Hastalık hastalığı olan hipokondriyazis, kişinin hem hastalanma riskinin yüksek olduğunu düşünmesi hem de ciddi bir hastalığa yakalandığı konusunda kalıcı ve gerçekçi olmayan bir korku duymasıdır. Bir tür anksiyete bozukluğu olan bu durumda hastalık hastası olan kişiler en ufak bir ağrıyı bile gerçek bir hastalığa yorup korkuya kapılır. Bu durum kişinin sağlığıyla ilgili normal düzeydeki endişeden daha farklıdır.
Hiçbir fiziksel semptomu bulunmayan hastalık hastalığında kişiler kapsamlı bir tıbbi muayene geçirip herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmasa bile normal vücut hislerinin veya küçük semptomların ciddi bir hastalığın belirtileri olduğuna kendilerini inandırır. Buna bağlı olarak hastalık hastası bireyler sık sık doktora gider, muayene olur, tahliller yaptırır ve hasta olduğunu düşündüğü konuyla ilgili sürekli araştırma yaparlar.
Hastalık hastası olan kişiler tıbbi testlerde sorun olmasa bile ciddi bir hastalığa sahip olduklarını düşünürler. Yaşla birlikte veya yoğun stres altında olunan zamanlarda bu his daha da artış gösterebilir. Kişinin günlük hayatını, kariyerini ve ikili ilişkilerini derinden etkileme potansiyeli olan hastalık hastalığı, genellikle psikoterapi yöntemi ve ilaç tedavisiyle yumuşatılmaya çalışılır.
Hipokondriyazis krizi nedir?
Hipokondriyazis krizi, kişinin kendisini hasta olarak tanımladığı konusunda yoğun bir şekilde kaygı, panik ve korku hissetme durumu olarak açıklanabilir. Hipokondriyazis krizi geçiren birisi kalp çarpıntısı, ölüm korkusu, nefes darlığı, terleme, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler yaşayabilir.
Kişi kendisinin kalp krizi geçireceği, kanser olacağı gibi düşüncelere sahip olup bu düşüncelerin sonucu olarak büyük bir korku yaşarlar. Hipokondriyazis krizinin sebebi çoğunlukla kişinin günlük hayatında yaşadığı problemler olarak gösterilir.
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Neden Olur?
Hastalık hastalığının nedeni kesin olarak bilinmese de kişinin günlük hayatında yaşadığı problemler, stres, geçmişte yaşadığı travmatik durumlar, çevresel faktör ve kişilik özelliği gibi faktörler hastalık hastalığına sebebiyet verebilir.
Hastalık hastalığını ortaya çıkaran faktörler şu şekildedir:
Kişisel olarak zayıf bir farkındalığa ve endişeli bir yapıya sahip olmak
Çocuklukta ciddi bir hastalık geçirmek
Çok sevdiği birini kaybetmek
Ailede ciddi bir hastalığın bulunması
Yakın çevredeki endişeli kişilerin varlığı
Stresli bir durum veya olayla karşı karşıya kalmak
Çocukken istismara uğramak
İnternette sağlıkla ilgili çok fazla bilgi araştırmak
Çevresel faktörler
Düşük benlik saygısı
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Belirtileri Nelerdir?
Hastalık hastalığı belirtilerinin başında hasta olmaktan korkmak, araştırılan bir hastalığın kendisinde olduğuna inanmak, sürekli endişe ve stresli ruh haliyle birlikte hastalığa yakalanmamak için insanlardan uzak durmak gelir.
Hastalık hastalığı olan kişilerde yukarıda yer alan birtakım fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir. Bazı davranışlar dışarıdan fark edilirken bazıları ise fark edilmez. Hastalık hastalığı kişinin yaşamını ve özel hayatını derinden etkilemektedir.
Hastalık hastalığı şu belirtilerle ortaya çıkar:
Hasta olmaktan korkmak
Herhangi bir hastalığının olup olmadığını sürekli kontrol etmek
İnternetten bir hastalığı araştırdıktan sonra o hastalığa sahip olduğuna inanmak
Sürekli doktor randevusuna gitmek, sonuçlardan güvence duymamak
Hasta olduğuna dair endişe duyulması ve stres halinde olunması
Yoğun kaygı durumunda olmak
Sürekli sağlık durumuyla ilgili konuşmak
Hastalığa yakalanmamak için insanlardan uzak durmak
Panik atak yaşamak
Sürekli hastalık semptomlarını araştırmak
Sosyalleşmede zorluk yaşamak
Duygusal stres
Kalp atışını ve tansiyonunu sürekli kontrol edip, takip etmek
Hastalık fikriyle meşgul olup uykusuzluk yaşamak
Hastalık hastalığı fiziksel belirtileri nelerdir?
Hastalık hastalığının farklı çesitte belirtileri bulunur. Bunların başında fiziksel belirtiler gelir. Hastalık hastalığı olan kişiler herhangi bedenlerindeki bir durumu abartır ve ciddi bir hastalığa sahip olduğunu düşünür.
Hastalık hastası olan kişilerde görülen fiziksel belirtiler şöyledir:
Terleme
Kas ağrısı ve karın ağrısı
Baş dönmesi
Kalp çarpıntısı
El, alın vb. yerlerde uyuşma
Nefes darlığı
Kalp atışlarını sürekli kontrol etmek
Yukarıda yer alan fiziksel belirtileri yaşayan kişiler sık sık doktora gider, birçok tıbbi test geçirerek olmayan hastalığını ortaya çıkarmaya çalışır. Ayrıca gittikleri hastaneyi ve doktoru sık sık değiştiren bu bireyler, hastalıklarla ilgili düzenli olarak araştırma yaparlar.
Hastalık Hastalığı Kimlerde Görülür?
Hastalık hastalığı genelde erken ya da orta yetişkinlik döneminde görülür. Hem kadınlar hem de erkeklerde görülme oranı neredeyse aynı olan hastalık hastalığı yaşlı insanlarda ise hafıza sorunları ile ilgili birlikte korku şeklinde kendisini gösterir. Tüm bu bilgiler ışığında hipokondriyazisin 20-30 yaş aralığında görülmesinin daha yüksek olduğu değerlendirlir.
Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hastalık hastalığı tedavi edilmediği zaman ciddi sorunlara neden olabilir. Hastalık hastalığı psikoterapi ve ilaç olmak üzere iki şekilde tedavi edilir.
Hipokondriyazis tedavisi kişilerin semptomlarını ve günlük yaşantısındaki işlevselliğini iyileştirmeye odaklanır.
Hastalık hastalığı tedavi yöntemleri aşağıdaki gibidir:
Hipokondriyazis tedavisi için psikoterapi en yaygın tedavi yöntemidir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi hastalık hastalığı tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Kişilere korkuyu yönetmeye yardımcı olacak yolları öğretir.
Yararsız düşünceler yerine vücudunuzu daha iyi tanıyarak daha iyi düşünceler edinmek
Endişelerin ve davranışların kişiyi nasıl etkilediğinin farkına varmak
Kaygı ve stresle daha iyi baş edebilme yöntemlerini öğretmek
Davranışsal stres yönetimi ile ilgili psikoterapi türüne yönelmek
Psikoterapinin işe yaramadığı kişilerde antidepresan tedavisi
Hastalık hastalığından kurtulmanın yolları nelerdir?
Hastalık hastalığına sahip kişilere destek olmak ve anlayışlı davranarak kişinin bu sağlık problemiyle başa çıkmasında yardımcı olmak amaçlanır.
Hastalık hastalığını yenmek için psikolog ya da psikiyatrist gibi uzmanlara danışmak gerekir. Bilişsel davranışçı terapi gibi konuşma terapisi oldukça faydalıdır. Bu şekilde kaygıya neden olan faktör tespit edilir ve bunlar üzerine gidilir. Psikoterapi ve ilaç tedavisi ile hastalık hastalığının üzerinden gelebilirsiniz.
Hastalık Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular
Hastalık hastalığı ne kadar sürer?
Hastalık hastalığının ne kadar süreceğini belirlemek zordur. Bunun kesin bir cevanı bulunmaz. Hipokondriyazis tedavi edilmezse uzun yıllar sürebilir. Psikoterapi veya ilaç yöntemi ile tedavi edilebilir ve kişinin yaşamı kontrol altına alınabilir.
Hastalık hastalığı kendi kendine geçer mi?
Hastalık hastalığı kişinin yaşam tarzını da etkileyen ciddi psikolojik bir rahatsızlık durumudur. Bu rahatsızlığın kendi kendime geçmesi zordur. Hasta kendini devamlı ciddi bir hastalığa sahip olduğu konusunda kaygılı hisseder. Bu durum ruh sağlığını da olumsuz etkiler. Kişisin psikiyatri yardım alması tavsiye edilir.
Hipokondriyak kişilik ne demek?
Hipokondriyak, hastalık hastalığına yakalanmış kişiye denir. Hipokondriyak kişilik, önemli bir hastalığa sahip olmamasına rağmen kişinin hastalığa yakalanma konusunda aşırı kaygı duyan bir kişilik tipi olarak görülür. Hipokondriyak kişiler, vücutlarındaki hafif belirtileri bunun ciddi bir hastalık olduğunu düşünüp konuyu takıntılı bir şekilde araştırırlar. Hipokondriyak kişiler doktor bir sorun olmadığını söylese bile kaygı duymaya devam ederler.
Hipokondriyazis genetik midir?
Hipokondriyazis rahatsızlığı genetik olarak da değerlendirilir. Fakat bu genetik etkinin çerçevesi net belirlenmemiştir. Hastalık hastalığında genetik orta düzeyde bir etkiye sahiptir. Hipokondriyazis çevresel faktörler, kişisel deneyimler sonucu da ortaya çıkabilir.
Günümüz şartlarına bakıldığında hemen hemen herkeste olan, ancak kimsenin tam anlamıyla bilmediği hastalığımız: Hipokondriyazis!
Halk arasında bilinen adı hastalık hastalığı, ya da evhamlılık olan hipokondriyazis yakalandığımızı fark edemediğimiz tek hastalık. Biraz daha ayrıntıya inmek gerekirse bu hastalık; vücutta bir hastalığımız olmadığı halde, sürekli bedensel bir hastalık sahibiymişiz gibi kaygıların vücudumuzu ve zihnimizi ele geçirmesiyle başlıyor.
Hastalık hastalığı genellikle uygulanan tedaviye karşı oldukça dirençlidir. Tedaviye yanıt vermemesinin iki büyük nedeni:
Birinci nedeni hastaların çok sık doktor değiştirmesi, bir türlü emin olamaması ve hastalığı kabul etmemesidir. İkinci nedeni ise hastalığın bilinç dışı nedenlerden dolayı olmasıdır. Yani gerçekte bir hastalığın varolmamasıdır.
Eğer hasta, bu rahatsızlığını kabul ediyorsa, ilaç tedavisi başlanır. Ancak hastaya verilen psikiyatrik ilaçların, neden verildiği doktor tarafından hastaya iyice anlatılmalıdır. Hasta özellikle aldığı psikiyatrik ilaçların yan etkilerini iyi bilmelidir.
Çünkü hastanın yan etkileri tam anlamı ile bilmemesi demek, hastada yan etkilerin vücutta gösterdiği etkileri yanlış anlamasına ve yanlış tedavi aldığını düşünerek başka doktorlara gitmesine neden olur.
Doktor doktor gezen hastada, tedaviler birbirine karışarak kısır döngü yaratabilir ve tedavinin mümkün olmayacağı durumlar baş gösterebilir.
Bu hastalığa sahip olanları anlamanız oldukça kolaydır. Çünkü genellikle ellerinde bir tomar reçete ve bir poşet ilaçlar ile dolaşır ve yaşadıkları sıkıntıları detaylı bir şekilde anlatma çabası gösterirler.
Hastalık hastası kişiler rahatsızlıklarından çok fazla bahsettikleri için, genellikle hasta yakınları ve arkadaşları da bu durumdan bıkar ve bu kişiyi yalnız bırakırlar.
Yalnız kalmak ve yaşadığını sandığı sorunları biri ile paylaşamamak hastalık hastası bireylerin rahatsızlıklarında artışa neden olur.
Sık sık doktora gidip hiçbir sonuç alınamadığından bu kişilerin yakınları öfke duymaya başlayabilir ve hastalarının numara yaptığını düşünebilirler. Oysa bu kişilerin bedensel belirtilerini açıklayacak tıbbi bir neden olmamakla birlikte, yaşadıkları belirtiler gerçektir.