CHP'li Fikret ŞAHİN; Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu'nun 78. Toplantısında Konuştu…

Türkiye’nin AB Ülkeleri arasında farklı bir konuma sahip olduğunu, jeopolitik konumu itibariyle kritik bir yerde bulunduğunu belirten Balıkesir Milletvekili ŞAHİN, “Türkiye hepimizin bildiği gibi Avrupa ile Ortadoğu arasında, diğer bir değişle Doğu ve Batı kültürleri arasında bir köprü vazifesi görmektedir.  Ülkemiz kültürler arasında ki tercihini, 1923 yılında Cumhuriyetin İlanı ile Batı kültüründen yana kullanmıştır. 1963 yılında da AB’ye resmen başvuru yaparak bu durumu pekiştirmiştir. Geçen 55 yıllık sürede halen AB’ye üye olma çabası devam etmektedir” dedi.

‘Avrupa Birliği üyeleri arasında Türkiye kadar uzun süre üyelik için müzakere eden ve bekleyen bir ülke var mıdır?’ diye soran ŞAHİN, “İngiltere 2016 yılında yaptığı referandumda Brexit kararı almış ve AB’den ayrılma süreci başlatmıştır. Yani 43 yıllık bir üyelikten sonra İngiltere AB’den ayrılırken Türkiye 55 yıldır halen üye olması çabası içindedir.  Bunun Türkiye açısından çok önemli bir nokta olduğunu, ayrıca bu kadar uzun bir üyelik çabası Türk kamuoyunda AB’ye karşı güvensizlik ve çifte standart duygusu yaratmıştır” dedi.

Diğer taraftan Avrupa Birliği ve Türkiye arasında güçlü ticari ilişkiler olduğunu, Türkiye ihracatının  %50’sini AB ülkelerine yaptığını ve AB’nin ticari olarak 5. büyük ortağı olduğunu söyleyen AB Uyum Komisyonu Üyesi ŞAHİN, “Bu kadar güçlü bir ticari ilişkiyi sadece dar bir çerçeveye sıkıştırmak hem AB açısından hem de Türkiye açısından haksızlık olduğunu düşünüyorum. AB üyesi olmamalarına rağmen Avrupa Birliği’nin ticaret yaptığı ülkeler sıralamasında ABD birinci sırada Çin ise ikinci sıradadır. AB-Türkiye ilişkilerine bu çerçeveden bakacak olursak; AB Müzakereleriyle Gümrük Birliğini bir tutmak hem Türkiye’ye hem de AB’ye yapılmış bir haksızlık olacağı açıktır. Gümrük Birliği ile ilgili anlaşmaların güncellenmesini Türkiye-AB ilişkilerine bağlamak doğru değildir. Çünkü gelişen bir dünyada artık dar çerçeveye ticari ilişkileri sıkıştırmak mümkün değildir. Ticari ilişkilerin gelişmesi diğer ilişkilerin gelişmesi açısından da bir başlangıç olacaktır. Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesi ülkemizin demokratik gelişmesi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğü açısından da bir başlangıç noktası olacağına inanıyorum” dedi.

Son olarak Türkiye’nin 40 yılı aşkın süredir terörle mücadele ettiğini, binlerce vatandaşını bu uğurda kurban verdiğini ve son zamanlarda komşu ülkelerdeki çatışmalar sebebiyle yoğun bir göç baskısı olduğunu vurgulayan Milletvekili ŞAHİN “PKK, FETÖ, DAEŞ gibi radikal terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Avrupa’nın değerlerine karşı olan bu terör örgütleriyle ülke olarak mücadele ederken Avrupa’yı yeteri kadar yanımızda göremiyoruz. Aksine Türkiye’nin terör listesinde bulunan ve yargılamak istediği kişilerin çoğunluğunun Avrupa Ülkelerine sığındığını görüyoruz. Neredeyse her aile de teröre kurban verilmiş bir şehit var.  Diğer taraftan ülkemizde 5 milyona yakın göçmen var. Avrupa’nın hangi ülkesinde bu kadar göçmen var ? Bu bağlamda biz ülke olarak, bu kadar göçmeni tolere eden,  dostluk ve insani yardım yapan bir ülke olarak, Avrupa’nın bize karşı daha olumlu yaklaşmasını bekliyoruz. Ayrıca Avrupa Birliği’ne üyelik, terörle mücadele, göçmen sorunu, gümrük birliği ve vize serbestliği konusunda AB’den yeteri kadar destek alamadığımızı düşünüyorum. Türkiye olarak temel beklentimiz de üyelik görüşmelerimizin güven ve samimiyet zemininde, diğer ülkeler ile eşit koşullarda olması yönündedir” dedi.