerinde bulundu. İzmir’de farklı inanç ve kültürlerin yüzyıllardır bir arada yaşadığına dikkat çeken kilise papazı, Noel ayininin kentin çok kültürlü kimliğini yansıtan örneklerden biri olduğunu vurguladı ve dualarla, tüm dünyaya barış, huzur ve esenlik getirilmesi için temennide bulunduklarını ifade etti. Hristiyan aleminin, 24 Aralık'ı 25 Aralık'a bağlayan gecede Hazreti İsa'nın doğum gününü kutladığı Noel, kalabalık katılım ve manevi bir atmosfer eşliğinde sona erdi. Dualar, ilahiler ve paylaşılan iyi dilekler eşliğinde gerçekleşen kutlamalar, İzmir’de farklı inançların bir arada yaşama kültürünü simgeleyen anlamlı bir buluşma olurken, cemaat üyeleri inançlarını huzur ve güven içinde yaşayabilmenin mutluluğuyla evlerine döndü.

 

ÇAVUŞOĞLU: NOEL’İN TÜM İNSANLIĞA BARIŞ VE UMUT GETİRMESİNİ DİLİYORUZ

Levantan cemaatinden Jano Çavuşoğlu, İzmir’in farklı inançların yüzyıllardır bu topraklarda bir arada yaşadığı özel bir kent olduğunu vurgulayarak, “Noel Yortusu’nu bu kentin çok kültürlü ruhuna yakışır şekilde, barış ve kardeşlik duygularıyla kutluyoruz. İzmir, farklılıkların bir arada var olabildiği nadir kentlerden biri. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de farklı Hristiyan cemaatler Noel’i değişik tarihlerde kutluyor. Rum Ortodoks, Süryani ve Katolik topluluklar 25 Aralık’ta, Ermeniler ise 6 Ocak’ta Surp Dzınunt (Kutsal Doğuş) olarak kutlama yapıyor. Kutlamalar genellikle aile bir araya gelmeleri, kilisede yıl sonu şükran duaları ve akşam yemekleriyle devam ediyor. Bu bayram da bizlere paylaşmayı, hoşgörüyü ve birlikte yaşamanın değerini bir kez daha hatırlatıyor. Noel’in tüm insanlığa barış ve umut getirmesini diliyoruz,” dedi.

 

LEVANTEN GELENEKLERİYLE 70 YIL ÖNCEYE YOLCULUK

72 yaşındaki Çavuşoğlu, ailesinin yaklaşık iki asırdır İzmir’de yaşayan köklü Levanten ailelerden biri olduğunu belirterek, Noel Bayramı’nın çocukluk anılarıyla iç içe geçmiş, kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını söyledi. Çavuşoğlu o günleri şöyle özetledi: 

“Annem, Noel hazırlıklarına haftalar öncesinden başlardı. Biz çocuklar da sabırsızlıkla o günü beklerdik. Noel günü, Noel Baba’ya yazacağımız mektupları hazırlar, içinde istediğimiz hediyelerin listesinin olduğu zarfları yılbaşı ağacının altına bırakırdık. Anne ve babamız evin en görünür köşesine kurdukları ağacı özenle süslerken biz de onlara yardım ederdik; ışıkların, süslerin ve renkli topların ağaca yerleşmesini heyecanla izlerdik. Bu ışıklarla, süslerle ve renkli toplarla bezeli ağaç yaşamı, bereketi ve sürekliliği simgeliyordu. Noel Baba’nın geyikleri için bir gece önceden yiyecekler bırakır, ertesi gün Noel Baba’nın biz çocuklara getireceği hediyeleri büyük bir heyecanla beklerdik.”

 

ÇOCUKLAR İÇİN HEDİYELEŞME GÜNÜN EN KEYİFLİ ZAMANIYDI

“En güzel giysilerimizi giyer, akşam olduğunda kilisedeki Noel ayinine katılırdık. Ayin sonrası eve dönmek, günün en büyülü anlarından biriydi. Eve geldiğimizde tüm aile ağacın etrafında toplanır, birbirimize hazırladığımız hediyeleri verirdik. Biz çocuklar için dev çorapların içine konulan hediyeler ve şekerlemeler ayrı bir heyecan kaynağıydı. Bu hediyelerin Noel Baba tarafından getirildiği anlatılır, her biri hayal dünyamızı daha da renklendirirdi. Büyüklerimiz, Noel Ağacı’nın etrafında bu sene aramızda olmayanları anarken ve Hazreti İsa’nın doğumunu kutlarken bir kadeh içki kaldırırdı; hediye alışverişinin ardından ise kalabalık Noel Sofrası’na geçilir, günün özel menülerinden oluşan yemeğin keyfi çıkarılırdı.

 

NOEL ANA YEMEĞİ MAYONEZLİ BALIK

“Noel Yemeği’ne başlamadan önce ailemizin en büyüğü dua ederdi: ‘Rabbimiz, Noel’in bu kutsal gününde soframızı ve bu yemeği sevgiyle hazırlayan herkesi kutsamanı diliyoruz. Sen bize bir çocuğun kırılganlığı ve güveniyle geliyorsun. Burada bir araya gelmiş olan herkes için sevinç kaynağı ol. Bugün savaş, hastalık ya da korku yüzünden hüzünlü olan tüm insanları da kutsa, Amin’ diye dua ederdik. Ardından ev yapımı mayonezle süslenmiş Noel sofrasının ana yemeği balık ve çeşitli yan yemeklerin olduğu yemeğe geçilirdi. Noel tatlısı olarak Finikia yenirdi. Ertesi gün öğle yemeğinde ise hindi ve Vasilopita sofrayı süslerdi.”

 

NOEL SOFRALARINDA ESKİ ANILAR PAYLAŞILIRKEN YENİ ANILAR BİRİKTİRİLİYOR

Bizler büyüdük, yuva kurduk ve bu gelenekleri şimdi çocuklarımızla, doğup büyüdüğümüz bu topraklarda sürdürmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu kentte birlikte yaşama kültürü ve inançlarımızı huzur içinde yaşamak bizim için kuşaktan kuşağa aktarılan çok özel bir değer. Noel’i özel yemekler, şarkılar ve geleneklerle kutlamaya devam ediyor, aile sofraları etrafında eski anılarımızı paylaşırken yeni anılar biriktiriyoruz. Hediyeleşme geleneği bizler için maddi değerden çok, düşünmenin ve sevginin önemini vurguluyor.”

 

SEVGİ, PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA DUYGULARI ÖN PLANA ÇIKIYOR

Noel’in Katolik dünyasında derin bir manevi hazırlık sürecinin sonucu kutlanan bir bayram olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Katoliklerdeki Noel gelenekleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“Noel, her yıl 25 Aralık’ta kutlanan, sevgi, paylaşma ve umut temalarıyla öne çıkan özel bir gündür. Hristiyanlığın yayılmasından çok önce, pagan toplulukları 25 Aralık’ta ‘yeniden doğuş’ bayramını kutluyordu. IV. yüzyıldan itibaren gücünü artıran Kilise ise, bu günü Hazreti İsa’nın doğum günü olarak kutlamak için çalışmalar yaptı. ‘Noel’ sözcüğünün kökeni, Latince’de doğum günü ve yıl dönümü anlamına gelen ‘Natalis’ kelimesine dayanıyor. Roma İmparatorluğu’nda Hz. İsa’nın doğumunu anmak için düzenlenen bayramların en eski kaynağı 325 veya 336 yıllarına kadar uzansa da, Papa Liberius M.S. 354’te 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan geceyi Hz. İsa’nın doğum günü olarak ilan etti. Bu kararın ardından Noel kutlamaları, Bizans İmparatoru Büyük Konstantin’in saltanatının son yıllarında resmiyet kazandı.”

 

 

AİLELERİN BİR ARAYA GELDİĞİ, DOSTLUKLARIN PEKİŞTİĞİ BİR DÖNEM

“Kökeni Hristiyanlıkta İsa’nın doğumunu anmaya dayansa da zamanla farklı kültürlerde evrensel bir kutlama havası kazandı. Günümüzde Noel, yalnızca dini bir bayram olmanın ötesinde ailelerin bir araya geldiği, dostlukların pekiştiği ve yeni başlangıçlara dair umutların tazelendiği bir dönem olarak görülür. Noel öncesindeki hazırlık süreci Advent olarak adlandırılır. Noel’den yaklaşık dört hafta önce başlayan Advent dönemi, Katolikler için bekleyiş, dua ve içe dönüş zamanıdır. Bu süreçte kiliselerde ayinler düzenlenir, paylaşma ve yardımlaşma duygusu ön plana çıkar. İsa’nın doğumunu anlatan Betlehem sahneleri kurulur. Tüm bu hazırlıklar, Mesih’in dünyaya gelişini hatırlatmak ve barış mesajını güçlendirmek içindir.” 

 

NOEL’DE HEDİYE VERME GELENEĞİNİN KÖKENİ

Noel hazırlıklarının evlerde ve kiliselerde çeşitli sembollerle sürdüğünü dile getiren Çavuşoğlu, hediye verme geleneğinin kökenine de değindi. Çavuşoğlu, “İsa’nın doğumundan sonraki 12. günde, üç bilge kral bebek İsa’yı ziyaret ederek kendisine hediyeler sunar. Altın, İsa’nın krallığını ve dünyevi otoritesini; tütsü, ilahi doğruluğu ve Tanrısal yönünü; mür ise insan oluşunu, ölümü ve ileride yaşayacağı çileyi simgeler. Bu hediyeler, taşıdıkları manevi ve sembolik anlamlar nedeniyle Hristiyan teolojisinde büyük önem taşır. Bundan dolayı Noel döneminde evlerde Noel ağaçlarının süslenir hediyeler hazırlanır. Kim kime hangi hediyeyi verecekse, paketlerin üzerine ‘Jano’dan Marlene’ye gibi notlar yazılarak ağacın altına bırakılır. Hediyeler her ne kadar bireylere verilse de, aslında sembolik olarak İsa’ya sunulmuş kabul edilir. Noel’de hediyeleşmenin temelinde, İsa’ya sunulan bu armağanlar vardır. İnananlar için bu gelenek, sevgi ve saygının bir ifadesidir” diye konuştu.

 

MODERN NOEL ANLAYIŞINDA BAYRAM, AİLE, ÇOCUKLAR VE HEDİYELER ETRAFINDA YENİDEN TANIMLANDI

Noel’de hediye verme geleneğinin tek bir kaynağa dayanmadığını, farklı tarihsel ve kültürel unsurların zaman içinde birleşmesiyle oluştuğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, geleneğin kökenlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Üç Bilge geleneğinde, İsa’ya sunulan hediyeler Noel’de hediyeleşmenin dini temelini oluşturur. İnananlar için bu davranış, sevgi ve saygının bir ifadesidir. Aziz Nikola figürü ise IV. yüzyılda yaşamış, yoksullara gizlice yardım eden bir piskoposa dayanır. Bu anlatı zamanla, çocuklara hediye getiren Noel Baba figürüne dönüşmüştür. Antik Roma’daki kış bayramlarında da hediyeleşme önemli bir yer tutar. Saturnalia gibi festivallerde insanlar birbirlerine hediyeler verir, eğlenir ve toplumsal eşitlik vurgulanırdı. Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte bu gelenekler Noel kutlamalarına karışmıştır. Özellikle 19. yüzyıldan itibaren Avrupa ve Amerika’da şekillenen modern Noel anlayışında ise bayram, aile, çocuklar ve hediyeler etrafında yeniden tanımlanmıştır. Günümüzde yaygın olarak bilinen hediyeleşme pratiği de büyük ölçüde bu dönemde yerleşmiştir. ”

 

KATOLİKLER İÇİN ÖZEL VE KUTSAL BİR RİTÜEL

“Hristiyanlığın yayılmasından çok önce, pagan topluluklarının 25 Aralık’ta ‘yeniden doğuş’ bayramını kutladıklarını, IV. yüzyıldan itibaren gücünü artıran Kilise’nin ise, bu günü Hazreti İsa’nın doğum günü olarak kutlamak için çalışmalar yaptığını vurgulayan Çavuşoğlu, “‘Noel’ sözcüğünün kökeni, Latince’de doğum günü ve yıl dönümü anlamına gelen ‘Natalis’ kelimesine dayanıyor. Roma İmparatorluğu’nda Hz. İsa’nın doğumunu anmak için düzenlenen bayramların en eski kaynağı 325 veya 336 yıllarına kadar uzansa da, Papa Liberius M.S. 354’te 24 Aralık’ı 25 Aralık’a bağlayan geceyi Hz. İsa’nın doğum günü olarak ilan etti. Bu kararın ardından Noel kutlamaları, Bizans İmparatoru Büyük Konstantin’in saltanatının son yıllarında resmiyet kazandı.”

 

KATOLİKLER İÇİN ÖZEL VE KUTSAL BİR RİTÜEL

24 Aralık gecesi Katolikler için ayrı bir öneme sahip olduğunu belirten Çavuşoğlu sözlerini şöyle tamamladı:

 Noel Arifesi’nde düzenlenen Gece Yarısı Ayini, yılın en anlamlı ibadetlerinden biridir. Bu ayinde Hazreti İsa’nın doğumu İncil’den okunur, ilahiler eşliğinde umut ve kardeşlik mesajları paylaşılır. Gece Yarısı Ayini, 24 Aralık gecesi başlayıp 25 Aralık Noel Günü’nde de devam eder. Noel, Katolik Kilisesi’nde kutsal bir gün olarak kabul edilir ve yalnızca dini bir ritüel olmanın ötesinde, ailelerin bir araya geldiği; sevgi, hoşgörü ve barışın paylaşıldığı özel bir gündür. Bu dönem, Katolikler için dayanışmayı ve insanlığın ortak değerlerini hatırlatan, ihtiyaç sahiplerini gözetmeye özen gösterilen anlamlı bir zaman dilimidir” dedi. (Kaynak: Fulya Omaç )

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *