Küresel Organize Suç Endeksi 2023 Raporu’na göre Avrupa’da birinci, dünyada 14’üncü sıradaki Türkiye’de çeteleşme-mafyalaşma ulusal güvenliğe tehdit boyutuna ulaştı. Türkiye, 100 milyar doları aşan suç gelirlerinin paylaşımına Bebekler kurban edildi.
Onlarca özel hastanenin yeni doğan bebek yoğun bakım ünitelerinde bebek ölümleri üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) dolandırıp, bebeklerin ailelerini istismar ederek sahte tedavi harcamaları ve ölüm şantajlarıyla kazanç elde eden suç örgütünün yıllardır faaliyet gösterdiğinin açığa çıkması dehşet vericidir. Suç organizasyonunda hipokrat yemini etmiş doktorların, hemşirelerin, acil çağrı elemanlarının, özel hastane patronlarının, bazı siyasilerin ve kamu görevlilerinin de yer alması organizasyonun yaygınlığını ve korunduğunu ortaya koyuyor. İktidarın sağlık sistemini özelleştirme, özel hastaneleri teşvik etme, şehir hastanelerini iktidar müteahhitlerine paylaştırma, sağlığı ticarileştirme politikaları, yeni doğan bebeklerin bile vicdansızca kara para ve haksız kazanç kapısına dönüşmesine zemin yaratmış durumda. Çetenin faaliyet gösterdiği dönemde İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı hiçbir sorumluluk üstlenmediği gibi istifayı düşünmüyor. İçişleri Bakanı, bir baba olarak acı duyduğunu söylemekle yetiniyor.
Bir dönem kamu sağlık kurumlarının yetersiz diye SGK’nın özel hastanelerle anlaşmasına hız verilirken, son 10 yıldır kamu hastaneleri kapatılıp Şehir Hastanelerine devredilerek hasta garantilerinin tutturulması süreci devreye sokuldu. Kamu hastanelerinde 4738 olan yenidoğan yoğun bakım yatak sayısı özel hastanelerde 7248. Devlet hastanelerinin yaklaşık iki katı.
Bu yüzden yeni doğan bebeklerin SGK parasıyla özel hastanelere sevki suç çetelerinin ciddi kazanç kapısı. CİMER’e bir yıl önce yapılan şikayete rağmen neredeyse bir yılı aşkın süredir varlığı bilinen bu çetenin faaliyetine devam ettiği, onlarca yoğun bakım bebeğinin tedavi bahanesiyle ya da ölümü üzerinden çok ciddi kazançlar elde edildiği, SGK’nın dolandırıldığı ve insan sağlığı üzerinden elde edilen kara paranın paylaşıldığı anlaşılıyor.
Tüm ülkede infial yaratan bebek ticaretinin soruşturulması sırasında çete üyelerinin savcıyı pervasızca makamında ölümle tehdit etmesi, aile üyeleri, eşi ve çocukları üzerinden şantaj yapması, iktidarın yıllardır sürdürdüğü infaz sistemi değişiklikleriyle cezasızlık uygulamalarının suç örgütlerini ve mensuplarını cesaretlendirmesinin sonucudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘devleti şirket gibi yönetme’ hevesiyle Sağlık Bakanlığı görevine getirdiği kişilerin kendi özel hastanelerinin olması tesadüf değil, bilinçli bir tercihtir.
SGK’yı bebek ölümleri üzerinden dolandıran bir çete tüm ülkede infiale yol açtı. Bu vahametin sorumlusu Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, SGK ve ilgili kurumların ağır ihmali yanında iktidarın sağlığı ticarileştiren, siyasi ve insani yozlaşmayı sıradanlaştıran politikalarıdır!